Sol'da yer alan habere göre; 17 Temmuz’da yaşanan olayın duyulmasının ardından fail tutuklanmıştı. Geçen günlerde aile seslerini kamuoyuna duyurabilmek adına çocuklarının görüntülerini sosyal medyada paylaşmış ve dayanışma beklediklerini belirtmişti. Bunun üzerine Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği avukatları Hande Gündoğdu ve Ayten Topcuoğlu dava dosyasını üstlendi.
'Bakanlığın açıklaması çocuğun menfaatine değil, zararına'
Cinsel istismara maruz kalan çocuğun ailesi ve savcılıkla görüşmek için Ağrı’ya gelen avukat Hande Gündoğdu'nun aktardığına göre çocuk olaydan sonraki ikinci gün fiziksel ve psikolojik muayeneye alınmıştı. Buna rağmen olaydan bir ay sonra savcılığın da talimatı olmadan polis ve ambulanslar eşliğinde tekrar muayene için girişimde bulunulmuş. Bu girişimin nasıl olduğu henüz bilinmiyor. Savcılık talimat vermiş değil. Bilinen şey, Aile Bakanlığı'nın mağdur ailenin ve çocuğun yanında olduklarını, gereken her şeyi yapacaklarını söyledikleri açıklamanın hemen arkasından gerçekleşmiş olduğu.
'150 bini alın susun, kızın iffeti gitti'
Şüphelinin ailesi varlıklı bir aile, etrafı yoksul. Adamın eli kolu uzun. Yıldırmak, vazgeçirmek için tehdit etmişler. '150 bini alın, susun' denmiş. Rüşvet teklif etmişler, araya ilin zenginlerini, din adamlarını şehy şıh sokarak aba altından sopa göstermişler. 'Sizin başınız yanacak bu kızın iffeti gitti' demişler. 'Avukatınız bile yok, avukat sizden para tırtıklar' demişler. Bakanlık, "arkasında olduğunu" söylediği aileyle temasa geçmiyor, çocukla ilgilenmiyor ama polis konvoyu eşliğinde ambulanslarla çocuğun evine geliniyor. Travması hiçe sayılan çocuk ikinci kez muayeneye götürülmek isteniyor. Avukat Gündoğdu, bunun kabul edilemez olduğunu, çocuğun travmasının hiçe sayıldığını anlatırken, bakanlığın açıklamasının yanıltıcı olduğunu vurguluyor.
'Yoksul olmanın hak arama müdalesinde yıldırıcı olması çok acı'
Şüphelinin varlıklı bir ailenin üyesi olduğunu, çocuğun ailesini tehdit ederek konuyu kapatmaya çalıştıklarının anlaşıldığını söyleyen Avukat Hande Gündoğdu, şöyle konuştu: ''Yoksulluğun bir ekonomik karşılığı var bu çok yıldırıcı. Bir de adalet mekanizmasının dağılması ve bütünüyle taraflaşması adalete olan güvenin sarsılması var. Bu ikisi birbirine eşlik ediyor. Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği olarak cinsel istismar, kadına şiddet ve kadın cinayeti davalarında, ücretsiz gönüllü avukatlık yapıyoruz. Burada bize gelen davalardan gördüğümüz yoksulluk hak arama mücadelesinde büyük engel. Yoksulun yoksul olduğu için mağdur ve haksız olması, zenginin zengin olduğu için yargının haklı pozisyon olması gibi kabul edilemez bir durum söz konusu. Bir kız çocuğunun başına bu olay gelince ‘namus' diye ikiyüzlülüğün devreye girdiğini görüyoruz. Kızın yaşadığı çevrede, hem şüpheli ve mağdur ailenin yakınları tarafından 10 yaşındaki bir çocuğa karsı işlenen bir suçta yine çocuğun kusuru, çocuğun dürüstlüğü sorgulanıyor. Kapının önünde oynayan bir çocuğa 'Gir içeri zaten her şey senin yüzünden' deniyor.'' Derneğimizin avukatları, Ağrı Damızlık ve Sığır Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Nizamettin Şahin’in cinsel saldırısına uğrayan 10 yaşındaki Ö.D için bugün Ağrı’ya gitti. Çocukları ve kadınları yalnız bırakmayacağız. Aile bakanlığı olay büyüdükten sonra açıklama yaparak soruna sahip çıktığını duyurmuş. Bunun ardından yapılansa polis konvoyu eşliğinde gelen ambulanslarla daha önce muayenesi yapılmış 10 yaşındaki çocuğu tekrar muayeneye götürmeye kalkışmak olmuş!
Özel harekat eşliğinde yapılan girişim hakkında suç duyurusunda bulunulacak!
Olay üzerinden bir aya yakın bir süre geçtikten sonra özel harekat polislerinin ve bir ambulansın eve gelerek çocuğu fiziki ve psikolojik muayeneye götürmek istediğini belirten Gündoğdu, böyle bir emrin savcı tarafından verilmediğini belirterek, böyle bir duruma gerekçe yapılacak bir dava dosyasının da olmadığını söyledi. Gündoğdu, “Biz yarın zaten bu duruma gerekçe yapılacak hukuki dayanağın tespiti, ilgililerin tespiti, dayanağın tespiti ve ortada varsa bir ihmal kişilerin cezalandırması için suç duyurusunda bulunacağız” dedi.
