Güneydoğu illerindeki ''abluka’nın bir an önce son bulmasını talep eden 1100’ün üzerindeki akademisyen, ''Bu suça ortak olmayacağız’ başlıklı bir bildiri yayımlamıştı.
Bildirinin ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, akademisyenleri hedef alarak “Bu aydın müsveddeleri kalkıp devletin bir katliam yaptığından bahsediyor. Ey aydın müsveddeleri, siz karanlıksınız karanlık. Aydın falan değilsiniz. Sizler oraların adresini bilemeyecek kadar karanlık ve cahilsiniz'' diye hedef almıştı.
Bunun üzerine imzacı akademisyenler hakkında ''cadı avı’ başlatılmış, birçok akademisyen hakkında adli ve idari soruşturma başlatılmıştı.
17 üniversiteden 35 akademisyen
Milliyet’ten Ayşegül Kahvecioğlu’nun haberine göre; Yükseköğretim Kurulu (YÖK), “Barış için Akademisyen Bildirgesi''ne imza atan akademisyenlerin soruşturma dosyaları üzerinden yeni bir hamle yapmaya hazırlanıyor. 17 üniversite, imzacı akademisyenlerin, “devlet memurluğundan çıkarılması''nı isteyen 35 disiplin dosyasını YÖK’e gönderdi. YÖK Yüksek Disiplin Kurulu’nun, dosyaları 20 Temmuz’da gündeme alması bekleniyor.
YÖK’ün aynı gün 35 akademisyeni de savunma yapmaları için YÖK’e çağırdığı öğrenildi. Anayasa Mahkemesi’nin akademisyenlere yönelik disiplin cezalarını düzenleyen yönetmeliği iptal etmesi ile doğan yasal boşluk TBMM eğitim Komisyonu’nda görüşülmeye başlanan yasa tasarısı ile kapatılmaya çalışırken akademisyenler, “dosyaların hukuksuz açıldığı'' savunmasını yapacak.
Bu kapsamda 17 üniversitede akademisyenlerle ilgili başlatılan idari soruşturmaların tamamlandığı; dosyaların YÖK’e gönderildiği öğrenildi. 17 üniversiteden gelen 35 dosyanın 20 Temmuz’da görüşüleceği ifade edildi.
Dosyalarda, “devlet memurluğundan çıkarma cezasının'' önerildiği belirtildi. Ancak edinilen bilgiye göre disiplin soruşturması dosyaları üzerinde bir “hukuk krizi'' yaşanıyor.
Anayasa Mahkemesi’nin daha önce aldığı bir karara göre, YÖK’ün disiplin yönetmeliği hükümlerine göre soruşturma başlatması ve soruşturma sonucuna göre disiplin cezası vermesinin mümkün olmadığı belirtiliyor. Buna karşı geliştirilen formülün ise soruşturmaların disiplin yönetmeliği üzerinden değil Devlet Memurları Yasası’na göre yürütülmesi üzerine kurulduğu ifade ediliyor.
YÖK’ün 35 akademisyene 20 Temmuz günü savunma için YÖK’te bulunmaları için davet yazısı gönderdiği de öğrenildi. Akademisyenlerin hem sendika avukatları, hem Yüksek Disiplin Kurulu’nun Eğitim Sen’li üyeleri ile kendilerini savunacakları öğrenildi. Akademisyenler, kendileri hakkındaki disiplin dosyasının Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edilen disiplin hükümleri doğrultusunda oluşturulduğunu, bunun da “hukuksuzluk'' anlamına geleceğini savunacakları bildirildi.