Gazete Duvar’dan Nuray Pehlivan’a konuşan Ebru Esen’in yaşadıkları bir film sahnesini andırıyor. Ebru Esen, kendi rızasıyla Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne yatış kararı aldı. 13 gün boyunca farklı ruh ve sinir hastalıkları tanısı olan çok ağır düzeyde hastayla bir arada kalan Esen, depresyon hastası olarak girdiği hastaneden artan krizler ve nöbetlerle çıktı.
Esen, yemeklerin kötü olduğu, hastaların genital bölgelerini bile temizleyemediğini, tuvalet kapılarının olmadığını söyleyerek, “Prodüksiyonu çok iyi olan bir korku filmi yaşadım” dedi.
Duvar’da yer alan röportajın bir kısmı şöyle:
Yatış onayı verildikten sonra yaşadığın süreci anlatır mısın?
Önce eşya stresi ile başladı her şey. Kot, sutyen, bağcıklı, lastikli şeyler, mont ipleri kesildi. Kağıt-kalem-kitap, öz bakım ürünleri, cüzdan… Bu olmaz, şu olmaz derken bir bez torba kaldı elimde…
Bize odalardan bahsedebilir misin?
İnsanların kemerli yatağa bağlandığı bağlanma odaları var. Hasta kontrolü kaybeder ve hastane personeliyle girdiği tartışma sonucunda sakinleşmezse; hemşire ve güvenlik yardımıyla o odaya sokuluyordu. Bağırış çağırış, zorla yatağa bağlanıyor. İğne, serum, artık ne verirlerse… Ama o odaya sokulup da sakinleşeni pek az gördüm. Düşünün, size yardımcı olmak için burada olduğunu söyleyen personel, sizi yaka paça bağlıyor. Bu sesler üst kata da gidiyor tabii. Ve biz hastalar için bunlar tetikleyici olabiliyor.
Kaldığın süre içinde tanık olduğun EKT (elektroşok) uygulaması oldu mu?
Evet, hastanede kaldığım süre içinde EKT yapılan arkadaşlarım oldu. Hafızaya nasıl bir etkisi olduğunu merak ettiğim için onlarla konuştum. O güne ait, birlikte yaşadığımız akılda kalıcı anlar belirledik. EKT’den sonra bunlar üzerine konuşacaktık. Odada beklerken aklım onlardaydı. Döndüklerinde arkadaşlarım beni tanıyamadıklarında kendi aralarında anlaştılar, bana şaka yapıyorlar sandım. Ama bir yandan da karşımda gözünün feri gitmiş üç tane beden görüyordum. Beni kandırmadıklarını anlamam uzun sürmedi.
Kaldığın süre içinde tanık olduğun EKT (elektroşok) uygulaması oldu mu?
Evet, hastanede kaldığım süre içinde EKT yapılan arkadaşlarım oldu. Hafızaya nasıl bir etkisi olduğunu merak ettiğim için onlarla konuştum. O güne ait, birlikte yaşadığımız akılda kalıcı anlar belirledik. EKT’den sonra bunlar üzerine konuşacaktık. Odada beklerken aklım onlardaydı. Döndüklerinde arkadaşlarım beni tanıyamadıklarında kendi aralarında anlaştılar, bana şaka yapıyorlar sandım. Ama bir yandan da karşımda gözünün feri gitmiş üç tane beden görüyordum. Beni kandırmadıklarını anlamam uzun sürmedi.
Bize hastanedeki bir gününü anlatır mısın? Kaçta kalkıyordun, kim uyandırıyordu?
2. katta sabah 05.30’da hemşire ve temizlik görevlileri kapıları ve ışıkları açıp bizi uyandırıyorlardı. Ondan sonra hemen kahvaltıya inmek zorundasınız. Çünkü kahvaltı ilaç saatine göre ayarlanıyor. İlaç sonrasında da banyo saatiydi. Banyoda 3 duş vardı lakin kolları olmadığı için kapıları kapatamıyorduk. Duş başlığı da yoktu, kova ve maşrapa vardı. Tuvaletlerin de kapıları kapanmıyordu. Mahremiyet ciddi bir sorun.