ABC Kitap editörleri, bu hafta da sizler için "Yeni çıkanlar / Editörün Seçtikleri / Haftanın Kitabı / ABC En Çok Satanlar Listesi" oluşturdular.
Aldatıldık' dememek için, 'aldanmamak' için ve ülkemizde ve dünyada olan bitenlerin farkında olmak için okumak ve daha fazla okumak gerektiğini bir kez daha hatırlatmakta bir sakınca görmüyoruz.
Kürk Mantolu Madonna'nın popçu Madonna olduğunu zanneden medya figürlerine ülkenin teslim edildiği bir dönemde, daha fazla okumanın bir ödev olduğunu bilen okurlarımıza yeni bir seçki sunuyoruz.
Editörlerimizin seçkisinde edebiyattan, tarihe, inceleme-araştırma kitaplarından politik eserlere ve hatıra kitaplarına kadar pek çok türde okunmaya değer kitaplar ve yayınevlerinin okurlarla buluşturdukları yeni eserler yer alıyor.
Kitap dünyasındaki son gelişmelerden haberdar olmak için ABC Kitap sayfalarını takip etmeniz sizin için yeterli.
ABC izleyicilerine keyifli okumalar diliyoruz...
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİPierre Beaumarchais
SEVİLLA BERBERİ VEYA NAFİLE TEDBİR
Çeviren: Berna Günen
İş Bankası Kültür Yayınları
Pierre Augustin Caron de Beaumarchais (1732-1799): Bir saatçinin oğlu olarak Paris'te dünyaya geldi. Saatçilik, öğretmenlik gibi işler yaptı, bunlara tüccarlık, diplomatlığı ekledi ve soyluluk unvanını satın aldıktan sonra İspanya'da yaşadı. Pek çok tiyatro eseri yazdı. Eserleri yakıldı, yasaklandı ama halk ve hatta eleştirdiği soylular tarafından bile hep alkışlandı. Tiyatro Yazarları Derneği'ni kurdu. Almanya'da Voltaire'in eserlerini bastı. Amerika'daki bağımsızlık mücadelesine silah, gemi sağladı. Terör döneminde şüpheli addedildiği için Fransa'ya ancak ölmeden üç yıl önce dönebildi. Yazarın ününü borçlu olduğu üç büyük Figaro oyununun ilki olan Sevilla Berberi veya Nafile Tedbir ilk kez 1775 yılında sahnelenmiştir. Eser, diğer iki Figaro oyununun da (Figaro'nun Düğünü, Suçlu Ana veya Diğer Tartuffe) temel taşları olan canlılığı ve ritm öğeleriyle öne çıkar. Paisiello (1782) ve Rossini (1816) tarafından operaya da uyarlanan bu komedi Kont Almivava'nın âşık olduğu Rosine'e, Figaro yardımıyla ulaşma çabasını konu alır.
128 s.
İstanbul 2019
SATIN ALMAK İÇİN TIKLAYIN
Adam Gazzaley, Larry D. Rosen
DAĞINIK ZİHİN
Yüksek Teknoloji Dünyasında Kadim Beyinler
Çeviren: Aysun Babacan
Metis Yayınları
"Beynimiz inanılmaz bilgi işleme sistemlerine ve insanlığın tanıdığı en karmaşık yapıya sahiptir. Fakat yine de eve dönerken süt almayı unutuyoruz. Peki bu nasıl olabiliyor?”
