SEMA KIZILARSLAN
Otopsiye Adli Tıp Grup Başkanı, Morg İhtisas Daire Başkanı, Adli Tıp Şube Müdürü, dört Adli Tıp ve bir patoloji uzmanı, bir sağlıkçı, üç otopsi teknikeri, üç savcı ve Diyarbakır Barosu Başkanı katıldı. Narin’in otopsisi kamera ile kayıt altına alındı.
Ceset üstünden 91 biyolojik bulgu ve süprüntü örneği alındı. Diyarbakır Adli Tıp Merkezi’nde yapılan otopside Narin’in bulunduğu çuvalda bir kaval kemiği olduğu ve bir bacağının koptuğu tespit edildi.
Ayrıca iç kanama bulgusu tespit edilmedi.
KARAR’a konuşan Adli Tıp uzmanı Dr. Mehmet Görgülü, boyun bölgesinde bir lezyon (iz) bulunduğunu ve bunun Narin’in boğularak veya asılarak öldürüldüğünü gösterebileceğini belirtti.
Görgülü, otopside belirlenen boyun bölgesindeki izin, cinayetin boğulma kanalıyla işlendiğine dair önemli bir bulgu olduğunu söyledi.
"BOYUN BÖLGESİNDE BİR LEZYON BULUNDU, BOĞULMA İHTİMALİ DEĞERLENDİRİLİYOR"
Bacağın kesilmesiyle ilgili iki olasılık olduğunu anlatan Görgülü, bacağın ölüm öncesi mi, yoksa ölüm sonrası mı kesildiğinin netleştirilmesi için otopsi raporunun beklenmesi gerektiğini belirtti.
Ayrıca otopsi raporunda iç kanama bulgusuna rastlanmadığını, bunun da boğulma kanalıyla bir cinayeti işaret edebileceğine dikkat çeken Görgülü, cesedin bulunduğu ortam sebebiyle bazı delillerin kaybolmuş olabileceğini altını çizdi.
Başlangıçta kırık olduğu düşünülse de, şimdi bacağın kesildiği ihtimali üzerinde durulduğunu aktaran Görgülü, boyundaki izler, cesedin durumu, iç kanama bulguları gibi unsurlar üstünden, olayın bir boğulma kanalıyla gerçekleşmiş olabileceği yönünde kuvvetli bir kanı oluştuğunu ifade etti.
"İÇ KANAMANIN OLMAMASI, OLAYIN BOĞULMA YOLUYLA BİR CİNAYET OLDUĞUNU GÖSTERİYOR"
"Başlangıçta kırık olduğu düşünülüyordu ama bugün bacağın kesilmesi üzerinde duruluyor. Ayrıca, boyun bölgesinde bir lezyondan da bahsediliyor. Tüm bilgileri bir araya getirdiğimizde, büyük olasılıkla bir boğulma sonucu katledilmiş gibi görünüyor. Bacak kesilmesi olayının ölüm öncesi mi yoksa ölüm sonrası mı gerçekleştiği, otopsi raporuyla netleşecektir. Bu nedenle otopsi bulgularını beklemek gerekiyor. Eğer ölüm öncesinde gerçekleşmişse, iki olasılık üzerinde durulabilir. İlki, bacağın bir kaza sonucu kopmuş olması. İkincisi ise, öldürüldükten bacağın koparılması.
Boğulma veya asılma vakalarında boyun bölgesinde bir lezyon veya bir iz bulunur. Bu iz, telem olarak adlandırılır ve kişinin boğularak veya asılarak öldürüldüğünü gösterir. Bu, oldukça önemli bir bulgudur. Ön rapor, böyle bir lezyonun varlığından bahsediyor.
Ne yazık ki, Narin'in boğularak öldürüldüğünü düşünüyorum. Otopsi raporuna göre iç kanama bulgusu yok. Bu da gene bir boğulma kanalıyla işlenen bir cinayeti düşündürüyor. İç kanama, kesici, delici, ezici alet yarası ya da ateşli silah yarası gibi çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir. Ancak bunlarla ilgili herhangi bir durum belirtilmiyor. İç kanamanın olmaması, olayın boğulma kanalıyla bir cinayet olduğunu gösteriyor."
Narin’in bacağının neden koptuğu İstanbul’da yapılacak otopsi sonrası öğrenilebilecek.
CİNAYETTE İLK İTİRAF GELDİ: AMCA CESEDİ BANA VERDİ
Sabah Gazetesi'nin haberine göre, gözaltına alınan bir şüpheli, cinayetin detaylarını itiraf etti. İfadesinde, köyün muhtarı olan Narin'in amcasının cesedi bir çuval içinde kendisine verdiğini ve çuvalı dere kenarına götürerek oraya bıraktığını söyledi. Şüpheli, aracıyla dere kenarına gittiği tespit edildikten sonra gözaltına alındı.
Gözaltına alınan şüphelilerden biri, yaptığı itirafta cinayetin detaylarını ortaya çıkardı. İtirafa göre, muhtar, Narin Güran'ın cansız bedenini bir çuval içerisinde şüpheliye teslim etti. Şüpheli de çuvalı alarak bir dereye götürdü ve cesedi burada bıraktı.
Dere kenarına aracıyla gittiği tespit edildikten sonra gözaltına alınan zanlı sorgusunda "Muhtar cesedi çuval içerisinde bana verdi. Çuvalı alıp dereye götürdüm" dedi.