Akif Beki: İktidarın yaptığı niye CHP’ye yazıyor?

''Millet, iktidarla muhalefet arasındaki rekabetin tadını almışken demokrasinin nimetlerini terk eder mi bir daha? Meydanı tek tabanca bir iktidara bırakır mı? Tek kale maç oynatır mı?''

İktidarın yaptığı niye CHP’ye yazıyor?

CHP ne yapsa AK Parti’ye yarıyordu, öyle bir dönem vardı.

AK Partililer, epeydir bunu söylemiyor.

Bilakis, icraatları CHP’ye yazılmasın diye savunmadalar.

Emekliye bayram ikramiyesi, 3600 ek gösterge hakkı, TRT payının kaldırılması, asgari ücrete ikinci zam, taşerona kadro...

İktidar ne yapsa artık muhalefete yazıyor.

Ne değişti derseniz...

“Onlar konuşur, AK Parti yapar” sloganının anlamı değişti.

Muhalefet konuşmadan AK Parti yapmamaya başladı.

Önden gitmiyor, arkadan geliyor iktidar.

Öğrenci kredilerinin geri ödemesinde enflasyon farkı sorununu, önce İYİ Partili Müsavat Dervişoğlu gündeme getirdi.

Ocak ayıydı, haber oldu, iktidar oralı olmadı.

7 ay geçti, bu kez CHP lideri Kılıçdaroğlu üstüne gitti. İktidara geldiklerinde çözeceklerini vaat etti. Ve öğrencileri, o zamana dek yüzde yüzü aşan fahiş farkları ödememeye çağırdı.

Muhalefet kampanyaya çevirdi; “faize karşıysanız, holdinglerin milyarlık borçlarını silerken öğrenci kredilerinden aldığınız bu tefeci faizi ne” diyerek sıkıştırdı.

Ancak ondan sonra iktidar, harekete geçebildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, faizin en büyük düşmanının kendileri olduğunu haykırdı. Alınan farkın, faizden değil enflasyondan kaynaklandığını, muhalefetin çok yalancı olduğunu da ekledi. Ve gençleri ezdirmemek için faiz ya da enflasyon farklarını sileceklerini, sadece ana parayı tahsil edeceklerini açıkladı.

İktidarla muhalefetin siyasi rekabeti, yine halka yaradı, bu sefer gençler kazançlı çıktı.

Yapan Erdoğan ama yaptıran bir kez daha Kılıçdaroğlu olduğu için de teşekkürü o aldı.

Muhalefet söylemese, zorlamasa iktidarın bir şey yapacağı yoktu.

Bu ortadayken “teşekkürler Erdoğan” etiketiyle Twitter’da karşı kampanya açarak, Bay Kemal’e mal edilmesini önlemek zor.

Sırada EYT sorunu var ve Kılıçdaroğlu, onu da çözdürmeyi şimdiden üstlendi.

Kamuoyunda, ‘burnundan kıl aldırmayan iktidara, yaptırsa yaptırsa bunu Kılıçdaroğlu yaptırır’ kanaati yerleşiyor giderek.

Çözüm oradan bekleniyor, muhalefet umut kapısı haline geliyor.

“Onlar konuşur, AK Parti yapar” sloganı, AK Parti’nin aleyhine böyle döndü işte.

İktidar, muhalefeti terörist göstererek ön kesmek, etkisini kırmak istiyor.

Fakat siyasi rekabeti, terörle mücadele havasına sokmanın ters teptiği nokta da aynı.

Millet, iktidarla muhalefet arasındaki rekabetin tadını almışken demokrasinin nimetlerini terk eder mi bir daha? Meydanı tek tabanca bir iktidara bırakır mı? Tek kale maç oynatır mı?

AK Parti propagandası, muhalefeti düşmanlaştırarak demokrasinin altını oyarken bindiği dalı kesiyor aslında.

Millet kime teşekkür edeceğini bilir, şaşırmaz.

İktidar yapıyor da muhalefete yarıyorsa...

15 Temmuz anmasına akın eden yüz binler, on binlerin altına düşüp binlere geriliyorsa...

İktidar yapıyor ama bir yerde yanlış yapıyordur.

'BANA BAŞKA BİR ŞEY ANLAT' DUYGUSU

Bakan Derya Yanık, aziz milletle birlikte vesayeti geçmişte kaç kez yendiklerini unutmuş.

Hatta en son 2018’deydi. Cumhurbaşkanlığı sistemine geçişimiz, vesayet düzeninin tabutuna son çiviyi çakmıştı. Bir daha dirilmemek üzere, sonsuza dek sandığa gömdüğümüz de söylenmişti.

Oysa Bakan Yanık, bunları hiç söylenmemiş sayıp diyor ki:

“2023, bu vesayet düzeninin Allah’ın izniyle sonsuza kadar yok edilme sürecidir. Türkiye’nin şahlanışını bir yüzyıl daha durduramayacaklar.”

Durdurmamaları için, önce şu meşhur şahlanışı bir gerçekleştirmemiz gerekmiyor muydu?

O seçim bu seçim derken kaç kere milat verildi, şahlanmamız hep başka seçime kaldı.

Kalkış randevumuz, şimdilerde 2023’e erteleniyor. Olmadı, 2053. O da olmazsa 2071. Alternatif milat tarihleri çok maşallah.

Yetmezmiş gibi, başımıza yeniden vesayetle mücadele işi çıkarılıyor bir de.

Dokuz canlı zombi sanki, vur vur ölmedi, yine hortluyor.

Sizi bilmem ama bende uyandırdığı duyguya, İlhan Şeşen’in “Rüzgar” şarkısından daha iyi tercüman bulamadım:

“Penceremin perdesini havalandıran rüzgar/Denizleri köpük köpük dalgalandıran rüzgar/Bana esmeyi anlat, esip de geçmeyi anlat.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.