Hatay’daki Gezi direnişi sırasında başına biber gazı kapsülü isabet etmesi sonucu yaşamını yitiren Abdullah Cömert davasında ikinci duruşma Balıkesir Adliyesi’nde görüldü.
Gezi direnişi sırasında Hatay'da öldürülen Abdullah Cömert'in davasında, polis A.K'ın “kastın aşılması suretiyle adam öldürme” suçundan almış olduğu 13 yıl 4 ay hapis cezası Yargıtay tarafından bozulmuş, yerel mahkemenin de bozmaya uyma kararı almasıyla ‘yargılama' yeniden başlamıştı. 26 Eylül'de güvenlik gerekçesi sebebi ile Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada tutuksuz olarak yargılanan polis memuru A.K, Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yöntemiyle yeniden hakim karşısına çıkmış ve dava 19 Kasım'a ertelenmişti.
Hakim, Yargıtay'ın bozma kararına uyarak Sanık polis A.K hakkında bilinçli taksirden 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verildi. Sanık ceza kesinleşinceye kadar tutuklanmayacak.
Dava Balıkesir Adliyesi'nde saat 9:30'da başlaması gerekirken 10:47'de başladı. Sanık A. K, SEGBİS ile bağlandı. Kuş, "Gezi olayları öncesinde birçok olaya katıldım. Kimsenin canına malına kastım olmadı,beraatimi talep ediyorum" diyerek savunmasına başladı.
Sanık polis Kuş'un avukatı savunmasında şunları kaydetti, “Gezi Olayları şiddet olaylarının arttığı bir ortam olarak nitelendirildi. Güvenlik güçleri de bunu dağıtmak istedi. Kamera kayıtlarında araçlara yabancı cisim atılarak kışkırtılıyor,sanık bu şartlarda görevini yapmış bulunuyor. Sanık araçta şoförün yanında oturuyor. Aldığı eğitim doğrultusunda atıyor fişeği. Hedef alınarak yapılmış bir atış değil. Kasten atılmamıştır” diye konuştu.
Ardından söz alan abla Meryem Cömert, şunları ifade etti:
“Ben adalet istiyorum. Adalet kadın adı olarak kalmamalı. Hatay’dan buraya kadar geliyoruz sanık muamelesi görüyoruz. Elinizi vicdanınıza koyun. Bir canın,bir insan hayatının bedeli bu kadar ucuz olmamalı.Bu olay bizim başımıza geldi,sizin de başınıza gelmeyecek değil ya! Ben bir ablayım,anlayın beni. Bizim tek tesellimiz ağır bir ceza alması olacak. Kardeşim yok artık,sürgün bir hayat yaşıyoruz. Canın bedeli ağır olmalı. En ağır şekilde yargılanmalı."
Abdullah Cömert'in avukatı Hatice Can, polislerin eğitim alırken biber gazını hangi açıyla atmaları gerektiğinin kendi iç tüzüklerinde yazdığını söyleyerek, "Bunu polis olmuş birinin bilmesi gerekiyor" dedi.
Polisin fişeği kasıtlı attığını ileri süren avukat Can, şu sözleri dile getirdi, “Gaz fişeği AbdullahCömert’in ensesine geldi. Ölüme sebep olabilecek süratteydi. Biz fizik profesöründen toma ve Abdocan’ın olduğu yeri tespit ettirdik. Raporlar bizi doğruladı. Polisin kasıtlı attığı ortadadır! Görüntüleri izledik. Önceki mahkeme heyeti de izletmişti görüntüleri. Polislerin araç içi ses kayıtları dinlendi. Sanık A.K’ın çok fazla küfür ederek atış yaptığı raporlarda mevcut. Küfürler eşliğinde eylemcileri düşman görüyor polis.” diye konuştu.
Avukat Can, olayda kasıt olduğunu bir kez daha belirterek, sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi.
Son olarak, "Biz ülkemizde adalet aramak istiyoruz. Avrupa’larda değil. Bize dışarılarda adalet aratmayın!” diye konuştu.
CHP PM Üyesi Avukat Gamze Pamuk Ateşli de, “Bu dava tarihi bir davadır. Bu davanın sonuçlanmaması kamu vicdanını yaralamaktadır" diyerek, sanığın en ağır şekilde yargılanmasını isteyerek tutuklama talep etti.
Karar müzakeresi için 13:30’a kadar ara verildi. Aranın ardından mahkeme salonuna aile, avukatlar ve milletvekilleri alındı.
Hakim Yargıtay’ın bozma kararına uydu. Sanık polis A.K'a bilinçli taksirden 6 yıl 10 ay 15 gün ceza verildi. Sanık ceza kesinleşinceye kadar tutuklanmayacak.