BAE’nin başına 3 vakte kadar birşeyler gelecek ama ne gelecek bilmiyorum. Bir ülkeyi çok kullanıyorlarsa, ya da kişiyi, onlar çabuk yıpranırlar. Deşifre olurlar, sonra da tarihin çöplüğüne atılırlar. Bu hep böyle olur. Bir zamanlar Dahlan senaryosunun merkezinde yer almıştı BAE!
O zaman sadece İsrail'le değil, ABD ile, hatta İngiltere ve Vatikan ile de yakın ilişki içine girdiler.
Trump zamanında Kushner üzerinden Dahlan senaryosuna aktif olarak katıldılar. Bu senaryoda Ankara'nın da adı geçiyordu. Sedat Peker’de orada. Şimdi tekrar Ankara ile yakın temasa geçtiler. BlackWater’in bölgedeki en büyük merkezi BAE’de. Bu merkez Arap yarımadası, İsrail’le İran arasındaki koridorda aktif. Ve Afrikada’ki bir çok işbirlikçi aile ve yönetici kadronun yakın korumasını yapmakla kalmıyor, BAE üzerinden yapılan istihbarat, gayri nizamı harp operasyonları, hatta savaşların yöntetildiği, iltisaklı örgütlere para, silah, eğit-donat desteği sağlanan bir merkez.
BAE bu anlamda Yemen'deki savaşın tam merkezindeydi. Yemen’de bir yanda Hizbullah’ın Avrupa’daki kanadından HUSİ’ler, öteki ucunda BAE’nin desteklediği unsurlar vardır. Öte yandan BAE ne İran ile ve ne de Çinle sorun yaşadı. Suriye'de de vardılar ama Rusya ile bir sorun yaşamadılar. Umman’da da varlar, Ürdün’de de. BAE, FETÖ’ye de aktif destek veriyordu. Destek vermekle kalmadılar, DİNLERARASI DİYALOG’un yeni merkezi BAE olduğu. Tabi sadece BAE değil, MISIR, SUUDİ ARABİSTAN ve BAE! Bu üçgene dikkat etmek gerek. Dahlan senaryosu da bu sacayağında kurgulanmıştı.
Geçenlerde Nijer’de bir darbe yaşanmıştı. Mali’de bir darbe oldu. Nijerdeki darbeci Albay darbe öncesi BAE’de imiş. Cezayir BAE’i bölgede “fitnenin, karışıklıkların merkezi” olarak görüyor. Bu ülkelerin komşularına baktınız mı?
Nijer, kuzeybatıda Cezayir, kuzeyde Libya, doğuda Çad, güneyde Nijerya, batı ve güneybatıda ise Benin, Burkina Faso ve Mali ile komşudur.
Batılılar, bu bölgelerde uzun yıllar, birbiri ile çatışsınlar diye Vehhabiliğin, Şiizmin, Sufizmin önünü açtılar.
Yeşil kitap’çılar da vardı, solcular da.
Aynı oyunu Çeçenistan’da da oynadılar: Atomizasyon, nötralizasyon ve agnostizm. Kıtadaki birbirinden farklı terör örgütlerinin, din, ideoloji ve kabile savaşlarının hemen hemen tamamı aynı merkezden yönetiliyor. Ruanda soykırımı da bir kabile savaşı ile başlatılmadı mı. Sudan nasıl bölünmüştü?
Mali, eski dönemde ilim ve zenginliğin merkezi. Endülüs'ü doğuran eski Mali’deki Timbuktu uygarlığıdır. Mali'nin komşuları: 1.359 km'si Cezayir, 1.325 km'si Burkina Faso, 599 km'si Fildişi Sahili, 1.062 km'si Gine, 2.236 km'si Moritanya, 838 km'si Nijer ve 489 km'si ise Senegal ile oluşmaktadır. Nijer’in sınırları Cezayir, Libya, Çad, Nijerya, Mali, Burkina Faso ve Benin. Çad’dan sonra Sudan var.
Bölgede kimin eli kimin cebinde belli değil.
Wagner yıllardır Mali’de vardı. Nijer'in Tuareg bölgesinde Çinliler vardı. Nijerya’da İngilizler, Libyada herkes var.
ABD'nin Burkina Faso, Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti Cibuti, Çad, Somali, Gabon ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde askeri üssü bulunuyor. Nijer'de 3’ü büyük 8 kabile var. Yönetim üç büyük arasında münavebe ile el değiştiriyordu zaten. İlk 3 Tuaregler, Hausalar, Fulaniler.
Sırada Çad var. O da Fransız bölgesi. Uluslararası sistem Fransa’nın Afrika’daki eski sömürgesine fiilen el koyuyor.
Şimdi Çad’ın sınırlarına bakın: Kuzeyde Libya, doğuda Sudan, güneyde Orta Afrika Cumhuriyeti, güneybatıda Kamerun ve Nijerya (Çad Gölü), batıda ise Nijer ile komşudur. Kuzey Afrika’da, Akdeniz sahilinde Fas, Cezayir Tunus, Libya ve Mısır var. Onun alt koridorunda Sudan, Çad, Nijer, Mali, Moritanya var. Bu koridorun da altında Nijerya-Senagal koridoru. Ayrıca Etopya ve Somali zaten uzun zamandır birilerinin gündeminde. Uganda Kenya yanında Kızıldeniz sahilindeki Eritre ve Cibuti’yi de. Bir yere not edin. Afrikada kapsamlı bir operasyon başlıyor. İlk adım Fransız milletler topluluğu üzerinden.
