ABD'de demokratlara yakın düşünce kuruluşu CAP'tan flaş açıklama: Eğer seçimi Biden kazanırsa Türkiy

ABD'de demokratlara yakın düşünce kuruluşu CAP “ABD’nin Küresel İlişkilerini yeniden ayarlama“ başlığıyla bir çalışma yayınladı.

ABD’de 3 Kasım’da yapılacak başkanlık seçimlerini Joe Biden’ın kazanması durumunda  yeni Amerikan Yönetimi’nin Türkiye’ye karşı daha sert önlemler alması ve İncirlik’teki nükleer silahların sökülmesi çağrısında bulunuluyor.
Politik araştırma ve savunma alanındaki çalışmalarıyla tanınan Washington merkezli düşünce üretme kuruluşlarından Amerikan Gelişim Merkezi (CAP - The Center for American Progress) tarafından “ABD’nin Küresel İlişkilerini yeniden ayarlama“ başlığıyla yayınlanan çalışmada yeni Amerikan yönetiminin ilk 100 günde yapması gereken icraatlarla ilgili önerilerde bulunuluyor.

ABD‘nin uluslararası itibarının, Donald Trump Yönetimi‘nin ittifakları terk etmesi, demokratik değerlere aldırış etmemesi ve Kovid-19 salgınının kötü yönetilmesinden büyük ölçüde zarar gördüğüne işaret edilen raporda bir sonraki yönetimin, demokratik müttefikler ve ortaklarla ilişkileri yeniden inşa etmek için ortak bir çaba göstermesi ve özünde demokratik değerlerle barışık küresel bir katılım için yeni bir vizyon sunması gerekeceğinin altı çiziliyor. 
Demokratik ortaklıkları yeniden kurmak, rakiplerle daha etkili bir şekilde rekabet etmek ve ilişkileri bugünün zorluklarına uyacak şekilde yeniden ayarlamak için sunulan öneriler arasında Türkiye ile ne tür bir ilişki kurulması gerektiğine de ışık tutuluyor. 

Bir sonraki yönetimin, özellikle güvenlik konularında, Türkiye ile olan ilişkilerinden aktif bir şekilde azaltma çağrısında bulunan CAP, “Türkiye hem Orta Doğu'da hem de Avrupa'da önemli bir oyuncu olmaya devam edecek olsa da, bir sonraki yönetim yeni bir yaklaşım izleyeceğine dair erken sinyaller göndermelidir“ şeklinde tavsiyelerde bulunuyor. 
 

CAP’ın tavsiyeleri ise şunlar: 


1 – Türkiye’deki nükleer silahları geri çekmek: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geleneksel Batılı güvenlik ortaklarına daha az saygı göstererek daha bağımsız bir yol çizmeye çalıştı. ABD ve Avrupa’ya sırtını dönmeyi benimsedi, İran, Çin ve Rusya ile ilişkilerini derinleştirdi. Türkiye daha bağımsız, iddialı bir yol seçiyor. Bir sonraki yönetim bu gerçeği tanımalı ve uyum sağlamalıdır. Bu, tamamen cezalandırıcı bir yaklaşıma sapma olmamakla birlikte- Türkiye'deki yolsuzluk ve otokrasinin derinliği göz önüne alındığında, ABD'nin Ankara'ya olan bağımlılığını azaltmak için çalışması gerektiği anlamına gelir. İlk adım olarak, bir sonraki yönetimin tüm nükleer silahları İncirlik Hava Üssü'nden sessizce çıkarmak için çalışması gerekiyor. Ve yeni yönetimin ilişkileri daha gerçekçi bir temel üzerinden yeniden inşa etmesine olanak sağlamak için, uzun bir kurumlar arası incelemeye gerek yoktur. 

