MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, partisinin grup toplantısında Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk hakkında sarf ettiği sözlere yanıt geldi. Bahçeli, "Kürt ağası sayın Ahmet Türk’ün istismar edilmesi İmralı’ya, DEM Parti arasına çomak sokmak silsilesi CHP’nin kara kampanyasının dış bağlantılı mahsulüdür. Özgür Bey çığırından çıkmış, çılgına dönmüş" demişti.
Türk, Bahçeli’nin bu ifadelerine karşılık olarak, "Kimse bizi istismar edecek durumda değil. Kürtler bugün politize olmuş bir halk. Kürtler ne istediğini biliyor" şeklinde konuştu. Barış sağlama arzusunu vurgulayan Türk, "Onurlu bir yaşamı sağlamak istiyoruz. Yıllardan beri bunun için mücadele veriyoruz. Türkiye’yi bu kaostan kurtarmak için her türlü girişimde bulunma zorunluluğunu hissediyoruz. Önemli olan diyalog ortamını oluşturmak. Eğer imkan varsa, Türkiye’deki tüm siyasi partilerle görüşmek ve problemin çözümüne katkı sunacak formüller oluşturmak için hazırız. Eğer Sayın Bahçeli’nin çözüm önerileri varsa, kendisiyle de görüşmeye açığız. Kürtler, hangi projenin demokratik olduğunu, hangisinin olmadığını ayırt edecek bilinç ve güce sahiptir. Bu nedenle bir istismar söz konusu değil, ama doğru bir pratik, tüm siyasi partilerin birlikte çalışmasıyla çözüme katkı sunabilir." dedi.
Bahçeli’nin 1 Ekim’de el uzatması ve 22 Ekim’deki çağrısı sonrasında kayyum atamaları hatırlatıldığında Türk, "Tavrıyla pratik birbirine uymuyor. Pratikte neler oluyor? Bizden ne talep ediyorlar? Bu konularda bir diyalog oluşturulmadan fazla bir şey söyleyemeyiz. İlk günden beri 'uzatılan ele değer veriyoruz' dedik, fakat pratikte nelerle karşılaşacağımız konusunda henüz bilgi sahibi değiliz. El uzatırken diğer elde sopa tutuluyorsa, problemler çözülmez, diyalog ortamı oluşmaz." ifadelerini kullandı.
Türk, "Her zaman elimizi uzattık ama bir elde sopa tutarak mesele çözülemez" diyerek, "Sopayı ellerinden bıraksınlar, ellerini uzatsınlar. Bizler de bu eli tutmaya ve diyalog yapmaya hazırız. Halkımızın talepleri doğrultusunda siyaset yapıyoruz. Gayemiz asla kürsü ya da bakanlık değil; halkımızın onurlu bir barışa kavuşmasıdır. Bunun mücadelesini sürdüreceğiz." şeklinde konuştu.