Fransa Mali’de Rus’larla birlikte hareket ediyordu. Mensa Musa’nın ülkesi, Endülüs'ü doğuran Timbuktu’yu kalbinde taşıyan ülke Mali’de altın madenlerini işletiyorlardı. Yine Çin'in Nijer’de özellikle Uranyum üretim tesisleri vardı. Bu arada Senagal’in de bu bölgede özel farklı bir stratejik anlamı var. Türkiye için de bu böyle. Senegal’i komşuları ile birlikte düşünmek gerek.
Bu arada Çanakkale’de İngiliz’ler Hindistan’dan; ''Alman’lar hilafet makamını işgal edip, halifeyi esir aldı biz halifeyi kurtarmak için gönüllü topluyoruz'' diye gönüllü toplayıp getirirken, Fransızlar aynı yalanla Senegal’den gönüllü toplayıp bizi bize kırdırmışlardı.
Bugün Çanakkale'de hala İngiliz ve Fransız mezarlığında Hind ve Senegal Müslümanları sahte isimlerle, Haç’lı mezar taşları ile yatıyorlar.
GlobalReset’çiler Afrika’ya el attılar. G20 zirvesinden sonra Asyada da harekete geçecekler. Latin Amerika’da zaten hazırlıkları tamam.
Afrika’ya dikkat!
Aslında sadece Afrika’ya değil, tüm dünyadaki gelişmelere dikkat. Her dindar görünen dindar olmayabilir. Her milliyetçi görünen de milliyetçi değildir. Bu işin merkezindekiler her kılığa bürünebilirler. Bunların kadrosunda herkes var. İcabında, artık, artırılmış sanal gerçeklikle gökten Mesih de indirirler, Mehdi’yi de çıkartırlar. Uzaylılar dünyayı işgal ediyor diye ülkeleri de işgal ederler. Yecüc Mecüc’ü / Gog-Magog çıktı diye de ortalığı cehenneme çevirebilirler. Zaten yangınlar, patlamalarla bunu yapıyorlar. İkiz kuleler aya yolculuk yalanların yıllar sonra çıktı. CoVID, mRNA yalanları hemen çıktı, ne oldu! İklim yalanları, Carbon yalanları hala en öncelikli gündem.
Bu tarihe, bu olaya, bu slogana dikkat: G-20 Liderler Zirvesi (09-10 Eylül 2023, Yeni Delhi / Hindistan). (Ulus devletlerin sonunu getirecek) Tek dünya, (Ailesiz toplum için) tek aile, (GlobalReset ile TransHumanizm’in ardından İnsan 2, Endüstri 4, Toplum 5 sonrası) tek gelecek! Onların hesabına göre, iklim, Karbon ayak izi ile perdelenen Şeytani planın hayata geçirilmesinde Eylül 2023 bir dönüm noktası olacak. Görelim Mevlam neyler..
Bölgede bir şeyler değişecekse, birilerinin gitmesi kadar kimin geleceği de önemli. Sürdürülebilirlik önemli. Afrika’da, Arap ülkelerinde, İslam ülkelerinde bir şeyler oluyor. Afrika Birliği, Arap Birliği, İslam İşbirliği konferansı bu işin neresinde peki! Burada kimse tek başına bir şey yapamaz. Kendisi batının ilgisine, desteğine muhtaç, batının ayak izinde ilerleyen, uluslararası sisteme “hayır” diyemeyen bir takım ülkelerin bu süreci sağlıklı yönetmesi mümkün mü?
Senegal’de biz de varız. Evet olmamaktan daha iyi orada varlığımız da, orada bizimkiler neyle meşguller.
Şimdi Afrika’da bu süreci yönetme iradesi ile M62 isimli bir birleşik bir cephe oluşturuldu. İnşallah bu konuda sukutu hayale uğramayız. “Milli Egemenlik ve Halkın onurunun korunması için Birleşik Cephe”nin
Facebook sayfası şöyle: https://www.facebook.com/mouvement62
Örgüt halkı yabancılar bölgeden ayrılana kadar haklı direnişe katılmaları için seferberlik ilan etti.
Sanırım bölgede önce geleneksel kurumlar, dini yapının, ailenin, ahlaki ve hukuki düzenin yeniden ciddi bir biçimde inşası gerek. Yoksa Afrika batıdan kurtulayım derken yeni başka bir krizin içine sürüklenecek. Bizim kendi sorunumuz da bu değil mi. Kendisi himmet’e muhtaç bir dede, nerdeki gayrıya himmet ede. Nijerde ilginç bir İslam ülkesinin bayrağı değil, sokaklarda Rus bayrağı var. Wagner de Afrika’da varlığını sürdürüyor. Dilerim “Afrika baharı”nın akibeti “Arab baharı”na benzemez.
Şeytan fazla mesai yapıyor...
Fasıklar, zalimler, münafıkları, yalancılar size bir haber getirdiklerinde hemen inanmayın.
Yalan söylemesi meşru kabul eden siyaset erbabına ve onların emrindeki bürokratlara, onların işbirlikçisi akademisyen, STK ve media’ya da inanmayın. Yoksa zarar edenlerden olursunuz.
Not:
2023 G20 zirvesi Hindistan'da. 2024 G20 Dönem Başkanı Brezilya olacak, 2025’de ise Güney Afrika Cumhuriyeti olacaktır.
Avrupa-Asya derken, sıra Latin Amerika’dan sonra Afrika’da.
2025 final!