Eski Ulusal İstihbarat Konseyi görevlisi Bruce Riedel, ABD'nin, ilişkilerinin iyi olduğu bir ülkeye böyle bir rapor hazırlamasının "benzersiz" olduğunu vurguladı.
Gözler ABD'deki senato seçimlerindeyken, bölgeden gelen bir haber dünya kamuoyunda gündem oldu. ABD istihbarat yetkilileri, Basra Körfezi'nde uzun süredir yakın ilişkide oldukları Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) ABD siyasi sistemini manipüle etme çabalarına yer verdikleri gizli bir rapor hazırladı.
Raporu okuyan üç kişinin detayları Washington Post'a aktardığı belirtilirken, raporda yer alan faaliyetlerin, ABD dış politikasını Arap otokrasisinin lehine olacak şekilde yönlendirmeye yönelik yasadışı ve yasal girişimleri içerdiği bildirildi.
'GÜVENLİK ZAFİYETİNDEN YARARLANMAK İSTEDİLER'
Kaynakların açıklamalarına göre, BAE'nin birden fazla ABD yönetimine; kampanya katkılarına olan bağımlılığı, güçlü lobicilik firmalarına duyarlılığı ve yabancı hükümetlerin müdahalesine karşı koruma amaçlı ifşa yasalarının gevşek uygulanması da dahil olmak üzere, ABD yönetimindeki tüm güvenlik zafiyetlerinden yararlanma teklifinde bulunduğu ifade edildi.
'DOST ÜLKEYE İSTİHBARAT RAPORU HAZIRLAMAK ÇOK ÖNEMLİ BİR ADIM'
Raporun; Rusya, Çin ve İran gibi düşman görülen ülkelerden ziyade, "dost" görülen bir ülkenin nüfuz operasyonlarına odaklanması açısından çok önemli olduğu belirtildi. 1990'larda Ulusal İstihbarat Konseyi'nde görev yapan Brookings Enstitüsü'nün kıdemli bir üyesi olan Bruce Riedel, "ABD istihbarat topluluğu, Amerikan iç siyasetini incelemek olarak yorumlanabilecek herhangi bir şeyden genellikle uzak durur. Şu anda dost bir güçle böyle bir şey yapmak benzersiz. Bu, ABD istihbarat topluluğunun yeni zorluklar üstlenmeye hevesli olduğunun bir işareti" diyerek adımı olumlu bulduğunu ima etti. Ulusal İstihbarat Dairesi Sözcüsü Lauren Frost, rapor hakkında soru sorulduğunda yorum yapmayı reddetti.