Yeni Malatyaspor forması giyen ve son olarak Fenerbahçe maçında gösterdiği performansla dikkatleri üzerine çeken Adem Büyük, kariyerinin en olgun döneminde hem Türk futbolunun röntgenini çekti hem de Galatasaray günlerini Fanatik Gazetesi'nden Yakup Çınar'a anlattı. İşte Adem Büyük'ün yaptığı açıklamalar; Fenerbahçe deplasmanına giderken hiçbir takım arkadaşımın gözünde korku görmedim. İster istemez Fenerbahçe deplasmanına gidiyorsunuz. Ama son haftalarda iyi oynuyorduk. Kendi oyunumuzu oynarsak mutlak 3 puanla ayrılacağımızı biliyorduk. Her dediğimiz, her yaptığımız neredeyse çıktı. Ben de Fenerbahçe'ye daha önce gol atamamıştım gol attığım için mutluyum ama Fenerbahçe gibi bir takımı deplasmanda 3-0 hem de iyi oyunla yenmek gurur verici.
"EROL HOCAYA SUÇLU DİYENLER FUTBOLCULARA BAKSIN"
Erol hocayla iki sene Malatya'da çalıştım. Bana göre taktik disiplin ve antrenman performansı anlamında çok iyi hoca. En azından hocada disiplin var. Alman ekolünden gelmesinden kaynaklı. Takımın başarısızlığını Erol hocaya yıkmak doğru bir şey değil. Biz Fenerbahçe maçında Fenerbahçe'ye pozisyon vermedik. 3-0'dan sonra iki pozisyon buldular. Burada hoca suçluysa, Fenerbahçeli futbolcularında o kadar suçu var. Yabancılara karşı gösterilen sabır Türk hocalara da gösterilmesi gerekiyor. O sabır gösterilirse Erol hoca başarılı olacaktır.
"YENİLMEMİZ KOLAY OLMAYACAK"
Yeni Malatyaspor olarak bu sezon yenilmemiz kolay olmayacak. Biz birlik beraberlik içerisinde olduğumuz zaman buna izin vermeyeceğiz Tabi ki yenileceğiz. İlla puan kaybedeceğiz. Ama mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz. Çok iyi bir arkadaşlık grubu var. Geçen sene yaşanan kötü dönemden sonra o dönemi yaşatmak istemiyoruz. Kötü durumda değiliz ama kötü duruma da düşmek istemiyoruz. Taraftarımız geçen sene gitmiyordu maçlara. Bu senede gelmek istiyorlar ama malum pandemi. Arkamızda dursunlar, bize dua etsinler. Biz de onları mutlu etmek için elimizden geleni yapalım"
"HAMZA HOCA ÖZEL BİR İNSAN"
Fenerbahçe maçına dört forvet ile çıktık. İnsanlar eleştirebilir ama hep mücadele eden isimler. Sakatlıklar nedeniyle mecburen böyle oynamak zorundayız. Şu anda da iyi gidiyor. Hocamızın tercihi. Hocamızla ilgili de şunu söyleyeyim. Hamza hoca Türkiye'nin en beyefendi hocası. Çok iyi bir teknik adam. Saha içi ve dışında özel bir insan. Yaptıkları ortada, onla çalıştığım için mutluyum. Umarım başarılarına yeni bir başarı hep beraber burada ekleriz.
"PANDEMİ OLMASA GALATASARAY ŞAMPİYON OLURDU"
Galatasaray'a gidişim ne kadar sürpriz olduysa ayrılığım da o kadar sürpriz oldu. Dolu dolu bir sene yaşadım. İnanılmaz anılar ve arkadaşlıklar biriktirdim. Çok sevdiğim hocamın ve arkadaşlarımın olduğu bir takıma gittim. İyi ki gidip oraları görmüşüm. İlk transfer olduğumda taraftarın bana inanılmaz tepkisi olmuştu. Ama Galatasaray taraftarının şöyle bir özelliğini öğrendim. Sahaya çıktığınız zaman oyuncusu hiç bir zaman yerden yere vurmuyor. Sadece sonuna kadar destekliyor. Bana gösterdikleri ilgi için, sevgi için çok teşekkür ederim. Büyük takımdan ayrıldığım için takibi burukluk oluyor. İstediğim başarıyı elde edemedik. Pandemi süreci olmasaydı yüzde bir milyon açık ara, şampiyon olacaktık.
"FATİH TERİM KALMAMI İSTEDİ"
Kimse bana Galatasaray'dan git demedi. Tekrar Fatih hocama çok teşekkür ederim. Bana gösterdiği ilgi alaka, verdiği forma şansı benim için untulmaz bir sezondu o sezon. Ayrılırken de hocamdan izin alarak ayrıldım. Hocayla konuştuğumda beni kesinlikle gönderme taraftarı olmadığını defalarca dile getirdi. "Senin hayatın, senin kararın" diyerek bana yardımcı oldu. Hocamla da iyi ayrıldım. Kötü ayrılmadım yani Galatasaray'dan. Kimse bana da git demedi. Ne yönetimden ne de hoca grubundan. Çok iyi anılar ve ilişkilerle ayrıldım.
