Amerika’nın Sesi sitesinden Kasım Cindemir'in haberine göre, eski ABD Dışişleri Bakanlığı görevlisi ve Amerikan İlerleme Merkezi (CAP) uzmanı Alan Makovsky, Erdoğan’ın “Washington’a gelmesi pek de istenmeyen bir misafir'' olacağını savundu.
Amerika'nın Sesi'ne konuşan Alan Makovsky, “Beyaz Saray’ın bazı kararlar vermesi lazım. Başkan Obama, Erdoğan ile ikili bir görüşme yapacak mı? Yaparsa, Türkiye’de özgürlükler alanındaki kısıtlamaları gündeme getirecek mi?'' gibi sorular bulunduğunu belirtti. Makovsky, ABD’nin stratejik anlamda Türkiye’ye ihtiyacı olduğunu, ama öte yandan, Erdoğan ile ilişkilerin Washington’a giderek rahatsızlık vermeye başladığını öne sürdü.
GEZİ İLE BAŞLADI
Alan Makovsky, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Gezi Parkı protestolarından sonra değişmeye ve otoriter eğilimlerinin öne çıkmaya başladığını savundu. Makovsky, Türkiye’de demokrasi ve ifade özgürlüğünün “kötü bir noktada'' olduğunu ileri sürdü, ancak sığınmacı krizi ve IŞİD ile mücadeleye katkısı nedeniyle Batı’nın Ankara’ya yönelik eleştirilerini kısıtlı tuttuğunu söyledi.
ALAN MAKOVSKY KİMDİR?
Alan Makovsky, 20 yılı aşkındır Türkiye’yi yakından izliyor. 2001 yılında geldiği Amerikan Kongresi’nin Temsilciler Meclisi’ndeki Dış İlişkiler Komitesi Baş Danışmanlığı’nda 12 yıl kaldı. Bu süre zarfında sadece Türkiye değil, Ortadoğu’dan sorumlu kıdemli danışman olarak, Kongre’de bölgeyle ilgili çıkacak her karar veya yasa tasarısını yakından izleyen ve karar verem en üst düzey kişilerden biri oldu.
Makovsky, ABD Kongresi’ndeki bu çok etkili göreve gelmeden önce de Washington Yakın Doğu Politikaları Enstitüsü'nde (WINEP) Türkiye uzmanı olarak görev yaptı. Alan Makovsky, Washington’da Amerikan yönetimi çevrelerine yakın ve söylediği her kelimenin özgül ağırlığı olduğu kabul edilen ve ABD’nin Ortadoğu stratejileri konusunda en önde gelen isimlerden biri olarak biliniyor.
Amerikan İlerleme Merkezi (CAP) uzmanı olan Makovsky Türkiye'de 28 Şubat döneminde görev yapmış bir isim olduğu için, İslamcılar tarafından sık sık 28 Şubat'ın arkasındaki isimlerden biri olduğu iddiaları gündeme getiriliyordu.