ABC Haber Merkezi
Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Eren Erdem, 15 Temmuz Fethullahçı darbe girişimi öncesi FETÖ'nün Türk Silahlı Kuvvetleri imamı Adil Öksüz ile Milli Savunma Bakanı AKP'li Fikri Işık'ın görüştüğü iddiasını ortaya attı. Tele1 canlı yayınında Ümit Zileli'nin sunduğu Pusula programında Adil Öksüz-Fikri Işık görüşmesinin görüntülerin de bulunduğu iddiasını ortaya atan Erdem, "Bu görüntülerden MİT'in de haberi var' dedi.
Canlı yayından hemen sonra ABC'ye de konuşan Erdem, "Görüntüler silindi, sadece bir tanesi kurtarıldı. İzleyen kişi bana görüntüleri izlerken çektiği fotoğrafı gönderdi" dedi.
Eren Erdem'in görüntü iddialarını dair bir açıklama da avukat Fidel Okan'dan geldi. Fidel Okan Twitter adresinden bu iddiaya hem kendi düşüncelerini hem de iddianın ayrıntıları yazdı.
Fidel Okan şunları yazdı;
"Adil Öksüz, 14 Temmuz günü Milli Savunma Bakanı Fikri Işık'la görüştü mü? Takip edenler iyi bilirler, referandum sürecinde Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'kontrollü darbe' söylemine çok sert tepkiler vermiştim. Aynı dönemde bazı CHP milletvekillerine de bu iddianın referandum sürecine büyük darbe vurduğunu ve bunun kabul edilemez olduğunu söyledim. KK'nın elinde olduğunu söylediği dosyanın manipülasyon amacıyla kendisine verildiğini ve kandırıldığını düşündüğümü defaatle söyledim. Ancak CHP milletvekillerinden Eren Erdem dosyanın dolu olduğunu, Kılıçdaroğlu'nun elinde ciddi bilgiler olduğunu bana ifade etti.
"Özellikle A.Öksüz konusunda çok önemli bir delil olduğunu bunun açığa çıkmasıyla, Türkiye'de taşların yerinden oynayacağını iddia etti. Delilin ne olduğunu sorduğumda, darbeye dair herşeyi açığa çıkaran ve kimse tarafından inkar edilemeyecek bir kaset olduğunu söyledi. Gelen istihbaratan yola çıkarak detaylara ulaştıklarını, A.Öksüz ve F.Işık'ın 14 Temmuz günü görüştüklerinden emin olduklarını söyledi."
KAYIT İDDİASI
"Öksüz-Işık görüşmesinin 14 Temmuz günü Sakarya üniversitesinde bir odada gerçekleştiğini odayı gören kameralardan bunun tespit edildiğini, İkisinin birlikte odaya girerken görüntülerinin bu kameralar tarafından kaydedildiğini, görüşme sonrasında ise, yasak olmasına rağmen odayı gören kameraların görüntülerinin silinmesi talimatı verildiğini, silme işlemini yapan mühendislerden birinin kaydın bir kopyasını alarak üniversite dışına çıkardığını kimsenin bu kayıttan haberdar olmadığını iddia etti. Kaldı ki; Adil Öksüz ve Fikri Işık'a ait görüntüleri silen kişilerin (kaydı gizlice çalan mühendis dahil) işine son verildiğini, Mühendis hakkında ise ayrıca soruşturma açıldığını bu olayların tamamına Kılıçdaroğlu'nun da vakıf olduğunu ifade etti.
"Olayı duyduğumda tepkim şu oldu; 'Bu kesinlikle bir oyun bu oyuna sakın gelmeyin böyle bir kaset varsa bile her yönüyle teyit etmeden, kasedin doğruluğunu en küçük şüpheye yol açmayacağından emin olmadan açıklamayın' dedim. Ayrıca bu olaya inanmadığımı bunun düzmece olduğunu, bu olayda Kılıçdaroğlu'na bunları söyleterek farklı amaçlar güdüldüğü düşündüğümü söyledim. Eren Erdem ise bu olaya kesinlikle inandığını son derece ciddi bir çalışma yürüttüklerini meseleyi açığa çıkaracaklarını ifade etti."
EREN ERDEM'LE BİR KEZ DAHA GÖRÜŞTÜK
"Referanduma 1 hafta kala tüm delilleri tamamlayıp, inceledikten sonra konunun ülke gündemine taşınacağını söyledi. Bu görüşmeden 2 hafta sonra referanduma 4 gün kala İstanbul'a bir TV programı için geldiğimde Eren Erdem'le bir kez daha görüştük. Son görüşmede kayıtları elinde bulunduran mühendisin ölüm tehditleri aldığını konunun açığa çıktığını mühendisin korktuğunu, kayıtları CHP'ye teslim etmekten vazgeçtiğini hayatını garanti altına almadan hareket etmeyeceğini öğrendiğini bana söyledi."
"Eren Erdem, o gece yola çıkıp mühendisin yanına gitmeyi düşünecek kadar olaya inanmıştı. Ancak konuyla ilgili benim tavrım aynıydı. Bu olay bir daha gündeme gelmez diye düşünürken bu akşam haber ajansları çok önemli bir iddia olarak haberi vermeye başladı. Anlatacak daha çok detay var, ancak olay artık ülke gündemine geldiği için tarafların beyanlarını takip edeceğiz! Şahsi kanaatimi o zaman da söyledim şimdide tekrar ediyorum; Bu tarz iddiaları somut delillerle ortaya koymadan açıklamak sıkıntı yaratır."