Gazeteci Ahmet Takan, kulislerden edindiği bilgileri derlediği bugünkü yazısında, “İktidar mebusları iki büyük korkuyu birlikte yaşıyor” dedi. “İlkini biliyorsunuz zaten; AKP’nin seçim kaybedeceği… İkincisi ise liste kabusu” diyen Takan, “AKP mebusları arasında konuşulanlara göre; Tayyip Erdoğan önümüzdeki seçimde Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekillerinin yüzde 70’ini tırpanlayacak ve yeniden aday göstermeyecek” diye yazdı.
Öte yandan Takan, siyasi kulislerde “MHP’nin siyasi partilerin kapatılma davalarında yetkinin Anayasa Mahkemesi’nden alınıp Yargıtay’a verilmesini istediğinin” konuşulduğunu ifade etti. Takan, “MHP’nin gerekçesi; ‘Madem partiler hakkında kapatılma davalarını Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı açıyor. O zaman kapatma davalarına bakma ve karara bağlama yetkisi de Yargıtay’a verilsin’ diye özetleniyor. AKP, MHP’nin ısrarlı teklifini düşünüyormuş” diye yazdı.
“Kulağıma gelen en yeni ve taraflardan da ‘üzerinde konuşulduğunu’ teyit aldığım iddia ise çok çarpıcı. Hatırlarsınız; Türkiye’de 1991’de tercihli oy sistemi ile milletvekili seçimi yapılmıştı. Adalet ve Kalkınma Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi “bunu yeniden getirebilir miyiz”in üzerinde çalışıyormuş” diyen Takan devamında şunları kaydetti:
“1991 seçim öncesinde gerçekleştirilen bir önemli değişiklikle tercihli oylarla seçilen kontenjan milletvekilliği uygulaması getirildi. Bir partinin tercihli (kontenjan) milletvekilliği çıkarabilmesi için ise, önce seçim çevresi barajını aşması, sonra da diğer barajı aşan partilerden bir tek oy fazlası alması gerekiyordu.
Yasaya göre siyasi partiler, iki milletvekili çıkaracak seçim çevresinde dört, üç milletvekili çıkaracak seçim çevresinde altı aday göstermek zorundaydılar. Ayrıca kontenjan milletvekili bulunan seçim çevrelerinde ise, bu aday düşüldükten sonra kalan milletvekili sayısının iki katı kadar aday gösterebildiler. Seçmenler, önce oy verecekleri partiyi işaretledikten sonra, isterlerse oy verdikleri partinin listesindeki adaylar arasından sadece bir tanesini işaretleyebildi. Eğer seçmen bir tercihte bulunmamışsa ya da birden fazla adayı tercih etmişse partinin yaptığı sıralamayı kabul etmiş sayıldı.
Birden fazla kontenjan milletvekili çıkarılan çevrelerde, seçim çevresini tek parti aşmışsa, tüm kontenjan milletvekillerini o parti kazandı. Birden fazla parti aşmışsa, oyların bölünmesi suretiyle milletvekillikleri paylaşıldı. Tercihli oy sistemine göre, bir seçim çevresinde partiye verilmiş olan geçerli oyların en az yüzde 15’i kadar tercih oyu alan aday veya adaylar, oy miktarına göre parti sıralamasında öne geçtiler. Adaylardan hiçbirinin aldığı tercihli oy miktarının yüzde 15’i bulamaması hâlinde, partinin hazırladığı ve birleşik oy pusulasında yazılı olan listedeki sıra aynen geçerli oldu. Seçimlerde değişik partilerden 52 aday tercihlerle ön sıralara çıkarak milletvekili olma hakkını kazandılar.”