Beyaz Saray'dan yapılan açıklamaya göre Ulusal Güvenlik Danışmanı Yardımcısı Jonathan Finer, cuma günü Said'e ABD Başkanı Joe Biden imzalı bir mesaj iletti.
Mesajda Biden-Harris yönetiminin Tunus'ta "parlamenter demokrasi yoluna dönülmesi için" çağrı yaptığı belirtildi.
Finer ve Said'in görüşmelerinde "Tunus Cumhurbaşkanı'nın acilen bir başbakan vekili aday gösterme ve ekonomi ile sağlık krizlerini çözebilecek bir hükümet kurma" ihtiyacını konuştuklarını ifade etti.
Beyaz Saray açıklamasında, "Ekonomiyi stabilize edecek bir hükümete güç vermek, teklif edilen anayasa değişiklikleri ve seçim reformları konusunda kapsayıcı diyalogun kapılarını aralayacaktır" denildi.
Mısır ile Cezayir, Tunus Cumhurbaşkanı Said'e "tam destek" konusunda anlaştı
Tunus'ta ne oldu?
Arap Baharı'nın doğum yeri Tunus'ta belirli aralıklarla ve farklı şiddetlerde devam eden sosyal, ekonomik, politik ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında kontrolden çıkmış sağlık krizi nedeniyle, Tunuslular 25 Temmuz'da kitleler halinde sokağa çıktı.
Gösteriler sırasında, ülkedeki yerleşik siyasete de yoğun tepki gösterildi. Bazı bölgelerde Meclisin en büyük partisi Nahda Hareketi'nin merkezlerine saldırılar düzenlendi.
Cumhurbaşkanı Kays Said, ülkenin tehlikede olduğu sırada kendisine olağanüstü yetkiler tanıyan Anayasa'nın 80. maddesini hayata geçirdiğini duyurdu.
Said, Meclisin çalışmalarını 30 gün boyunca durdurduğunu, tüm milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırıldığını, başbakanı azlettiğini ve yeni bir başbakan atayacağını, ayrıca yolsuzluk dosyaları için kendisini başsavcı olarak görevlendirdiğini duyurdu.
Tunus'ta bir kesim Cumhurbaşkanı'nın bu kararlarını havai fişeklerle kutladı. Ancak diğer bir kesim ise söz konusu adımların Anayasa'nın yanlış yorumu ve bir darbe girişimi olduğunu savundu.
Ülkede tüm gözlerin çevrildiği Kays Said, olağanüstü yetkilerin kendisinde toplandığı kararların 30 günlük sürenin yarısından fazlası sona ermesine rağmen henüz bir başbakan atamadı ve krizden çıkış için yol haritasını açıklamadı.