ABD, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve beraberindeki heyetin hayatını kaybettiği helikopter kazası sonrasında İran'dan gelen yardım talebini doğruladı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, talebin detaylarına girmeden, İran hükümetinin yardım isteğini doğruladıklarını belirtti. Ancak Miller, ABD'nin yardım talebine lojistik nedenlerle büyük ölçüde yanıt veremediğini ifade etti.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby, İran Cumhurbaşkanı Reisi'nin ölümünün ardından Tahran'ı bölgede istikrarsızlaştıran eylemlerle suçladı. Kirby, ABD'nin İran'ın bölgesel etkinliklerine karşı uyguladığı sert politikaları sürdüreceğini vurguladı. Bu açıklamalar, ABD ve İran arasındaki zaten gergin olan ilişkilerin daha da gerilmesine neden oldu.
Kazadan sonra İran'ın uluslararası arenada ve iç politikada nasıl bir tutum sergileyeceği merak konusu olurken, ABD'nin de bu süreçte nasıl bir rol üstleneceği dikkatle izleniyor. İki ülke arasındaki gerilimin artması, bölgedeki istikrarsızlığın ve güvenlik endişelerinin daha da derinleşmesine neden olabilir. Bu durum, uluslararası toplumun bölgeye yönelik yaklaşımını ve çözüm arayışlarını etkileyebilir.
ABD'nin İran'a yönelik politikası, özellikle İran'ın bölgedeki etkinliği ve nükleer programı gibi konularda sık sık gündeme gelmektedir. Kazadan sonra ABD'nin ve diğer ulusların İran'a yönelik politikaları ve bu tür trajik olaylarda nasıl bir rol üstlenecekleri, uluslararası ilişkilerde önemli bir konu olarak değerlendirilmektedir.