AKP Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun "Kaçış planı" açıklamalarına tepki gösterirken, "Kılıçdaroğlu’nun beyanları, bir siyaset biçimi değil iftira kampanyasıdır" dedi.
AKP Sözcüsü Çelik, CHP liderinin "iktidarın kaçış planı hazırlığı yaptığı"na yönelik açıklamaları sonrası Twitter'dan tepki gösterdi. Çelik, Kılıçdaroğlu'nun devleti işlemez hale getirmeye teşebbüs ettiğini savundu.
Çelik, şunları kaydetti:
"CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bugün Sn Cumhurbaşkanımız ve ailesiyle ilgili yaptığı açıklamaları şiddetle kınıyoruz. Kılıçdaroğlu’nun beyanları, bir siyaset biçimi değil iftira kampanyasıdır…
Kılıçdaroğlu, şimdiye kadar bir sürü temelsiz iddia ortaya atıp belge bilgi açıklayacağım dedi. Ancak açıklamaları hiçbir siyasi netice doğurmadı. Tüm bu açıklamalar çevre kirliliğinden başka bir şey üretmemiştir.
Kılıçdaroğlu, Sn Cumhurbaşkanımızla ilgili 'kaçacak' ifadesini kullanmış. Bunu daha önce de söylemişti. Ancak milletimiz 15 Temmuz gecesi kimin tanklara karşı milletiyle beraber direndiğini, kimin de tankların yol vermesiyle kaçtığını görmüştür.
Kılıçdaroğlu’nun devlet bürokrasisini sürekli olarak tehdit etmesi, Türkiye Cumhuriyeti devletini işlemez hale getirmeye dönük bir teşebbüstür. Bu hiçbir şekilde siyasi bir yaklaşım değil, geçmişte örnekleri görülen bir vesayet arayışıdır.
Kılıçdaroğlu’nun ülkemizi istikrarsızlaştırmaya dönük beyanları, cılız kalmaya mahkumdur. Bu beyanlar millet odaklı bir siyaset anlayışından yoksundur. Başkalarının dediklerinin kötü bir tercümesidir.
CHP yönetimi, siyasete nefret yazılımı yüklemeye çalışıyor. Bu CHP’ye gönül vermiş vatandaşlarımızın haketmediği bir durumdur. Nefret siyasetine karşı durmaya kararlıyız."
CHP lideri Kılıçdaroğlu, bugün partisinin grup toplantısında iktidarın kaçış planı hazırladığını ileri sürmüştü. CHP lideri, "Kaçmanın hazırlıklarını hızlandırdılar. Erdoğan, vakıf süsü verdiği Türkiye merkezli paralel yapılarla yurt dışına devasa paralar aktarıyor. Bunların başında da Erdoğan’ın aile bireyleri geliyor. Taşınan kara paralarla yurt dışında kurdukları bu paravan kurum üzerinden o yabancı ülkede oturma ve çalışma izni çıkartmak istiyorlar. Bu birkaç yüz kişi ile sınırlı" ifadelerini kullanmıştı.