ABD'nin İsrail'e yönelik bomba sevkiyatını durdurması, Gazze'nin güneyindeki Refah kentine yapılacak geniş çaplı saldırı planlarına tepki olarak geldi. Bu adım, sivillerin güvenliğine verilen önemi vurgularken, ABD-İsrail ilişkilerindeki gerilimi artırıyor. Biden yönetimi, uluslararası hukukun ihlal edilip edilmediğine ilişkin bir karar alacak, bu da tarihsel bir öneme sahip olacak.
Üst düzey bir ABD yetkilisi, İsrail'in ABD'nin uyarılarını dikkate almadan Gazze'nin güneyindeki Refah kentine geniş çaplı bir saldırı başlatma kararı aldıktan sonra, ABD'nin İsrail'e bomba sevkiyatını durdurduğunu açıkladı.
Bu yetkiliye göre, sevkiyatın içeriği 1800 adet 900 kilogramlık bomba ve 1700 adet 225 kilogramlık bombadan oluşuyordu.
Biden yönetimi, Beyaz Saray'ın aylarca süren muhalefetine rağmen Netanyahu hükümetinin Refah kentine doğru genişlemesini gördükten sonra askeri yardım transferlerini gözden geçirmeye başladı.
Yetkili, sevkiyatın durdurulma kararının geçen hafta alındığını ve ileride sevkiyata devam edilip edilmeyeceği konusunda henüz bir karar verilmediğini belirtti.
ABD'nin sevkiyatı durdurma nedeni, daha büyük patlayıcıların kullanılması ve bunların yoğun nüfuslu bir kentsel alanda nasıl etkili olabileceği endişesiydi.
7 Ekim'de başlayan İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının ardından, Gazze'nin diğer bölgelerinden kaçan 1 milyondan fazla sivil Refah'a sığınmıştı.
ABD ve İsrail arasındaki anlaşmazlık giderek büyüyor. ABD tarihinde bir ilk olacak şekilde, Biden yönetiminin Gazze'ye hava saldırıları ve yardım teslimatlarına yönelik kısıtlamaların uluslararası hukuku ihlal edip etmediğine ilişkin bir karar alması bekleniyor.
Bu durum, Biden'ın İsrail'e yönelik baskısını artırarak, İsrail'e silah ve mali yardım akışını engelleme baskısını artırabilir.