AB ülkelerine 58 bin iltica başvurusu: Yüzde 150 arttı

CHP Genel Başkan Yardımcısı Tahsin Tarhan, Avrupa Birliği ülkelerine yapılan iltica başvurularında Türkiye’nin üçüncü sıraya yükselmesine ilişkin bugün yazılı bir açıklama yaptı.

Tarhan, Avrupa Birliği ülkelerine yapılan iltica başvurularında Türkiye’nin üçüncü sıraya yükselmesinin vahim bir tablo olduğunu belirtti. Tarhan, “2022 yılında 58 bin Türk vatandaşı AB ülkelerine ilk kez iltica başvurusu yaptı. Başvuru oranında yüzde 150 artış var. 2021 yılında 20 bin civarındaydı. Başvuru sıralamasında beşinci sıradan üçe yükseldik. Suriye ve Afganistan’dan sonra Türkiye geliyor. Sene başından itibaren yapılan başvuruların da şimdiden 26 bine ulaştığını görüyoruz. Almanya’ya yapılan iltica başvuruları altı yılda 4 kat arttı. 58 bin başvurunun 20 bini Almanya’ya dönük. Oysa 2016’da 5 bindi. Şunu özellikle belirtmek gerekir ki, gidenlerin eğitim seviyesi yüksek; bürokraside, kamuda, özel sektörde, sağlık sektöründe çalışan insanlar. İçlerinde bilim insanları ve akademik kariyer yapanlar da var” değerlendirmesini yaptı.

Tarhan, Avrupa Birliği ülkelerine yapılan iltica başvurularında Türkiye’nin üçüncü sıraya yükselmesine ilişkin bugün yazılı bir açıklama yaptı. 

Almanya’ya yapılan iltica başvurularının altı yılda 4 kat arttığını, 58 bin başvurunun 20 bini Almanya’ya dönük olduğunu bu oranının 2016’da 5 binle sınırlı olduğunu ifade eden CHP’li Tarhan, “İçlerinde bilim insanları ve akademik kariyer yapanlar da var. Bu açıdan baktığımızda, aslında nitelikli nüfus gitmeye çalışıyor. Ülkemiz beşeri sermayesini kaybediyor. Beyin göçü verdiğimizde, beyin gücümüzü kaybediyoruz” diye konuştu.

"Bin 169 mahallede yabancı sayısı Türk nüfusunu yüzde 20 aştığını aştı"

Hükümetin “düzensiz göçmen sorunuyla” mücadele etmediğini savunan CHP’li Tarhan, “Göç İdaresi, bin 169 mahallede yabancı sayısının Türk nüfusunu yüzde 20 aştığını açıkladı. Sosyo-kültürel dönüşüme neden olacak seviyede yabancı nüfus yoğunluğu oluşmuş.  Hükümet, hızla artan düzensiz göçmen sorunuyla mücadele etmiyor. Üstelik ucuz işgücü olarak kullanılmaları, kendi vatandaşlarımızın iş bulamamasına neden oluyor. Ayrıca yönetimdeki adaletsizlik ve liyakatsizlik nedenleriyle vatandaşlarımız geleceğini göremiyor. Sosyal yaşamları yok, geçim sıkıntısından kültürel faaliyetlerin maliyetini kesiyorlar. Hekimlerimiz şiddete maruz kalıyor, mesai saatleri de düzeltilmiyor. Bilim insanlarımıza özgür bir çalışma ortamı sunulmuyor, yetişmiş beyinlerimizi kaybediyoruz. Nitelikli nüfusun istihdam edilebileceği altyapı yok. Hükümet bu konulara sırtını dönmüş durumda. Saray’dan gerçek Türkiye manzarasını görmüyorlar. Böyle bir ortamda, iltica başvurularında beşinci sıradan üçe yükseldiğimiz gibi, birinci de oluruz”