Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, döviz kurundaki sert yükselişe ilişkin olarak kaleme aldığı yazısında, iktidar tarafından kullanılan "dış mihraklar" ifadesini eleştirdi.
Ahmet Hakan, yazısında şunları kaydetti:
İktidar milletvekillerinden biri çıkmış... “Gerekirse soğan ekmek yeriz, yine de teslim olmayız” diyor. Bir başkası ise çıkmış... “Eti gramla, domatesi taneyle yiyin” diye tavsiyede bulunuyor. İddia ediyorum: Milletvekili sıfatını taşıyan bu kişilerin temel derdi... Ne vatandaşı ikna etmek ne de vatandaşa moral vermek. Tek dertleri var: Yukarıya selam çakmak. Eğer temel dertleri vatandaş olsaydı... Soğan ekmek edebiyatı yapmak yerine... “Ben milletvekili olarak şu, şu haklarımdan vazgeçiyorum” falan diyerek yapabilecekleri asgari bireysel fedakârlıklarla kamuoyunun karşısına çıkarlardı. Hiçbir bireysel fedakârlığa katlanmayıp millete soğan ekmek diskuru çekmek... Sadece ve sadece... Vatandaşın asabını bozmaya yol açar, açıyor. Bunu bilsinler.
Dolardaki birinci yükseliş, faiz indirimi kararıyla ortaya çıktı. Bunu anladık. Tamam. Peki ya bu son yükseliş? 13’lere varan, 14’leri yoklayan bu son yükseliş? Bu neden oldu? Faiz indirimi yok, ABD’de finans piyasalarını etkileyecek bir karar alınmış değil, borsa yükselişte, ihracat artışta. Yani bu son yükseliş için... 'Şundan oldu' diye öne çıkarılabilecek iktisadi bir gerekçe pek yok. 'Dış mihraklar' söyleminden bana da gına gelmiş durumda. Ben de bazen 'dış minnaklar' diye kafa buluyorum bu söylemle.
Ben de her şeyin dış mihraklara bağlanmasından hiç hazzetmiyorum. Ama gel gör ki... Dolardaki bu ikinci yükselişe somut, iktisadi ve gerçekçi bir izah bulamayınca... Kendimi minnak minnak dış mihraklar söylemine doğru kaymaya başlarken yakalayıveriyorum. Hafazanallah! Hafazanallah!