Beki, yazısında şu ifadeleri kullandı:
"Kavala’ya, Gezi yerine casusluktan müebbet verilse kim durdurabilirdi? Öbürü de mümkünken sırf daha adil bir dünya olsun diye Gezi’den, yanına başkaları da katılarak ceza yağdırılmadı herhalde.
Her adaletsizlik, topluma yöneltilmiş bir provokasyondur. Aklın, vicdanın almadığı haksızlıklar, isyan ettirir. Amaç bu mu, infial uyandırmak mı? Hukuk devleti olduğumuzu bilmeseniz, sabrı taşırmak, muhalif öfkeyi patlatmak için kasten Gezi damarına basıldığını bile düşünebilirsiniz. ‘Şimdi değilse daha ne zaman zıvanadan çıkacaksınız, sizi delirtmek için daha ne yapmalı ey öcüler, bugün de değilse ne gün kendinizi göstereceksiniz’ diye muhalefeti kışkırtmak isteseniz, kavga ve taşkınlığa davetiye çıkarsanız bu kadar olurdu.
Ama Gezi üstünden bir kavga ve kutuplaşmaya tutuşulmasını kim, niye tahrik etsin değil mi Düşünsenize; toplumda güvenlik kaygısı tırmanacak. Kimilerinde, ‘iktidar giderse öcü gelir’ korkusu canlanacak. ‘Kurt kapıya dayandı, ham yapacak’ endişesi, alevlenecek. Kimlik ve kazanımlarıyla kendilerini tehdit, tehlike altında hissedenler çoğalacak.
Bütün bunlar için de öcü algıladıkları şeyin görünür kılınması, saklandığı yerden hortlar gibi kafasını çıkarmaya zorlanması yetecek. Ödleri patlayanlar da sandığa, koruyucularına sığınmaya koşacak hemen. Allah Allah, böyle bir senaryoyu kim tetiklemeye çalışıyor olabilir ki?"