Nitelikli dolandırıcılıktan hüküm giyen, Türkiye'den kaçtıktan sonra Avusturya tarafından sorgulanmak üzere ABD'ye gönderilen Sezgin Baran Korkmaz'dan para aldığı iddia edilen gazetecilerden Dinçer Gökçe'nin ardından Ahmet Şık da açıklama yaptı. Şık, Sezgin Baran Korkmaz ile temaslarının gazetecilik faaliyetini aşmadığını belirtti.
Sezgin Baran Korkmaz'dan para aldığı öne sürülen gazeteci, polis, asker, yargı mensubu ve bürokratların yer aldığı, henüz hiçbir resmî / özel kurumun üstlenmediği, ancak sosyal medyada dolaşan listede bulunan isimlerden Şık, açıklamasında, "Benim yönümden, listede adımın niçin olduğunu, o listeye adımın hangi niyetle konduğunu bilmeme şu anda imkân yok. Ama Korkmaz’la olan 'ilişkimi' tekrar açıklamayı kamusal bir zorunluluk olarak görüyorum" değerlendirmesini yaptı.
"Sözüm 'karşı taraf'a değil, sadece bizim tarafa"
Daha önce de kendisine yöneltilen benzer suçlamalara yanıt verdiğini hatırlatan Şık şu ifadeleri kullandı:
"Memlekette çoğunluk, sosyal medya çukurundan yayılan zehirle, kendi inanmak istediğine inanıyor ve duymak/okumak istediklerini söyleyen/yazanların peşinden gitmekte tereddüt etmiyor. O yüzden sözüm “karşı taraf”a değil, sadece bizim tarafa.
Müsterih olun, 30 Haziran 2021’de, şimdikine benzer suçlamaları yönelten birine yazdığım yanıtta (https://www.twitlonger.com/show/n_1sro9bd) olduğu gibi Sezgin Baran Korkmaz’la temasım sadece gazetecilik nedeniyledir ki bunun ürününü 11 Ocak 2021’de yayınladım.
Meraklısı (https://abcgazetesi.com/yazarlar/ahmet-sik/a-dan-z-ye-sezgin-baran-korkmaz-olayi,29414) tekrar okuyabilir ve bu listenin tamamını o bilgiler ışığında yorumlayabilir.
"Listede adımın niçin olduğunu, o listeye adımın hangi niyetle konduğunu bilmeme şu anda imkân yok"
Listedeki kişiler Korkmaz’la ilişkilerini yazabilirler, bilgi notu olarak yazılanları yanıtlamak isteyebilirler ya da hiçbir ilişkileri olmadığını açıklayabilirler. Bunu göreceğiz. Benim yönümden, listede adımın niçin olduğunu, o listeye adımın hangi niyetle konduğunu bilmeme şu anda imkân yok. Ama Korkmaz’la olan “ilişkimi” tekrar açıklamayı kamusal bir zorunluluk olarak görüyorum. “Tekrar” dememin nedeni bu konuda daha önce yöneltilen ve benzer ithamları içeren bir suçlama yazısına yanıt vermem nedeniyledir.
Linkini eklediğim yazıda da dediğim gibi Korkmaz’la yalısında bir kez yüz yüze, kendisiyle ilgili yazıyı kaleme aldığım sırada ve hakkında soruşturma başlatıldığı dönemde ve yurt dışına kaçtıktan sonra telefonla iletişimimiz oldu.
Kendisiyle görüşmemizde, çevremde ihtiyacı olan öğrenci varsa burs verebileceğini söylemesi üzerine, “Ben ve arkadaşlarım bildiğimiz öğrencilere zaten burs veriyoruz. İlla yardım etmek niyetinde isen yoksullukla mücadele eden, iktidar yanlısı olmayan birtakım kuruluşlara market alışveriş çeki alıp hibe edebilirsin” karşılığını verdim.
"Korkmaz ile temaslarımın hiçbiri gazetecilik faaliyetini aşmadı"
Yani Korkmaz ile temaslarımın hiçbiri gazetecilik faaliyetini aşmadı. Aksi de olamaz. Şimdi, birlerinin aklanmasını sağlarken kirli ilişkilere bulaşmamışlar için itibar suikastına dönüşecek bu listede adımın geçmesinden yola çıkarak “haklı çıkmanın zafer hissini” yaşama telaşına düşenlere ve kendi ahlaksızlıklarını bir başkasının haysiyeti üzerinden aklamaya çalışıp pusuda bekleyen çakallara diyeceğim o ki buradan bana çamur bulaşmaz size de ekmek çıkmaz."