Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Sözcü TV canlı yayınında Türkiye gündemini değerlendirdi, Genel Yayın Yönetmeni Erdoğan Aktaş’ın sorularını yanıtladı.
Ahmet Davutoğlu, İçişleri Bakanı Soylu’nun organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in iddiaları karşısında AKP’den kendisine destek gelmediğini belirterek, “Bu tablo karşısında AK Parti’yi, kendisini savunmak zorunda bırakacak şekilde şunu demiş oldu, ‘ben gerekirse AK Parti’yi yakarım” diye konuştu.
Ahmet Davutoğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle;
"Erdoğan şiddet çağrısında bulundu"
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i hedef alarak “daha neler olacak neler” sözleriyle ilgili konuşan Davutoğlu, şunları söyledi: “O konuşma bizim Meclis’e gitmemizden birkaç saat önce yapıldı. Aslında o konuşmayla Sayın Cumhurbaşkanı, bir devlet adamına değil, bir Cumhurbaşkanı asla değil, herhangi bir siyasiye, herhangi bir vatandaşa yakışmayacak şekilde bir şiddet çağrısında bulundu.
Erdoğan’dan Akşener’e provokasyon açıklaması: Gerekeni yaptılar, daha neler olacak neler
Karadeniz hepimizin yurdudur, yani biz Rize’ye gidemeyeceğiz öyle mi? Gideriz. Bütün bu ülkenin her bir karışı hepimizin ortak malıdır. Hiçbir bölge, hiç kimseye ait değildir, hiçbir şehir kimseye ait değildir.
Meral Akşener’e yapılan açık bir saygısızlık ve şiddete teşviktir. Bu sinyali alan polisler öğleden sonra bizim arkadaşlarımıza şiddet kullandılar. Hakları yok. Sayın Cumhurbaşkanına şu çağrıda bulunuyorum, biraz vicdan ve akıl ferasetle davranmalı. Onun tetiklediği her şiddet ülkeyi en fazla da onu rahatsız edecek bir konjektüre götürür ben buradan sayın Akşener’e de geçmiş olsun diyorum.”
Soylu'nun Davutoğlu hakkındaki iddiaları
“Herhalde sayın Soylu’nun zihninde öylesine bir yer edinmişim ki herhalde bu arkadaşların zihninden hiç çıkmıyoruz, hani öyle bir reklam vardı biliyorsunuz. Sorulan soruyla benim bir alakam yok, çerçeveyle bir alakam yok.
45 dakika benim hakkımda konuşmuş. Nereden soru bana geldi. Şimdi bu nedir biliyor musunuz? Orada açık bir mesaj sayın Cumhurbaşkanınaydı. ‘Ben senin için geçmişte kendi başbakanıma bile ihanet ettim, onu arkadan hançerledim. Senin adına bazı suçlar işledim. Hatırla, bil’ bu mesaj o idi. Cumhurbaşkanı da bu mesajı gördü, Bahçeli’nin mesajını gördü, Perinçek’in mesajını gördü ve 25 gün sonra Soylu’ya sahip çıktı.
Ben başbakan olarak kendi bakanlarıma sahip çıktım, bugün de çıkarım. Efkan Âlâ’ya orada hakaret etti, ben sahip çıktım. Ama 25 gün beklemez bir Cumhurbaşkanı bir İçişleri Bakanı’na sahip çıkmak için.”
Soylu, gerekirse AK Parti'yi yakarım mesajı verdi
Organize suç örgütü liderliğinden hüküm giymiş Sedat Peker’in Süleyman Soylu’yu hedef alan açıklamalarına değinen Davutoğlu, şunları söyledi: “Süleyman Soylu, baktı ki Sedat Peker’in ifşaatları karşısında AK Parti’den kendisine destek yok, kamuoyundan destek yok. Hatta yapılan anketlerde yüzde 90’ı bu iddialara inanıyor, yüzde 10’u İçişleri Bakanına dönük bir tablo var.
Bu tablo karşısında AK Parti’yi kendisini savunmak zorunda bırakacak şekilde şunu demiş oldu, ‘ben gerekirse Ak Parti’yi yakarım’.”
Soylu ,neden şimdi Ağar'a marina konusunu söyledi?
Sedat Peker’in iddialarıyla gündeme gelen Muğla’nın Bodrum ilçesindeki Yalıkavak Marina’daki görevinden ayrıldığı açıklanan Mehmet Ağar hakkında da konuşan Davutoğlu, “Marina yöneticiliği ne demek bir İçişleri Bakanı için. Niye o? Denizcilikten mi anlıyor, büyük bir şirket mi yönetti? Değil. Niye ihtiyaç hissediliyor bunlara. Çünkü mesele ne biliyor musunuz? Güç toplamak, insanlara güçlü olduğunu göstermek. Sayın Soylu birçok dostu gibi Mehmet Ağar’ın da hem dostu olduğunu söylüyor hem de Ağar’ı hemen harcadı tabiri caizse. İstifa etmesi lazım gibi…
Niye şimdi söylüyorsun peki. Bu videolar yayınlanmamış olsaydı Mehmet Ağar’la, Soylu’nun dostluğu bitecek miydi? Hayır. Niye peki geçmişte söylemedin?” diye konuştu.
"Berat Albayrak cahilin ta kendisidir"
Adalet ve Kalkınma Partisi içinde liderlik yarışı olduğunu savunan Davutoğlu, “Tayyip Erdoğan sonrası liderlik yarışı diye bir şey vardı. Böyle bir hesap içindeydi bunlar. Berat Albayrak damat olarak kendisinde bunu hak görüyordu. Albayrak, cahilin ta kendisidir. Zaten bu yüzden ekonomi battı, Soylu da güvenlik cahilidir. Kendisi söyledi ‘bir güvenlik makalesi okumadan görevi aldım’ dedi.
Binali Yıldırım ise bunu geçmişten hak görüyordu. Yani benim aslında benim değil kendisinin başbakan olmasının gerektiği gibi bir fikir…
Ben hiçbir yerde lobi yapmadım. Herkes bilir, bir kişi bile diyemez benim başbakan olmak gibi ihtiras içinde olduğumu. Süleyman Soylu’da başka bir partiden gelmiş ve burada teşkilatlanma dahil önemli konumlarda bulunmuş olmak dolayısıyla gençlik yıllarından beri bir genel başkan ideali var.
Bunlar arasında 3’ü de şunu gördü ‘Davutoğlu ordayken, işler de iyi gidiyorken mümkün değil başbakanlıktan ayrılması’ MYK üzerinden operasyon çektiler. Cumhurbaşkanı da zaten böyle birşey bekliyordu. O habersiz değil bu işten. Ben yurt dışından Türkiye’ye geldiğimde MYK’da karşımda 47 imzayla sınırlayan bir tablo vardı. Bu parti içindeki darbenin ta kendisidir.”