ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, Türkiye’nin Suriye'nin kuzeyine yönelik harekatında etnik temizliğe yönelik yaygın bir delile rastlamadıklarını ancak savaş suçu kapsamına girebilecek bazı olaylar gözlemlediklerini ifade etti.
ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, Türkiye’nin Suriye harekatı ve Başkan Donald Trump yönetiminin Suriye’nin kuzeyinden asker çekmesi konularında Kongre’de yoğun bir mesai veriyor. Önceki gün Senato Dış İlişkiler Komisyonu’nda senatörlerin sorularını yanıtlayan Jeffrey dün de önce Temsilciler Dışişleri Komisyonu oturumuna katıldı. Ardından da Senato Tahsisatlar Komisyonu’nun Dış Operasyonlar ve İlgili Programlar Alt Komitesi’nin oturumuna geçti.
Erdoğan’ı sorumlu tutacaklarını açıklamışlardı! ABD'den ‘savaş suçu’ çıkışı
Amerika’nın Sesi’nde yer alan habere göre; Demokratlar’ın çoğunlukta olduğu Temsilciler Meclisi’nin Dışişleri Komisyonu’ndaki “Suriyeli Kürt Ortaklarımıza İhanet: Amerikan Dış Politikası ve Liderliği Nasıl Toparlanacak?” başlıklı oturumda Kongre üyeleri, Jeffrey’yi Başkan Trump’ın Suriye politikaları nedeniyle eleştiri yağmuruna tuttu. Hem Senato hem de Temsilciler Meclisi’ndeki oturumlarda, her iki parti üyeleri arasında Trump’ın Suriye’den asker çekme kararının yanlış olduğu noktasında görüş birliği bulunduğu gözlendi.
Kongre üyeleri, bu kararla IŞİD’e karşı savaşta sahada ABD’nin ortaklık kurduğu Kürt güçlerin “yüz üstü bırakıldığı” ve Türkiye’ye operasyon için “yeşil ışık” yakıldığı, ABD’nin bölgedeki ağırlığını yitirdiği ve “meydanı Rusya, İran ve Suriye hükümetine bıraktığı” yönünde değerlendirmelerde bulundu, Özel Temsilci Jeffrey’ye zorlayıcı sorular yöneltti.
KOMİSYON BAŞKANI: “ABD NASIL BU KADAR UTANÇ VERİCİ BİR ŞEY YAPABİLİR?”
Temsilciler Dışişleri Komisyonu Başkanı Demokrat Eliot Engel, oturumun açılış konuşmasında, ABD’nin Kürtler’i terk ettiği eleştirisini dile getirirken, “ABD nasıl bu kadar mantıksız, utanç verici, değerlerimize ters düşen bir şey yapabilir? Şimdi biz diğer ortaklarımıza ne diyeceğiz? Trump Amerika’nın düşmanlarına hediye verdi. Bu, tarihimizin en can sıkıcı zamanlarından biri, ABD için büyük bir yenilgi, ABD’nin dünya genelindeki liderliği zarar gördü” diye konuştu.
Komisyonun en kıdemli Cumhuriyetçi üyesi Mike McCaul da “Eğer güvenilirliğimizi yitirirsek dünya sahnesinde hedeflerimizi gerçekleştiremeyiz” ifadesini kullandı. ABD’nin Suriye’de belirli miktarda bir güç bırakması gerektiğine işaret eden McCaul, tam bir çekilmenin IŞİD’in yeniden toparlanmasına yol açacağı uyarısında bulundu.
ÖZEL TEMSİLCİ JEFFREY: “TÜRKİYE’NİN OPERASYONU TRAJİK BİR FELAKET”
Açılış konuşmalarının ardından ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey söz aldı. Bir dönem ABD’nin Ankara Büyükelçisi olarak da görev yapan diplomat, Türkiye’nin YPG’den kaynaklı meşru güvenlik endişeleriyle ABD’nin IŞİD’le alakalı meşru güvenlik endişeleri arasında denge kurmaya çalışan bir politika izlediklerini, Ağustos ayında bir mutabakata varıldığını ve Türkiye’nin sınırlarında Suriye Demokratik Güçleri’nin varlığından endişe etmelerine gerek olmayacak şekilde güvenliği sağladıklarını düşündüklerini söyledi. Ancak Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusuna girmesini engellemede başarılı olamadıklarını ifade eden Jeffrey, “Türkiye, tavsiyelerimize ve çok güçlü uyarılarımıza karşın akıl dışı davrandı” dedi. Jeffrey, Türkiye’nin askeri müdahalesini “Suriye’nin kuzeydoğusu için trajik bir felaket” olarak niteledi.
