AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Samsun'da gündemi değerlendirdi Açıklaması

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, "Ankara ve İstanbul'un kaybedilmesini bir yol kazası olarak görüyoruz açıkçası. Ankara ve İstanbul'un yeniden Cumhur İttifakı'na ait iki belediye olmaması için hiçbir neden yok.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, "Ankara ve İstanbul'un kaybedilmesini bir yol kazası olarak görüyoruz açıkçası. Ankara ve İstanbul'un yeniden Cumhur İttifakı'na ait iki belediye olmaması için hiçbir neden yok. Yeniden hizmet belediyeciliğine dönülsün, yeniden o kaldığı yerden işler, icraatlar yoluna devam etsin istiyoruz." dedi.

Yavuz, partisinin Şehir Buluşmaları programı kapsamında Samsun'da Ömer Halisdemir Konferans Salonu'nda basın toplantısı düzenledi.

Bazı Avrupa ülkelerinde Kur'an-ı Kerim yakılmasına tepki gösteren Yavuz, şu değerlendirmede bulundu:

"Kur'an-ı Kerim yakma hadisesi konusunda birileri düğmeye bastı mı ne oluyor? Arkadaşlar hep zaten var bize dönük bir şeyler. Hani bana atfedilen şeyi bir daha söyleyeyim 'Hep bir şeyler oluyor memlekette.' Niye böyle, özetle söylemek istiyorum. Dünyada bir düzen var, kurulmuş bir düzen var. Bu düzenin işleyişine halel getirecek, bu düzenin işleyişine çomak sokacak her aktör ve her ülke hedeftir. Bu düzenin genel işleyişini etkileyecek temel unsurlardan biri, en önemli medeniyetlerden biri İslam medeniyeti olduğunu düşünüyorlar. İslam medeniyetinin temel aktörünün, baş aktörünün Türkiye olduğunu düşünüyorlar. Lider olarak da Recep Tayyip Erdoğan'ı görüyorlar."

"Daha uçuk" bir şey söylemek istediğini dile getirerek Avrupa'nın bir emek vermesi olduğundan bahseden Yavuz, şunları kaydetti:

"Hani o bizi kültürümüzden, inancımızdan uzaklaştırmak için her şeyi yaptılar. Bu haliyle bile son hamleyi yapmaya kalkışıyorlar. Gördüğüm ve inandığım odur. O çalışmam kapsamındaki deneyimlerimle örneğin ilahiyat fakülteleri açıyorlar Avusturya'da, Almanya'da, bilmem duydunuz mu? Bir Avrupa İslam'ı icat edip, Müslüman ülkelere ihraç etmeyi düşünecek kadar bu mevzuda... Yani o bile bizlere ait olsun, biz icat edelim, o da bizlere ait olsun istiyorlar. Bütün bu gayretleri niye biliyor musunuz? Her şeye rağmen bu medeniyetin o sömürü düzenine çomak sokacak en önemli uygarlık olacağı inancıyla ortaya çıkan düşmanlıkların göstergesi, bilinçaltının dışa vurumu olarak görebiliriz bu türden davranışları."

"İnşallah nasip olur"

Yerel seçimlerde İstanbul ve Ankara'yı yeniden kazanmak istediklerini vurgulayan Yavuz, şöyle devam etti:

"Ankara, İstanbul, AK Parti'ye geçer mi geçer. Ankara ve İstanbul'un kaybedilmesini bir yol kazası olarak görüyoruz açıkçası. Zaten belediyelerin meclisinde ezici bir meclis üstünlüğü var, hem Ankara'da hem İstanbul'da. Ankara ve İstanbul'un yeniden Cumhur İttifakı'na ait iki belediye olmaması için hiçbir neden yok. Yeniden hizmet belediyeciliğine dönülsün, yeniden o kaldığı yerden işler, icraatlar yoluna devam etsin istiyoruz. Biz Ankara ve İstanbul yeniden Cumhur İttifakı'nın ve AK Parti'nin adaylarının kazandığı bir hale dönüşsün diye böyle uğraşanımız var. İnşallah nasip olur. Yani çok zor görmüyoruz açıkçası. Çantada keklik de görmüyoruz. Ama bütün uğraşlarımız böyle bir sonuç ortaya çıksın diyedir. Ben inanıyorum, ümit ediyorum böyle de olacak."

