Avrupa Birliği (AB) ve Kıbrıs, adada son yıllarda "artan göçmen sorunuyla" mücadele için anlaşma imzaladı. Anlaşmada, sığınmacıların geri gönderilmesinin kolaylaştırılacağı ve aşırı kalabalık kabul tesislerinin iyileştirileceği belirtildi.
AB İçişleri Komiseri Ylva Johansson ve Kıbrıs İçişleri Bakanı Nicos Nouris tarafından imzalanan mutabakat zaptına göre, sığınmacıların geri gönderilmesi kolaylaştırılıyor. Anlaşma, menşe ülkelerde harekete geçmeyi, Kıbrıs'ta kabul ve idare yapılarının güçlendirilmesini öngörüyor.
Johansson, Twitter'dan paylaştığı mesajda anlaşmanın Kıbrıs'ın yükünü hafifleterek "geri dönüşlerin verimliliğini artıracağını" yazdı.
Euronews'in haberine göre Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), ülke nüfusunun yüzde 4,6'sının sığınmacı veya korumadan yararlanan kişiler olduğunu bildiriyor. Bunun, nüfusa göre AB ülkeleri arasında en yüksek oran olduğu belirtiliyor.
Kıbrıs yönetiminden Ankara'ya suçlama
Kıbrıs yönetimi, Türkiye'yi Suriye'den ve Sahra altı Afrika'dan gelenleri adanın kuzeyinden güneye geçmeye teşvik etmekle suçluyor.
Yetkililer, kaçakçıların rehberliğinde her gün çok sayıda düzensiz göçmenin 184 kilometrelik Yeşil Hat'ın kuzeyinden geçtiğini söylüyor. Geçen yıl sığınmacıların yüzde 85'inin bu şekilde geldiği belirtiliyor.
Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Margaritis Schinas, hafta sonu adayı ziyareti sırasında Ankara'yı 'Kıbrıs'a ulaşan göçmenler' konusunda iş birliğine çağırmıştı. Kıbrıs İçişleri Bakanı Nouris, "Sığınma sisteminin uluslararası korumaya ihtiyacı olmayan kişiler tarafından kötüye kullanılması, devleti gerçek ihtiyaç sahiplerine etkin konukseverlik, bakım ve destek sağlama yeteneğinden mahrum eder" dedi.
Frontex'ten Kıbrıs uyarısı
Geçen yıl yeni sığınma başvuruları 850 bin nüfuslu Kıbrıs'ta 13 binin üzerine çıktı.
AB Sınır Güvenliği Ajansı Frontex'e göre, ocak ayında Kıbrıs'a gelen göçmen ve sığınmacı sayısı 2021'e kıyasla yüzde 48 arttı. Adaya en çok Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Suriye ve Nijerya'dan sığınmacının geldiği kaydedildi.
Frontex Başkanı Fabrice Leggeri, geçen hafta Lefkoşa'da, adanın "olağanüstü destek gerektiren olağanüstü bir zorlukla" karşı karşıya olduğunu söylemişti.