“TÜRKİYE OPERASYON KARARINI ÖNCEDEN ALMIŞTI, ASKER ÇEKMEYLE ALAKASI YOK”
Oturumda Kongre üyeleri ABD’nin Suriye’den asker çekme kararı sayesinde Erdoğan’ın operasyona giriştiği yönünde görüşler beyan ederek, Trump’ın Erdoğan’la telefon görüşmesinde tam olarak neler konuşulduğu konusunda Jeffrey’yi sıkıştıran sorular yöneltti.
James Jeffrey, Türkiye’nin operasyon kararını zaten önceden aldığını, Amerika’nın asker çekmesinin bu karar üzerinde bir etkisi olmadığını ve Kongre üyelerinin hemen hemen tamamının görüşünün aksine, kesinlikle “yeşil ışık” yakılmadığını savundu.
“ETNİK TEMİZLİK DELİLİNE RASTLAMADIK"
Jeffrey bir soru üzerine, Türkiye’nin operasyonu sırasında etnik temizliğe yönelik yaygın bir delile rastlamadıklarını ancak savaş suçu kapsamına girebilecek bazı olaylar gözlediklerini söyledi.
Jeffrey’den önce ABD Savunma Bakanı Mark Esper de yaptığı açıklamada Türkiye’nin savaş suçu işlediğine dair imalarda bulunmuştu.
ERDOĞAN'IN SORUMLU OLDUĞUNU SÖYLEMİŞTİ
Esper geçen hafta yaptığı açıklamada da Türkiye'nin Suriye'deki "muhtemel savaş suçlarından" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "tam olarak sorumlu olduğunu" söylemişti. Esper'in bu sözleri, ABD'nin Türkiye'yi yargılamak, Erdoğan'ı sanık sandalyesine oturtma planları olduğu yorumlarına neden olmuştu.
Türkiye ise bu iddiaları reddeden bir açıklama yapmıştı. 20 Ekim Pazar günü yapılan açıklamada, "Söz konusu asılsız iddiaları, Suriye’den kaynaklanan ve ulusal güvenliğimize kasteden terör tehdidine karşı mücadelemize karşı başlatılan karalama kampanyasının parçası olarak değerlendiriyoruz" denilmişti
"SAVAŞ SUÇU OLARAK DEĞERLENDİRDİĞİMİZ BAZI OLAYLAR GÖRDÜK"
“Birçok kişi kaçtı çünkü Türkiye’nin desteklediği Suriyeli muhaliflerden çok endişelilerdi, bizim gibi. Savaş suçu olarak değerlendirdiğimiz bazı olaylar gördük” diyen Jeffrey, Amerikalı yetkililerin bu konudaki bilgi ve raporları incelediğini ve Türk hükümetiyle “üst düzey” temas kurularak izahat istendiğini kaydetti. Jeffrey, operasyon sırasında ayrıca yasaklı madde beyaz fosforun kullanıldığı yönünde gelen bir bilgiyi de araştırdıklarını belirtti.
Büyükelçi Jeffrey, Türkiye’nin operasyon bölgesinin çoğunlukla Arapların yaşadığı bir bölge olduğunu belirtirken, buradaki halkın yaşanan olaylardan etkilenmiş olabileceğini ancak onları göçe zorlamaya yönelik yaygın bir politika gözlemlemediklerini kaydetti.
Jeffrey ayrıca, Savunma Bakanı Mark Esper’in 100’ün üzerinde IŞİD militanının hapishanelerden kaçtığı yönündeki açıklamasını doğruladı. Jeffrey dün Senato’daki oturumda, kaçan militanların sayısını “düzinelerce” diye ifade etmişti.