Burada bir konuşma gerçekleştiren Bakan Gül, “Önceliğimiz vatandaşımızın memnuniyeti insanımızın hakkını korumaktır. Tüm çalışmalarımızdaki politikalarımızdaki yol haritamız da insanı merkeze alan, insanı önceleyen bu yaklaşımlardır” diye konuştu.
Her bir vatandaşın görüşü, düşüncesi ne olursa olsun yaklaşımlarının değerli olduğunu vurgulayan Bakan Gül, “Devletin görevi de bu hakları, değerleri korumak ve geliştirmektir. Bu çerçevede özellikle insanımızın onurunu, mahrem alanını ve kişisel verilerini teminat altına almak da en temel görevlerden biridir”açıklamasında bulundu.
Hukuk dışı fi̇i̇lleri̇ hep beraber yaşadık
Bakan Gül, bilginin artık silaha dönüştüğü, teknolojinin sürekli geliştiği bir çağda yaşandığına dikkati çekerek, “Bu noktada internet özel hayata dair ifşaatın, mahremiyet ihlallerinin ve itibar suikastlarının faaliyet alanına dönüşmemelidir. Geçmişte FETÖ'nün istihbarat ve veri madenciliğine verdiği özel önemi hepimiz veriyoruz. Bu çerçevede delil üreterek tezgahlarla oluşturulan kumpaslarla nasıl insanların kişisel haklarını ihlal ettikleri, nasıl mahremiyet haklarını ihlal ettiklerini hepimiz gördük, yaşadık. Usulsüz dinlemeler, kişilerin mahrem görüntüleri, özel bilgilerin ifşa edilmesi, verilerin hukuk dışı yollarla ele geçirilmesi gibi tüm hukuk dışı fiilleri hep beraber yaşadık” dedi.
“Hukuk devletinde esas itibarıyla haysiyet cellatlığı olmaz” diyen Bakan Gül, “Bu anlamda dijital kumpaslarla insanların hayatlarını tarumar eden, insanlara kumpas kuran bu FETÖ'cü zihniyetin de asla ama asla unutulmaması gereken mücadele alanı olduğunu bir kez daha hatırlatmak isteriz. Bu anlayışı uygulamanın da hiçbir zaman, hiçbir kimse tarafından gerçekleşmemesi yönünden de teyakkuzu ve hukukun gerekli tedbirleri alması da en esaslı görevlerden biridir” şeklinde konuştu.
'Suçla i̇lgi̇si̇ olmayan konular ortalığa saçılıyordu'
4. Yargı Paketi ile iddianamelerde özel ve mahrem hususlarla ilgili özel hayat konularına girilmesinin yasaklandığını dile getiren Bakan Gül şunları söyledi:
“Olay ne olursa olsun, ilgilisi kim olursa olsun kimsenin özel hayatının bu anlamda ifşa edilmesine asla ama asla kimse müsaade etmez, hukuk da bunu kabul etmez. Geçmişte bunu FETÖ yapıyordu. Soruşturmaları adeta dosyaları şüphelinin günlüğü gibi tutuyordu. Suçla ilgisi olmayan bütün konular iddianame bahanesiyle ortalığa saçılıyordu.”