Hristiyanlar Mesih’i, Müslümanlar Mesih ve Mehdi’yi beklerken, Habat’çılar Meşiah’ın gelişini ilan ettiler. Artık Evengelik’lerin Tanrıyı kıyamete zorlamalarına da gerek kalmadı, onlar için.
Ve Mesiah kendine Kudüs’ü değil İstanbul’u mekan seçti!?. İstanbul yeniden Hilafet merkezi olmadı ama, Habatçı Musevilerin merkezi olarak bu gidişle yeniden yapılandırılacak, hem de Meşiah’ın istediği gibi. “Siyasal İslam” deyince mangalda kül bırakmayanlar, “Siyasal Musevilik”e karşı nedense hiç seslerini çıkartmıyorlar. Sahi, bunlar Musevi ise Fuhşiyata nasıl izin veriyorlar derseniz, onların gözünde Goyyimler insanlaşma aşamasını tamamlamamış hayvanlardan farklı değil. Onların her yerde çiftleşmelerinde bir sakınca yok. Hatta onların onlarla bu anlamda ilişkileri de bağışlanmayacak bir suç değil.
Bir arkadaş, 2005 sonrası ölüm istatistiklerini çıkartmış, 2005’deki 180.000 rakamını baz alırsak, 2006’da “Hibrit tohum yasası” çıkartılmış, ardından ölümler patlamış! Türkiye yıllara göre ölüm sayıları şöyle: 2008 - 330 bin, 2019 - 460 bin, 2021 - 540 bin. Sonuç, 15 senede %300 artış! Bu CoVID dışında dünyanın hiçbir ülkesinde görülmemiş bir artıştır. CoVİD-19 sürecinde CoVID İlaç ve aşılarından sadece Güney yarım Kürede ölenlerin sayısı 17 Milyonu aşmış. (Bu bilginin kaynağı: CORRELATION , Denis G. Rancourt, Marine Baudin, Joseph Hickey ve Jérémie Mercier tarafından yazılan " Güney Yarımküre'de COVID-19 aşısına bağlı ölüm oranı" başlıklı yeni bir rapor yayınladı. Rapor, Güney Yarımküre ve ekvator bölgesindeki 17 ülkeyi temel alıyor. Tüm nedenlere bağlı ölümlerdeki birçok zirve ile aşıların hızlı bir şekilde kullanıma sunulması arasında kesin bir nedensel bağlantı olduğu gösterilmiştir. Raportörler enjeksiyon başına ölümcül toksisite riskinin miktarını belirtmektedir; bu risk çoğu yaşlıda fazlasıyla yüksektir. Yazarlar, hükümetlerin yaşlı insanlara Kovid-19 enjeksiyonu için öncelik verme politikasını derhal sonlandırması gerektiği sonucuna varıyor.)
Bu rakamı, tüm dünya ölçeği için 2 ile çarpacak olursak, 30 milyonu aşan bir rakamdan söz ediyoruz. Ve ölümler artarak devam ediyor. Yani CoVID ölümlerinin açıklanan resmi rakam ortada. Bu komploda insanların can kaybı, 1. Ve 2. Dünya savaşındaki savaşan unsurların toplam can kaybından fazla.
2023 Nisan verilerine göre; Türkiye’de resmi rakamlara göre COVID-19 olgu sayısı 17.232.066, iyileşen hasta sayısı 16.788.849‘dur. 102.174 kişinin ise yaşamını yitirdiği açıklanmıştır. Şu ana kadar tüm dünyada saptanan toplam 685.273.221 olgudan 658.075.477 kişinin iyileştiği, 6.839.960 kişinin ise yaşamını yitirdiği bildirilmiştir. Aslında hastalık dedikleri gripti, çünkü eski istatistiklerde de bu kadar Grip vakası görülüyor ve gripten insanları çok basit tedavilerle kurtulabiliyordu. Ve bu kadar ölüm de olmuyordu. Ama pandemi yalanının ardından ölen sayısı CoVID’den öldüğü söylenenlerin 3 katına yakın ve ölümler Kalp, kan ser ve benzeri hastalıklar üzerinden artarak devam ediyor.
1. Dünya Savaşında ölen insan sayısı 16 ile 19 milyon arasındadır. Ölen asker sayısı tahminen 9 milyon ile 10 milyon arasındadır. Hayatını kaybeden sivil sayısı da yaklaşık olarak 7 milyon ile 9 milyon arasındadır. Yaralanan asker ve sivil toplam sayının da 20 milyon ile 23 milyon arasında olduğu tahmin ediliyor. 2. Dünya Savaşı'nda cephelerde 15 milyon kişi ölürken, yine cephelerde 25 milyon kişi yaralanmıştır. 2. Dünya Savaşı'nda ölen sivil sayısı 45 milyon, Asker sayısı 15 Milyon kişidir. Asker ve sivil toplam ölüm sayısı ise 60 milyondur.
CoVID 19 hikayesi 2020’de başladı, 3. Yılın sonuna yaklaşıyoruz.1.Dünya Savaşı "Tarihin ilk dünya savaşı" olarak bilinen 40 ülke ve kolonilerin katıldığı Avrupa merkezli savaş, 28 Temmuz 1914'te başladı ve 4 yıl sürdü. 2. Dünya Savaşı, 1939-1945 yılları arasında 6 yıl sürdü. İnsanlığa karşı, insan eliyle gerçekleşen, İnsanlığa karşı işlenen bir suç olarak tarihe geçecek olan, Biyolojik insanın sonunu getirmek isteyen “islah edici” maskesi ile ortalıkta dolaşan. “Bozguncu Globalist çeteler”in örgütlediği CoVİD SOYKIRIMI halen, iklim, Şehircilik, Dijital dönüşüm senaryoları ile bütün vahşeti ile devam ediyor. Bakın, bunlar durmuyorlar, durmayacaklar. Bunlar sizi cinsiyetsizleştirmek istiyor, size böcek yedirecekler, sentetik et yedirecekler, mülkiyetsizleştirecekler. Malınız, canınız, namusunuz, aklınız, inancınız ve nesliniz tehdit altında. Düşünmez misiniz, akletmez misiniz!?. Siz “Cumhuriyetin 2. YY” hayalleri ile kutlamalara hazırlanırken, dünya ve ülkeniz başka vadilere sürükleniyor.
Adamlar davul çala çala geliyor. Tek dünya, tek insan ve tek gelecek derken, aslında TransHumanizm hedeflerine ulaşmak için Biyolojik insan neslini sona erdirmek istiyorlar. Bu Şeytani senaryoda insan biyolojik cinsiyeti ile birlikte, din, ahlak, tarih ve geleneğinden soyutlanarak, hayvan ve makine ile birlikte Biyonik bir Robota dönüştürülerek NESNE’leştiriliyor. İnsanlık aklı siyaset üzerinden ipnoz mu edildi..
Bu gidiş nereye! Bu sokak çıkmaz sokak. Bu yolun sonu hem yeryüzü cehennemi, hem de öbür dünyadaki cehenneme açılan kapı.. Durun, durun! Eğer söz dinlemeyecek, düşünmeyecekseniz, ben sizden, sizin önünüzde koşanlardan beriyim. O zaman ila cehennemüzzümera! Esselamü menittebal Huda ve dua ile.