Dilipak, bugünkü köşesinde “İS” olarak kısalmasını kullandığı bir kişi tarafından hakkında yapılan bazı suçlamalar olduğunu belirterek, yanıt verdi.
Mavi Marmara organizasyonunu yapan ismin kendisi olduğunu ve saldırının gerçekleştiği gün gemiye binmekten son anda vazgeçtiği iddiasına karşın, “Tam bir yalan, sahtekârlık. Geminin hareketi 15 gün ertelenince, benim başka bir programım sebebi ile gemiye binmeyeceğim belli oldu ve bu durum 15 gün önceden gazetede yazıyor” diyen Dilipak; öte yandan 13 Nisan 1994 yılında Bosna-Hersek’teki katliamı protesto etmek amacıyla izinsiz bir gösteri düzenlendiğini, söz konusu organizasyonun karıştığını ve kendisinin katılım göstermediğine dikkat çekilen bir diğer iddiaya da şöyle yanıt verdi:
“Beni arayıp da bulamayan kimse olmadı. Emniyete gittim ifademi verdim. Bosna’da yaşanan Srebrenitsa katliamı ile ilgili herkes çağrı yaptı, yapanlardan biri de bendim. Toplananlar benim konuşmamı istediler. Bunlar öyle sahtekâr kişiler ki, uzun yıllardır benim korumam var. Zaten toplantı sonrası polisler bana eşlik ettiler meydandan güvenli şekilde ayrılmam için."
“Bu müfterileri tanıyın diye bunları yazıyorum. Bir tek bu değil. Avukatlarım bu tür iftiraları takip ediyorlar. Kendileri bilir. Bunun bir de öbür dünyası var” diyen Dilipak, “Bana iftira eden bu münafıklara ise lanet ediyorum” dedi.
Dilipak’tan 11 Eylül mitingi hakkında açıklama
Dilipak, 11 Eylül’de Yenikapı miting alanında düzenlenecek aşı karşıtlarının toplantısının valilikçe iptal edildiğinin medyada yer bulmasına ilişkin de şunları kaydetti:
“11 Eylül mitingi için de kimi iptal haberi yaptı, kimi diğer illerden geleceklerin engelleneceğini yazdı, benim toplantıya katılmayacağımı sosyal medyada yaymaya çalıştılar. Kimi CIA ile ilişkilendirdi, kimi MI6 ile bu projeyi. Eee, şeytan boş durmuyor, fazla mesai yapıyor. İnsanlar da şeytanın ve onun dostlarının bu tür iftiralarına, yalanlarına karşı hazırlıklı olmalı.”