Editörlerimizin seçkisinde edebiyattan tarihe, inceleme-araştırma kitaplarından politik eserlere ve hatıra kitaplarına kadar pek çok türde okunmaya değer kitaplar ve yayınevlerinin okurlarla buluşturdukları yeni eserler yer alıyor.
YENİ ÇIKANLAR
Lafcadio Hearn OKUMA ÜZERİNE Edebiyat Dersleri Çeviren: Fırat Çakalkurt Çınar Yayınları “Ne zaman yeni bir kitabın yayımlandığını duyarsanız, eski birini okuyun.” Lafcadio Hearn, çeşitli ülkelerde yaşayıp muhabirlik yaptıktan sonra Japonya’ya yerleşti. Hayatının önemli bir bölümünü Japon kültürüne adadı. Doğaüstü öykülerini bir araya getirdiği Kvaidan adlı başyapıtıyla tarihe geçip “Japonya’nın Poe’su” olarak kabul edildi. Hearn, aynı zamanda önemli bir eğitmendi ve lise ile üniversitelerde ders veriyordu. Bu derslerin metinlerinden derlediğimiz Okuma Üzerine’de hem insanın okuma alışkanlıkları hem de doğaüstü kurgu, yüksek sanat, romantik ve klasik edebiyat gibi konular ele alınıyor. 80 s. İstanbul 2020
https://tele1kitap.com/urun/okuma-uzerine-2/
Lev Nikolayeviç Tolstoy AİLE MUTLULUĞU Çeviren: Ayşe Hacıhasanoğlu İş Bankası Kültür Yayınları Lev Nikolayeviç Tolstoy (1828-1910): Anna Karenina, Savaş ve Barış, Diriliş’in büyük yazarı, yaşamının son otuz yılında kendini insan, aile, din, devlet, toplum, özgürlük, boyun eğme, başkaldırma, sanat ve estetik konularında kuramsal çalışmalara da verdi. Bu dönemde yazdığı roman ve öykülerinde yıllarca üzerinde düşündüğü insanlık sorunlarını edebi bir kurguyla ele aldı. 1859 yılında ilk kez Russki Vestnik dergisinde yayımlanan Aile Mutluluğu romanında Tolstoy, kişilik farklılıkları yüzünden karşı karşıya gelen ve gururlarından fedakârlık edemedikleri için çatışmalarını konuşarak çözemeyen bir çiftin aşklarından geriye sadece nazik bir dostluk kalmasının öyküsünü anlatır, doğal ve sosyal çevreyi olduğu kadar kişilerin iç dünyalarını da ayrıntılı, duyarlı, çarpıcı bir biçimde tasvir eder. 120 s. İstanbul 2020
https://tele1kitap.com/urun/aile-mutlulugu-5/
Andrew Lang TRUVA VE YUNAN MİTOLOJİSİNDEN ÖYKÜLER Çeviren: Güneş Soybilgen Yitik Ülke Yayınları Efsanevi kahramanlar, tanrıları bile kendilerine hayran bırakacak savaşçılar, eninde sonunda gerçekleşen kehanetler. Bir kadının kaçırılması üzerine intikam almak için Ege Denizi’ne açılan Yunanların 10 yıl boyunca kuşatma altında tuttuğu güçlü Troya kenti. İçine yalnız ölümlülerin değil, tanrıların bile dahil olduğu bir savaş. Ülkemiz topraklarında can bulan, üzerine ne kadar okunsa yine de merakları canlı tutan bir hikâye. Troya’yı, savaşı, tahta atı, dünyanın en güzel kadını Helena’yı mutlaka duymuşsunuzdur. Peki daha fazlasına var mısınız? Gelin hep birlikte şu ana kadar anlatılmış en güzel hikâyelerden birine göz atalım, Troya Savaşı’na ve sonrasında kahramanımız Ulysses’in yuvasına dönerken başından geçenlere şahit olalım... 192 s. İstanbul 2020