Adam Gazzaley ve Larry Rosen bu basit sorudan yola çıkarak, günümüzde hemen hepimizin muzdarip olduğu zihin dağınıklığı sorununu bir sinirbilimcinin ve bir psikoloğun bakış açısından ele alıyor. Yazarlar kitabın ilk kısmında insan beyninin bilişsel kontrol mekanizmasını açıklayarak şu gibi soruları yanıtlıyor: Bir hedefe odaklanmışken dikkatimiz neden kolayca dağılır? Bir işi bitirmeden diğerine geçmeye yatkın olmamızın evrimsel temeli nedir? Dikkatimizi birkaç şey arasında bölüştürmeye çalıştığımızda neler olur? Dikkat kapasitemiz hayatımızın çeşitli evrelerinde nasıl değişir? İkinci kısımda, yüksek teknoloji dünyasındaki koşulların bilişsel kontrol mekanizmamız üzerindeki bozucu etkileri ele alınıyor: Bilişim çağında her an her türlü bilgiye erişebilmemiz dağınık zihinlerimizi nasıl etkiliyor? Bilgisayar, tablet ve akıllı telefon gibi cihazlar sürekli daldan dala atlama eğilimimizi nasıl besliyor? Güvenliğimizi, sağlığımızı ve ilişkilerimizi tehdit ettiği durumlarda bile yüksek teknolojili cihazlarımızın cazibesine neden direnemiyoruz? Teknoloji bağımlılığımız can sıkıntısı ve kaygı gibi içsel faktörleri nasıl artırıyor? Kitabın son kısmında ise yazarlar, zihnimizin dizginlerini elimize almamıza yardımcı olacak pratik ipuçları ve tavsiyeler sunuyor.
Dağınık Zihin, topluca parlak ekranların esiri olduğumuz şu zamanlarda, teknolojiyi daha bilinçli kullanmamızın önemini gözler önüne seren ayıltıcı bir kitap.
336 s.
İstanbul 2019
SATIN ALMAK İÇİN TIKLAYIN
Dimitris Sotakis
ROMANLIYI YİYEN YAMYAM
Çeviren:Yılmaz Okyay, İbrahim Arıkan
Delidolu Yayınları
Paranın gücü vicdanınızı satın almaya yeter mi?
Soluğun Mucizesi romanıyla tanıdığımız Yunan yazar Dimitris Sotakis'ten, tüketim kültürü ve paranın hegemonyası üzerine keskin bir eleştiri: Romanyalıyı Yiyen Yamyam.
Dünya gündeminden hiç düşmeyen ulusaşırı göç olgusunu sarsıcı bir aşk hikâyesiyle harmanlayarak; insanların mutluluğa ulaşma yolunda ne denli acımasız olabileceğini gözler önüne seren bu metaforik roman, aykırı bir vahşi kapitalizm hicvi sunuyor.
Okuru kendi vicdanıyla baş başa bırakarak mutluluk algısını ve değerlerini sorgulamaya iten Romanyalıyı Yiyen Yamyam, Avrupa edebiyatının yükselen yıldızlarından Sotakis'in artık alametifarikasına dönüşen absürt kalemi ve sınır tanımaz mizahi üslubu ile bir kez daha kendine hayran bıraktırıyor.
Kentin önde gelen zenginlerinden biri olan Zerin, daha önce hiç gitmediği Romanya'ya ve Romanyalılara saplantılı bir tutkuyla bağlıdır. Bir gün, kente Romanyalı bir ailenin taşındığını öğrenir. Onların hayatının bir parçası olması artık kaçınılmazdır…
Paranın gücünü kara mizah aracılığıyla eleştiren bu sürükleyici kitap, vahşi kapitalizmi “yamyam” kisvesi altında bedenleştirerek insanların arasında dolaştırıyor.
Yılmaz Okyay ve İbrahim Arık'ın imzasını taşıyan özenli çevirisi ve özgün kapak tasarımıyla fark yaratan Romanyalıyı Yiyen Yamyam, Dimitris Sotakis'in anlatısını zirveye taşıyor.
“Eğer Flavio'yu yersek onu hiçbir zaman terk etmeyeceğiz; kutsal, sonsuz bir birleşme olacak, bizimle kalacak. Etini tadacağız, ruhu bizlerin ruhuyla bir olacak ve böylece hep içimizde olacak, ikimizin ve çocukların…”
148 s.
İstanbul 2019