"BRUGGE'E ATTIĞIM GOLÜ AÇIP AÇIP İZLERİM"
Galatasaray stadının inanılmaz bir atmosferi var. Şampiyonlar Ligi'ndeki Club Brugge maçı ilk 11 maçımdı ve sahaya çıkarken tüylerim diken diken oldu. 20 maç oynamış kadar oldum o maçta. Berabere kalmayıp yenilsek bu kadar üzülmezdim. Son dakika yediğimiz gol yüzünden berabere bitti ve beni inanılmaz üzdü. Hala açıp açıp izlerim o golü. İnanılmaz bir duyguydu benim için.
"FALCAO PARA İÇİN GELMEDİ"
Falcao inanılmaz bir oyuncu. Yaşadığı sakatlıklar kolay sakatlıklar değil. Daha önce yaşadığı ve şimdi yaşadıkları var. Yaş ilerledikçe daha çok hissediyorsunuz o ağrıları. Çok kaliteli oyuncu ama futbolda şuanda her zaman güçlü olmak ve kalmak zorundasınız. Falcao da güçlü kalmak için çalışıyor ama maalesef vücudu buna izin vermiyor artık. Kalitesi inanılmaz, tartışılmaz. Antrenmandaki çalışması ve özverisi çok iyi. Herkes Falcao buraya para almaya gelmiş gibi düşünüyor ama antrenmanlarda da koşan, çalışan, mücadele eden bir oyuncu. Kişilik olarak da çok iyi bir insan! Tanıdığım için çok mutluyum.
"YATARAK PARA KAZANAN YABANCILARI KONUŞMALIYIZ"
Adem Büyük "Avrupa Kupaları'nda neden başarılı olamıyoruz?" sorusuna verdiği cevap ile dikkat çekti. Yabancı sınırına kesinlikle karşı olmadığını belirten Adem, "Bütün suçu Türk futbolculara atmak kolaycılık olur. Buraya yatarak para kazanmaya gelen yabancıları konuşalım biraz da" ifadesini kullandı. Hocalarımız, yöneticilerimiz Türk futbolcudan şikayetçi. Tamam yetersiz olabiliriz. Avrupa'da daha farlı ilerliyor işler. Kurulu bir düzenleri ve sistemleri var. Hiç bir şekilde değiştirmedikleri plan ve programları var. Maalesef bizde değiştirilecek plan ve program da yok. Bütün suç Türk oyunculara kalıyor. Sonra yabancı sınırına geliyor mevzu. Ben Türk oyuncusu olarak yabancı sınırına karşı değilim ama eğer elinde o yabancıdan daha iyi bir Türk oyuncu varsa zaten onu kullan. Biz onu söylüyoruz her zaman. Asıl Türkiye'ye gelen yabancı oyuncular yetersiz. Her takımda 15 tane yabancı var. Almak zorunda değiller ama her takımda var bu herkes alıyor. Toplasan eli ayağı düzgün 10 tane yok yabancı. Hem Katkı olarak, hem performans olarak. 3-4 tanesi çıkarsa çıkıyor yok yani. Geri kalan 10 tanesi zaten elindeki Türk oyuncudan kötü. Sonra diyorlar Avrupa'da biz neden başarısız. Yeni yıl gelmeden Avrupa kupalarında kalan takım kalmadı. Her sene böyle oluyor. Adını bilmediğimiz lig bizi sıralamada geçmiş mesela. Özeleştiri de yapmak gerekiyor. Bütün suçu Türk oyunculara atmak kolaycılık olur. Birazda yabancı oyuncuyu konuşmak lazım. Ben çok yabancı oyuncu biliyorum buraya gelip yatarak para kazanan.
"YORUMCULAR 'ADEM BÜYÜK'Ü MÜ İZLEYECEĞİZ?' DİYOR, İZLEME AĞABEY"
Ben Galatasaray'da bunu yaşadım mesela. Yorumcular çıkmış diyor ki "Ben şimdi Ömer Bayram ile Adem Büyük'ü mü izleyeceğim." İzleme ağabey o zaman. Böyle zaten hiç bir yere gidemeyiz. Nasıl gidecek ki? Sen oyuncuyu yerden yere vur. Ayağı olmayan bir tane yabancıyı yerlere göklere sığdıramazlar. Ondan sonra Türk futbolu ölmüş, bitmiş. Bundan sonrada ağlarız zaten böyle olmaya devam eder. Herkes kendi eleştirisini yapmalı. Ben de yapıyorum. Ben ve diğer arkadaşlarım bunların gözünde daha kötü herhalde. Başarısızlığın açıklaması bu bence başka bir açıklaması yok. Biraz da Türk oyuncularına güvenmek gerekiyor. Ben tekrar söyleyeyim yabancı oyuncunun buraya gelmesine ve yabancı sınırına karşı değilim. Elindeki oyuncudan kötüyse yabancı oyuncu alma. Ben ona karşıyım. Galatasaray'da bütün futbolcularla aram iyiydi. Zaten orada aile ortamı var. Kimsenin ekstra burnu havada değil. En büyüğünden en küçüğüne kadar. Herkesin birbiriyle arası çok iyiydi. Kimseyle sıkıntılı bir durumumda olmadı.