https://tele1kitap.com/urun/truva-ve-yunan-mitolojisinden-oykuler/
Gülüzar Özev TANRIÇALAR Mitolojide Kadınlar Kültür Kent Kuledibi Yayınları Kitapta pagan dönemde yer alan kadın tanrılara yani tanrıçalara göz atılmış. Meğer ne çok, ne nitelikli tanrıçalar varmış. Toplumlar mitolojilerinde kadında görmek istediği meziyetleri ya da görmek istemediği unsurları tanrıçalarına yansıtmış. Toprağın bereketi Kibele’de yer bulmuş örneğin. Direnen kadın Lilith’le isimlendirilmiş. Bir dönem fahişelik kutsanmış İnanna simgesinde. Haksızlığa uğrayan Medusa, nasıl da melek yüzlülükten yılan başlılığa dönmüş. Şahmeran ne yapmış da insana ders vermiş. Neler, kimler yok ki bu kitapta; Afrodit’den Amazonlara, Al Karısından Anahita’ya kadar… Bir renklilik bir ibretlik söylenceler. Akıcı, sade, kolay okunan. Üstelik masal tadında, ninni tınısında… 240 s. İstanbul 2020 Joseph Roth, Stefan Zweig "BENİMLE DOSTLUK ZORDUR" Mektuplaşmalar (1927-1938) Çeviren: Ahmet Arpat Kırmızı Kedi Yayınları Uluslar üstü bir Avrupa kültürünün inançlı temsilcileri iki yakın dost: Joseph Roth ve Stefan Zweig. “Benimle Dostluk Zordur”, bu iki ismin 1927-1938 arası birbirine yolladığı mektuplardan oluşuyor. Roth’un Zweig’a kıyasla biraz daha kişisel konulardan dem vurduğu ve çok yerde daha duygusal tepkiler gösterdiği mektuplarda iki yazar; dönemin politik sorunlarından, yaşanan olaylara ilişkin kişisel görüşlerinden, edebiyat üzerine düşüncelerinden söz ediyorlar. En önemlisi yıllar ilerledikçe; Almanya’dan tüm Avrupa’ya yayılan Hitler karanlığı satırlara da sızıyor… “Benimle Dostluk Zordur”, Joseph Roth’la Stefan Zweig’ın özel ve meslek yaşamlarında yaşamış olduğu sorunlarla beraber 1930’lu yıllarda Alman sivil toplumunun altında ezildiği baskıyı da tüm karanlığıyla ortaya koyuyor. 472 s. İstanbul 2020
https://tele1kitap.com/urun/benimle-dostluk-zordur/
Olga Tokarczuk KADİMZAMANLAR VE DİĞER VAKİTLER Çeviren: Neşe Taluy Yüce Timaş Yayınları Dört melek tarafından korunan Kadimzamanlar, evrenin kalbidir. Burada zaman farklı akar. Bu ne hükümetlerin, ne generallerin ne de başkanların tarihidir. Kadimzamanlar’ın her sakini kendi zamanının hikâyesini yazar: İnancını yitiren toprak sahibi Popielski, geçmişinden kopmak istemeyen Michał, kendini ormana hapseden Kötü Adam, savaşla birlikte vicdanını yitiren Ivan Mutka, dünyanın karmaşasını emen kahve öğütücüsü, deliliğin sınırlarında dolaşan ve kabul edilmeyen Başak, ölümün yaşamı olan mantar miselleri, ağlamayı unutan Paweł, değişimlerle çalkalanan insan karşısında hiç değişmez gözüken meyve bahçeleri… Peki kim yazmaktadır zamanın kaderini? Dünya edebiyatının önde gelen seslerinden, Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Olga Tokarczuk, Kadimzamanlar ve Diğer Vakitler’de dünyanın bir mikrokozmosu olarak irdelenen bu mitsel Polonya kasabasından kesitler sunuyor; 1914’ten 1980’e kadar insanlığın değişimini, Kadimzamanlar’da yaşayan üç neslin arketip fertleri üzerinden anlatıyor. İki savaş arasındaki çöküşü, masalsı olduğu kadar vurucu bir tonda resmederek okuru varlık, hiçlik, zaman, modernite, fanilik üzerine düşünmeye çağırıyor. 320 s. İstanbul 2020
