Mütalaada Adnan Oktar hakkında “örgüt yöneticiliği”, “FETÖ silahlı terör örgütüne yardım”, “siyasal veya askeri casusluğa teşebbüs”, “eziyet”, “kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma”, “birden fazla kişiyle birlikte birden fazla kez çocuğa karşı cinsel istismar”, “cinsel saldırı”, “cinsel saldırıya teşebbüs”, “kişisel verilerin kaydedilmesi”, “tehdide azmettirme” suçlarından 232 yıl 9 aydan bin 198 yıla kadar hapsi istendi.
Örgüt yöneticisi oldukları öne sürülen diğer sanıklar Tarkan Yavaş, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Yeliz Sucu, Ayşegül Hüma Babuna ve Fatma Ceyda Ertüzün’ün de benzer suçlardan cezalandırılması istenen mütalaada 71 tutuklu sanığın mevcut hallerinin devamı talep edildi.
‘FETÖ İLE BENZER SAİKLER’
İmkanı olanların iş kurması, iş kuramayanların ise iş bulmaları ve kazandıkları paraları örgüte “infak” adı altında getirmeleri talimatlarının iletildiği anlatılan mütalaada, yapılan harcamalara ilişkin örgüt liderinin sürekli bilgilendirildiği ve örgüt içinde tüm harcamaların son kararının örgüt lideri tarafından verildiği kaydedildi.
Mütalaada Adnan Oktar’ın kurup yönettiği öne sürülen örgütün FETÖ ile benzer saiklerle hareket ederek idini hassasiyetleri manipüle ettiği iddia edildi.
Mütalaada ayrıca Akkuyu Nükleer Santral Projesi, Suriye politikaları ve Türkiye-Rusya’yı ilgilendiren istihbari konularda bilgi toplama, ayrılan örgüt üyelerinin zor durumda bırakılmaları için FETÖ’cü olduklarına ilişkin yabancı istihbarat birimlerine bilgi verilmesi şeklindeki eylemlerde bulundukları öne sürüldü.
‘SİSTEMATİK CİNSEL İSTİSMAR’
Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak isteyen sanık ve katılanların beyanlarına göre örgüt lideri sanık Adnan Oktar’ın özellikle bayan örgüt mensuplarına yönelik “bakışını beğenmediği, yanlış hitap ettiği, kendisine itiraz ettiği/karşı çıktığı” gibi sebeplerle küfür ve hakaret içerikli sözler kullanarak veya darbederek psikolojik ve fiziki şiddet uyguladığı aktarılan mütalaada, Oktar’ın ayrıca örgüt üyelerinin eğitim alma hakkını engellediği öne sürüldü.
Mütalaada, Oktar’ın ayrıca sistematik şekilde örgüt mensuplarına cinsel istismarda bulunduğu, örgüt üyelerinin bir kısım bürokrat, siyasetçi, gazeteci, kamu görevlisi ve sivil vatandaşlara yönelik kişisel bilgileri kaydedip Oktar’a sundukları, bu verilerin arşivlenmiş şekilde muhafaza edildiği iddia edildi.
Davaya 4 Ekim’de tarafların esasa ilişkin mütalaaya karşı savunmalarının alınmasıyla devam edilecek.