Ekonomi değerlendirmeleri

Türkiye'deki enflasyon konusuna da değinen Yavuz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çok güzel gidiyorduk, geldiğimiz nokta iyi bir nokta. Devasa işler yapıldı, köprüler, yollar, üniversiteler, havaalanları filan, bunları tek tek anlatmama gerek yok. Yani bunlar eski Türkiye'yle mukayese edilmeyecek kadar iyi bir noktaya geldiğimizin göstergesidir. Milli gelirden kişi başına düşen pay anlamında iyi geldik, iyi gidiyorduk. Ama üst üste gelen birtakım şeyler, mesela işte pandemi sürecidir, Ukrayna-Rusya savaşıdır ve diğer işlerdir. Bizim Türkiye özelinde depremdir. Birazcık tabii bizi sarstı. Sayın Cumhurbaşkanı'mız da sık sık söylüyor, 'Bu enflasyonu en kısa sürede tek haneli rakamlara indireceğiz. Hiç kuşkunuz olmasın. Bu refah payını tekrar düzelteceğiz.' diyen yaklaşımları var."

Yavuz, Maliye Bakanlığı ile toplantı yaptıklarını anlatarak, şunları kaydetti:

"Gerçekten önümüzde seçim vardır diye çok bırakmadık, seçim ekonomisi filan uygulamadan çok hızlı bir şekilde Türkiye tekrar o eski haline gelsin, ve o kaybolan refah payı tekrar geri gelsin, enflasyon tek haneli rakamlara insin, bu fiyat dengesizlikleri vesaire ortadan kalksın diye büyük bir mücadele var. Ben çok zaman geçmeden, çok uzun bir süre demiyorum, yani muhtemelen bir yıl sonra çok şeyin tekrar rayına oturduğu ve gerçekten ekonomik göstergelerin çok hızlı iyileştiği bir manzarayı Türkiye açısından göreceğimizi görüyorum ve umuyorum. Ama bugün baktığımızda gerçekten hakikaten bazı noktalara ilişkin sıkıntılarımızın olduğu da muhakkak ama bu sıkıntıları bertaraf edecek güçlü bir iradenin, Cumhur İttifakı iradesi ve güçlü bir lider Recep Tayyip Erdoğan iradesinin var olduğunu da görüyoruz. Dolayısıyla inşallah kısa süre sonra çok daha farklı şeyler konuşuyor olacağız."

"Dolayısıyla C yok, H yok, P var, post-truth"

Ana muhalefet partisi CHP'yi eleştiren Yavuz, şu görüşleri paylaştı:

"Cumhuriyet Halk Partisi var ya ben bir yerde adı 'Ca Ha Pe' dedim. İtiraz etti Engin Özkoç, dedi ki, 'Ce He Pe' olması lazım. Madem öyle dedi, 'Ce He Pe' diyelim. Ama CHP'nin C'si yok artık. Yani raydan çıkmayı bırak, C'si yok. 'C' ne Cumhuriyet. Ne alakası var yani? Cumhurla bir iş kaldı mı, Cumhuriyet Halk Partisi'nin cumhurla bir alakası mı var yani? Yani FETÖ'den atılanları gelip geri getireceğim diyor. PKK'yla ilgili ben, 'terör örgütü' diyemem diyor. Terör örgütü olur mu diyor? HDP ile iş kurmaya kalkışıyor. Bir tarafta kapalı kapılar ardında pazarlıklar yapılıyor. Onu açıklasa bir türlü, açıklamasa bir türlü..."

Yavuz, AK Parti'nin rotasının milletin rotası olduğuna işaret ederek, şunları aktardı:

"AK Parti, ben milletin rotasından ayrılmayacağım derken... Millet böyle diyorsa, bas git gerisini düşünme, Amerika ne der, Avrupa ne der diye derken, Cumhuriyet Halk Partisi cumhurla bağlantısını tamamen kesmiştir dediğiniz sebeplerle. O zaman C'si yok. Cumhuriyet Halk Partisinin halkla da bir alakası yok. P var. P de parti değil. P de post-truth, yani yalanın siyaseti, yani hakikat ötesi anlamına geliyor. Dolayısıyla C yok, H yok, P var, post-truth yani yalanın siyaseti, daha neyi konuşalım? Niye raydan çıktı diyorum. İşte bunun için diyorum."

Toplantıya AK Parti Samsun Milletvekilleri Orhan Kırcalı ve Ersan Aksu, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, AK Parti Samsun İl Başkanı Mehmet Köse ile partililer katıldı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.