https://tele1kitap.com/urun/kadimzamanlar-ve-diger-vakitler/
Philippe J. Dobois, Elise Rouseau KUŞLARIN FELSEFESİ Çeviren: Murat Erşen Domingo Yayınevi Yaşamın sağduyulu ustaları kuşların, doğallıkları ve hafiflikleriyle bize söyleyecekleri çok şey var. Yeter ki onlara kulak verelim. Ömrünü kuşları izleyerek geçirmiş Fransız kuş bilimci Philippe J. Dubois ve filozof Élise Rousseau, kuşların yaşamlarından ilham almış yirmi iki küçük hayat dersi ile bizi –evrimin tepesinde olduğunu düşünerek kendini “dünyanın efendisi” ilan eden bizi!– önce kendimiz üzerine düşünmeye, sonra da kanatlarımızı açmaya davet ediyor. 15 dile çevrilen Kuşların Felsefesi’ni okurken kızıl gerdanın neden kartaldan daha cesur olduğunu, kuzey denizkırlangıcının bize “yola çıkmak” hakkında neler öğretebileceğini ve –yeşilbaş ve penguenin göstereceği üzere– sevmenin en iyi yolunun akıldan mı yoksa kalpten mi geçtiğini keşfedeceksiniz. Doğanın ritmini duymamızı sağlayan, hayatı nasıl yaşayabileceğimize dair taptaze bir bakış açısı kazandıran bir kitap bu. “Nefis, büyülü, çarpıcı. Artık kuşları eskisi gibi görmem mümkün değil.” -Peter Wohlleben, Ağaçların Gizli Yaşamı’nın yazarı 172 s. İstanbul 2020
https://tele1kitap.com/urun/kuslarin-felsefesi/
Barbara Tversky HAREKET HALİNDEKİ ZİHİN Eylemin Düşünceyi Şekillendirişi Çeviren: Barış Gönülşen Tellekt Sözcüklerle düşünüyoruz; kurduğumuz düşünce sistemleri sözcüklere dayanıyor. Fakat atalarımız konuşmuyordu. Bebekler de konuşmuyor. Ama yine de düşünüyorlar. Dile sahip olmadan önce düşünebiliyorsak, bu durumda bizim düşüncelerimizi oluşturan aslında nedir? Psikolog Barbara Tversky düşüncenin gerçek temelinin dil değil, hareket ve uzamdaki etkileşimlerimiz olduğunu söylüyor. Uzamsal düşünüş, bedenlerimizden ve bedenlerimizin dünyadaki eylemlerinden anlam çıkarmamıza olanak sağlıyor. Haritaları yaratma ve kullanma becerimizin, mobilya montajı yapabilmemizin, futbol stratejileri oluşturmamızın, binalar tasarlayabilmemizin, sanat üretebilmemizin, insanların, trafiğin, suyun ve fikirlerin akışını anlayabilmemizin altında yatan şey, uzamsal düşünüş. Düşünce üzerindeki eylemler de, nesneler üzerindeki eylemler gibi. Bilim, sanat, edebiyat, dünya tarihinin büyük fikirleri sadece beyinlerimizden değil, tüm bedenimizden doğdu. Hareket Halindeki Zihin nasıl düşündüğümüz konusunda yepyeni bir bakış ortaya koyuyor. 416 s. İstanbul 2020
https://tele1kitap.com/urun/hareket-halindeki-zihin/
