Adalet Bakanı Tunç'tan yargı krizine ilk yorum: Yüksek mahkemeler arasında astlık üstlük ilişkisi yok

"Anayasa'nın tutarsız çok maddesi var"

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Yargıtay'ın, TİP milletvekili Can Atalay hakkında "hak ihlali" kararı veren Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasıyla ilgili olarak,  "AYM'nin kararları herkesi bağlar. Adliye mahkemelerinden verilen kararların son inceleme merciinin Yargıtay olduğu maddesi de var. Yüksek mahkemeler arasında astlık üstlük ilişkisi yok" yorumunu yaptı. 

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, ATGV Antalya Hakimevi'ndeki Yargı Teşkilatı Toplantısı'na katıldı.

Yargıtay’ın AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasını ilk kez yorumlayan Tunç, şunları söyledi:

"Anayasanın birbiriyle çelişen birçok maddesi var. Kanun koyucunun iradesi dışında uygulanan veya uygulanmayan maddeleri var. Evet, AYM'nin kararları herkesi bağlar. Adliye mahkemelerinden verilen kararların son inceleme merciinin Yargıtay olduğu maddesi de var. Yüksek mahkemeler arasında astlık üstlük ilişkisi yok."

"Sorunun çözümü yeni bir anayasa yaparak çelişkileri ortadan kaldırmaktan geçiyor. Anayasa değişikliği olmadan sorun kalıcı olarak çözülemez. TBMM'de grubu bulunan partilerimizin, milletvekillerimizin artık bu sorun karşısında duyarlı olacaklarına yürekten inanıyorum. Bizim TBMM'de oturma eylemine değil, çalışma eylemine ihtiyacımız var. 

Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik yakışıksız ifadeleri kabul edebilmemiz mümkün değil. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Sorunlar hukuk içerisinde çözülebilir. Ancak birileri tarafından farklı boyuta çekilmek isteniyorsa farklı bir kasıt vardır. Bu mesele hukuk içinde çözülecektir."

Ne olmuştu?

Can Atalay, Gezi Parkı davasında 18 yıl hapse mahkum edildikten sonra 14 Mayıs'ta yapılan 28. Dönem Milletvekili Genel Seçiminde TİP'ten milletvekili seçilmişti. Atalay'ın, "milletvekili seçilmesi nedeniyle hakkındaki yargılamanın durması ve tahliye edilmesi" talebiyle yaptığı başvuru, Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nce reddedilmişti. Milletvekili seçilerek yasama dokunulmazlığı kazandığı gerekçesiyle yargılamada durma kararı verilmesi talebinin reddedilerek yargılamaya devam edilmesi nedeniyle "seçilme ve siyasi faaliyette bulunma" hakkının, tahliye talebinin reddedilmesi nedeniyle de "kişi hürriyeti ve güvenliği" hakkının ihlal edildiği ileri sürülerek Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yapılmıştı.

Sürecin devam ettiği sırada Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Can Atalay'a verilen 18 yıl hapis cezasını onamıştı. AYM de başvuruyu kabul ederek oy çokluğuyla 25 Ekim'de Can Atalay'ın "seçilme hakkı" ile "kişi hürriyeti ve güvenliği" haklarının ihlal edildiğine hükmetmişti. AYM'nin kısa kararı Gezi davasına bakan ve hükmü veren İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmişti.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Türkiye işçi Partisi (TİP) Milletvekili Can Atalay için “hak ihlali” kararı vererek, tahliyesinin gerektiğine hükmeden Anayasa Mahkemesi (AYM) kararını değerlendirirken, tarihe geçecek bir hükme imza attı. Yargıtay, AYM kararına rağmen Atalay’ın tahliyesini reddederken, hak ihlali kararı veren Anayasa Mahkemesi üyelerinin yetkilerini aştığını belirtti. Yargıtay, AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunma kararı da aldı.