2 - Türkiye hakkında kapsamlı bir Amerikan politika incelemesi başlatılmalı: Bu inceleme, güvenlik, ekonomik ve diplomatik ilişkiler dahil olmak üzere ilişkinin tüm boyutlarını kapsamalıdır. Burada amaç, tek taraflı eylemde bulunmaya ve ittifak normlarına meydan okumaya istekli, daha iddialı bir Türkiye ile başa çıkmak için daha gerçekçi ve güncel bir strateji geliştirmek olmalıdır.

Çalışmada ABD‘nin 2017'den beri düzenli olarak dünya sahnesinden çekildiği, önemli uluslararası toplantılarda yer almadığı ve önemli küresel çabaları görmezden geldiği de belirtiliyor. Trump yönetiminin yer aldığı toplantılarda da çoğunlukla ilerlemeyi engellemeye çalıştığına vurgu yapılan çalışmada, “Otoriter ve liberal olmayan rejimler Amerika'nın yokluğundan kendi çıkarlarına olacak şekilde yararlanırken, Amerika liderlik etmek yerine başkaları tarafından yönlendirilmeye ve müdahalelere açık bir ülke haline geldi. Sonuç olarak, uluslararası toplum, ABD liderliğinin olmadığı bir dünyaya giderek daha fazla alıştı“ deniyor.

Amerika’nın küresel liderlikten vazgeçmesinin, başta Kovid-19 salgını olmak üzere başlıca küresel zorlukların üstesinden gelinmesinde çok az ilerleme sağlandığı da öne sürülen çalışmada, pandemi ağırlaştıkça, kısmen ABD liderliğinin olmaması ve Trump yönetiminin yetersiz tepkisi nedeniyle, tutarlı bir küresel politika ortaya konulmadığı, ABD‘nin kendi hatalarıyla mücadele ederken, dünyanın büyük bir kısmının, özellikle de uzun süredir ABD’nin yanında yer alan müttefiklerinin, Amerika’nın küresel mücadeleleri organize etmek için koalisyonlar kurma yeteneği olmadan mücadele ettiği de belirtiliyor. 
Amerika’nın rakipleri ve düşmanları, ABD’nin yeniden liderlik etmeye çalıştığını görmeye hevesli olmayacakları da belirtilen çalışmada Çin ve Rusya’nın nüfuzlarını genişletmeye ve Amerika’nın geri çekilmesinin geride bıraktığı bazı boşlukları doldurmaya çalıştığı, ancak bu rakiplerinin liderlik ettikleri daha az liberal bir dünya arayışında oldukları da vurgulanıyor.
Yeni yönetimin son dört yılın hiç yaşanmamış gibi davranamayacağına da vurgu yapılan çalışmada, dünyanın dramatik bir şekilde değiştiği ve ABD dış politikasının kapsamlı bir şekilde yeniden ayarlanması gerektiğinin altı çiziliyor ve ABD‘nin çıkarlarına hizmet etmeyen eski ilişkilerde cesur değişikliklerin gerektiğine vurgu yapılıyor. 

Çalışmada ABD’nin ilk 100 günde yapması gereken icraatlar dört başlıkta toplanıyor:

1 – Demokratik müttefiklere ve ortaklara öncelik verilmesi. 
2 - Çin ile daha etkin rekabet edilmesi. 
3 - Rusya'ya karşı durulması. 
4 – Yoldan sapan müttefikler, sıkıntılı ortaklar ve uzun süredir düşmanca davranan ülkelerle ilişkiler yeniden ayarlanmalı.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri

Artık, daha iyi bir gelecek adına, birlikte çalışmanın tam zamanıdır
TBMM'de Can Atalay'ın boşalan odasına İYİ Partili Erhan Usta yerleşti
"Netanyahu ateşkes müzakerelerini sabote ediyor"
Erdoğan'ın ziyaretinin ardından kritik zirve!: Özel ile Kılıçdaroğlu Ahlatlıbel’de bir arada!
Özel: “Siyasetçilerin el sıkışmadığı dönemlerin sonu demokrasi için felaket olmuştur”