Neil Gaiman SANDMAN 10:MATEM Çeviren: Elif Ersavcı İthaki Yayınları Tüm zamanların hem en popüler hem de eleştirmenlerce en çok beğenilen grafik romanlarından biri olan Sandman, çizgi roman dünyasında olgun ve lirik fantazinin dönüm noktası oldu. Mecranın en aranan sanatçılarının resimlendirdiği seri, modern ve antik mitolojilerin çağdaş kurgularla, tarihi dramalarla ve efsanelerle beraber dokunduğu zengin bir karışım. Kadim Tanrılar, eski dostlar ve düşmanlar, düşmüş Rüyalar Kralı’nı anmak ve saygılarını sunmak için Sonsuzlar’dan Morpheus’un uzun hikâyesinin sonunu anlatan Matem'de bir araya geliyor. Düzenlenmiş en tuhaf cenaze merasiminin akabinde Morpheus’un sesi yankılanmaya devam ederek ölmeyi reddeden bir adama, rüyalar çölünde kaybolan Çinli bir bilgeye ve son yıllarını yaşayan, Sandman’e olan nihai yükümlülüğünü yerine getirmek zorunda olan William Shakespeare’e dokunuyor. Mikal Gilmore’un önsözüyle “Neil Gaiman hikâyelerle dolu bir hazine sandığı ve elini hangi işe atsa biz kârlı çıkıyoruz.” –Stephen King “Çizgi roman okuyup okumamanız umurumda bile değil ama bu seriyi kesinlikle okumalısınız.” –Patrick Rothfuss “Gaiman, zengin bir hayal gücüne ve büyük konuları ustalıkla anlatma yeteneğine sahip.” –Philip Pullman 192 s. İstanbul 2020
https://tele1kitap.com/urun/sandman-10-matem/
Zygmunt Bauman AKIŞKAN KORKU Çeviren: Cumhur Atay Ayrıntı Yayınları “Bu kitap, akışkan modern korkuların (gayet ilkel, eksik) bir envanteridir. Ayrıca, bunların ortak kaynaklarını ve keşfedilmesi yoluna yığılmış olan engelleri arama ve bunları işlemez hale getirme ya da zararsız kılma şekillerini bulmak için (gayet ilkel, cevaptan çok soru bakımından zengin) bir teşebbüstür. Başka bir deyişle bu kitap bir reçete kitabı değil, hareket etmeyi düşünme ve düşünceli bir şekilde hareket etme davetidir. Tek amacı bu yüzyılın çoğunda (bilerek ya da bilmeyerek, isteyerek ya da istemeyerek) karşılaşacağımızdan emin olduğumuz görevin korkunçluğu konusunda bizi uyarmaktır, böylece insanlık yüzyılın sonunu getirebilir ve sonunda başlangıcında olduğundan daha emniyette ve kendine güvenli hissederek çıkabilir.” Modernite, tarih boyunca toplumsal yaşamı adeta istila eden korkulardan kurtulmaya dair bir vaatti. Modern birey, yaşamının kontrolünü kendi eline alarak geçmişin korkularını ve belirsizliklerini aştığına inanmak eğilimindeydi. Ancak hiç de beklendiği gibi olmadı. Çevre felaketlerinden terör saldırılarına, doğal afetlerden salgın hastalıklara, korkunun onlarca türü etrafımızı sardı. Bugünün modern insanı, nereden ve ne zaman geleceğini bilemediği tehlikelerin yarattığı endişe ikliminde sıkışıp kalmış durumda. Bauman korkunun, akışkan modern çağı simgeleyen tehlikeleri karşısında belirsizliğimize, güvensizliğimize, emniyetsizliğimize verdiğimiz ad olduğunu ileri sürüyor. Korkuların nedenlerini keşfetmekteki zorluklarla yüzleşmemizi ve onlardan kurtulma becerimiz üzerine düşünebilmemizi sağlıyor. 224 s. İstanbul 2020
https://tele1kitap.com/urun/akiskan-korku/