Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanmasının ardından belediyeye kayyım atanması, belediye yönetiminde istifaların ardı ardına gelmesine yol açtı. Başkan Özer’in danışmanı Engin Doğru, kayyum uygulamasını kabul etmediğini belirterek görevinden istifa etti. Doğru, "Kayyum yönetimiyle çalışmayacağım ve sokakta siyaset yaparak, Esenyurtlu dostlarımla demokrasi ve özgürlük mücadelesine devam edeceğim" dedi.
Doğru, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in halkın oylarıyla göreve geldiğini ve kısa sürede toplumsal barış ile birlikteliği sağladığını vurguladı. Özer’in, bir sabah operasyonuyla gözaltına alındığını ve tutuklandığını ifade eden Doğru, "Yaşatılan faşizme sessiz kalmak, dilsiz şeytan olmak demektir" dedi.
Engin Doğru, açıklamasında kayyum uygulamasını reddettiğini ve bu antidemokratik duruma karşı durma çağrısı yaparak, "Ülkemizin özgürlüğe, eşitliğe ve demokrasiye ihtiyacı var, faşizme değil" ifadelerini kullandı. Doğru, "Ahmet Özer'i o zindandan alacağız, Esenyurt’a özgürlüğü ve demokrasiyi getireceğiz" diyerek, kayyum yönetiminin getirdiği rant ve talana karşı halk iradesinin önemine dikkat çekti.
Doğru, Esenyurt’taki bu kayyum uygulamasının sadece yerel bir mesele değil, tüm Türkiye için kabul edilemez bir durum olduğunu belirterek, "Hakkari’den Esenyurt’a, Esenyurt’tan Van’a kadar kayyum rejimini kabul etmiyoruz" dedi. Kadınların, işçilerin, gençlerin ve emeklilerin bu mücadelede birleşmesi gerektiğini ifade eden Doğru, hukuksuzlukların sona ermesi için demokratik platformlarda seslerini yükselteceklerini kaydetti.
CHP'Lİ ESENYURT BELEDİYE BAŞKANI AHMET ÖZER, "ÖRGÜT ÜYELİĞİ" İDDİASIYLA TUTUKLANDI
Prof. Dr. Ahmet Özer, 31 Mart seçimlerinde CHP ve DEM Parti'nin "kent uzlaşısı" kapsamında, CHP'nin Esenyurt adayı olmuş ve yüzde 49 oy oranıyla belediye başkanı seçilmişti. Özer, 30 Ekim sabahı hakkında yürütülen "PKK/KCK örgüt üyeliği" soruşturması kapsamında ev baskınıyla gözaltına alındı. Evinde, otomobilinde ve belediye binasında arama yapıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın açıklamasına göre, aynı zamanda akademisyen olan Özer'in, geriye dönük yapılan 10 senelik inceleme kapsamında, görüştüğü 694 kişinin "örgüt mensubu olduğu" iddia edildi. Açıklamaya göre, belediye başkan adayı olduğunda adli sicili soruşturulan Özer'in, hakkında telefon dinlemesi uygulandığı, konuşma dökümlerinin oluşturulduğu, fiziki takibe alındığı ve hesap hareketlerinin incelendiği öğrenildi. Soruşturmanın üç ay önce başlatıldığı, Özer'in KCK'lı Remzi Kartal'la yapılan görüşmesinin ise çözüm süreci zamanı 2015'te gerçekleştiği öğrenildi.