'Gizlilik kararına fail avukatları itiraz ediyor, görüntülere göre savunma yapacaklar'
Dosyaya mağdur çocuğun korunması için konulan bir gizlilik kararı var. Ancak şüpheli ve ailesi gizlilik kararına itiraz etmiş durumda. Zira dosyaya giren bir dizi kamera görüntüsü var. Süpheli ilk gün evine kendini kapatıp kamera görüntülerini vermek istememiş. Olay yerinde şüphelinin evinde de kayıt yapan bir kamera sistemi var. Şüpheli ve kamera kayıtları polisin ilk müdalesiyle ele geçirilemiyor ama daha sonra polis zoruyla alınıyor. Avukat Hande Gündoğdu, şüphelinin avukatlarının gizlilik kararına itiraz ettiğini, görüntülere göre savunmalarını yapacaklarını aktardı.
'Aile için koruma tedbiri de talep edilecek'
Gündoğdu, görgü tanıkları ile çocuğun ifadesini incelediklerini ve ortada bir istismar suçunun olduğu kanaatine vardıklarını belirtti. Aile’nin, şüpheli ve yakınları tarafından hem hukuki, hem psikolojik, hem de fiziki bir baskı altına alınmaya çalışıldığına dikkat çeken Gündoğdu, aile için koruma tedbiri de talep ettiklerini ifade etti.
‘Çocuk 10 yaşında’
Nurettin Şahin tarafından cinsel saldırıya uğradığı söylenen çocuk 10 yaşında ama farklı kanallardan ısrarla 13 yaşında olduğu bilgisi yayılıyor. Avukat Ayten Topcuoğlu Ceza Yasası'nın 103. maddesini hatırlatarak çocuğun yaşıyla ilgili yapılmaya çalışılan şeyin cezanın hafiflmesiyle ilgili olduğunu belirtti. Süphelinin nitelikli cinsel istismardan yargılanması gerektiğini hatırlatan Topcuoğlu, olayda hem cebir, hem de tehdit olduğunu vurguladı, en ağır cezadan yargılanmasını beklediklerini söyledi.
'Mahallede başka çocuklarda taciz edilmiş, korkudan kimse şikayet edememiş'
Avukat Hande Gündoğdu, olayın yaşandığı günle ilgili olarak sosyal medyada yanlış bilgilerin dolaştığını, çocuğun su içmeye gitmediğini, zorla yoldan alıkonulduğunu anlattı. Fail ile aynı sokakta oturan çocuğun kendi evine çok yakınken başka bir eve su içmek için gitmesinin mantıklı olmadığını söyleyen Gündoğdu'nun anlattığına göre, şüpheli hakkında yargıya intikal etmiş başka bir suç yok ama bazı komşular "bizim çocuğumuz da taciz edildi, biz korktuk o yüzden sustuk" demiş.
'Üstü örtülüyordu, son anda açığa çıktı'
Avukat Hande Gündoğdu derneklerinin son aylarda aldığı dört davada kadınlara karşı suç işlemiş sanıklar için ağırlaştırılmış müebbet aldıklarını, bunun da aslında mahkemedeki avukatlık becerileriyle değil derneğin yarattığı kamuoyu, toplumsal destek, farklı toplumsal dinamiklerin harekete geçmesiyle mümkün olduğunu söyledi ve Ağrı'daki davanın da başta üstünün kapatıldığını, ailenin dirayeti sayesinde durumun değiştiğini belirtti.
'Cezalar, yargılama ve infaz aşamasında kuşa dönüyor'
Avukat Gündoğdu, ''Mevcut kanunlar yetersiz, buradan geriye düşülmesi tartışma konusu değil. Kanunda öngörülen cezalar, yargılama infaz aşamasında kuşa dönüyor, caydırıcılığını yitiriyor. Derneğin son dönemde aldığı 4 kadın cinayeti davasında cezanın hafifletilmesine asla izin verilmedi. Hiç bir indirim hükmü uygulanmadı. Hepsi ağırlaştırılmış müebbet. Kanunda düzenlemeler, yetersiz bir yargılama ve infaz sürecinde caydırıcılığını yitiriyor. İndirim hükümlerini uygulayarak tavsiye niteliği kazanıyor. ''
'Sosyal medyada iki gün tweet atmak yetmez, o acı devam ediyor'
Avukat Gündoğdu son olarak kötü bir olay olduğunda sosyal medyada desteğin çok olduğunu ancak bunun yetmediğini, devamının gelmesi gerektiğini, sürekliğinin olması gerektiğini, aksi durumda insanların sosyal medyada vicdanını rahatlatıp devamını getirmediğini, ve acının devam ettiğini söyledi. Gündoğdu Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği için de destek istedi.
Dosya tamamlandı, iddianame bekleniyor
Ağrı Barosu da mağdur aileye maddi manevi olarak destek olacaklarını, davaya müdahil olacaklarını açıkladı. Dosya tamamlandı, görgü tanıklarının ifadeleri var. Savcının iddianameyi hazırlaması bekleniyor. Çocuğun ifadesiyle ilgili olarak psikolog raporu çıktı, psikolog çocuğun beyanlarının itibar edilebilir olduğunu açıkladı.