Halk TV yazarı İsmail Saymaz, Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık ile yaptığı söyleşide, TBMM'deki Can Atalay oturumunda yaşanan şiddet olaylarına ve siyasi baskılara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Şık, "Ben gazetecilik yaparken de hizaya gelmiş olarak gazetecilik yapmadım, siyasette de hizaya gelmiş olarak siyaset yapmayacağım." diyerek, kendi duruşunu net bir şekilde ortaya koydu.
Şık, mecliste sık sık karşılaştığı ağır suçlamalar hakkında konuşurken, özellikle AKP ve MHP milletvekillerinin Can Atalay’a yönelik "terörist" suçlamalarını eleştirdi. Bu suçlamaların siyasi bir manipülasyon olduğunu belirten Şık, Adalet Bakanı’nın Anayasa Mahkemesi kararlarına uymayacaklarını ifade etmesinin hukuka aykırı olduğunu vurguladı. Bu durumun, iktidar ortaklarının yeminlerine ihanet anlamına geldiğini ifade eden Şık, "Bu şerefle bağdaşmaz." dedi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın meclis oturumunu yönetmesi ve şiddet olaylarının yönetimindeki tutumunu da eleştiren Şık, Bozdağ’ın iki dönemindeki atamalarının önemli bir kısmının FETÖ’cülük iddiasıyla ihraç edildiğini hatırlatarak, "Sahip olduğu sıfatı ve gücü, Fethullahçıların devlet içi örgütlenmesinin önünü açmak için kullanan bir adamdır." şeklinde konuştu.
Şık, oturum sırasında AKP İzmir Milletvekili Alpay Özalan tarafından fiziksel saldırıya uğradığını ve buna karşılık vermek zorunda kaldığını anlattı: "Ben de vurdum; yaptığım meşru müdafaa, öz savunma. Dayak yiyecek halim yok." Bu olayların meclisteki adaletsizliğe ve hukuksuzluğa işaret ettiğini belirten Şık, Türkiye'nin demokratik yapısına zarar verdiğini vurguladı.
AK Parti Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş, TBMM’deki Can Atalay oturumunda yaşanan şiddeti eleştirerek, Şık’ın konuşmasının provokatif olduğunu ifade etti. Türkeş, "Kürsüye gelip hakaretamiz ifadeler kullanırsa, öbür tarafın elini bağlayıp seni seyretmesini beklemiyorsunuz." dedi. Şık, Türkeş’e yanıt vermek istediğini belirtti.
30 Ocak'ta TBMM Genel Kurulu’nda, Anayasa Mahkemesi’nin iki kez hak ihlali kararı vermesine rağmen TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın milletvekilliği düşürüldü. Atalay, Gezi davasında 18 yıl hapse mahkûm edildi. Bu durum, meclis tarihinde bir ilke imza attı. Anayasa Mahkemesi, Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesinin "yok hükmünde" olduğunu belirtti. Mahkeme, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Atalay ile ilgili kararının hukuki değerden yoksun olduğuna ve bu kararın TBMM Genel Kurulu’nda okunmasının Atalay’ın vekilliğini düşürmeyeceğine karar verdi.
Atalay, vekilliğinin düşürülmesi sonrası yaptığı açıklamada, "Anayasa’nın açık hükümlerine rağmen seçilmiş Hatay milletvekilinin milletvekilliğini 'düşürdüler.' Türkiye, bu kuralsızlık, hukuksuzluk deli gömleğine sığmayacak." dedi. Bu gelişmeler, Türkiye'deki siyasi iklimin ne kadar gerilimli olduğunu ve hukukun üstünlüğü konusundaki tartışmaların ne denli derinleştiğini bir kez daha gözler önüne serdi.