Gazeteci Abdurrahman Dilipak, Kazakistan’daki gösterilerin İslam dünyası ile Türk dünyası arasında bir savunma paktının gerekliliği konusunu gündeme getirdiğini belirterek "Ama önce soralım; İslam ülkeleri yöneticileri ne kadar İslam ahlakına ve İslami duyarlılığa sahip? Ya da o ülke halkları ne kadar İslam ahlakına bağlı? Yani bizim önce yeniden Müslüman olmamız gerek” görüşünü dile getirdi.
“Aslında bu konu kulağa hoş geliyor! Batının örgütlediği BM, NATO, AB, UNESCO, FAO, WHO gibi örgütlerin başına İslam yazdınız mı bu iş tamammış gibi geliyor. İslam Birleşmiş Milletleri, İslam NATO’su, İslam Birliği. Tamam da bu sadece bir isimden ibaret değil” diyen Dilipak, D8’in halinin ortada olduğunu yazdı. İslam ülkeleri arasında yaşanan uyumsuzluktan bahseden Dilipak, “Nasıl olacak bu iş” diye sordu.
İslam Barış Gücü oluşturulmasını öneren Dilipak özetle yazısına şöyle devam etti:
"Malezya, Pakistan, Türkiye bir araya gelse, biz uzaya mekik de göndeririz, savaş uçağı da, füze de yapabiliriz. Yapabiliriz de yapamıyoruz işte. Malezya da Pakistan da Çin grubunda, biz Batı grubundayız. Bir F35 konusunu bile çözemedik, S400 konusunu çözemedik. Herkesin teknolojisi farklı. Gelin biz büyük hedefe doğru, küçük bir adımla başlayalım işe ve İslam Barış Gücü oluşturalım. Tabii afet ve kargaşa bölgelerinde barışı sağlamak üzere bir güçten söz ediyorum. Bu güç sadece İslam coğrafyasında değil, İslami bir kimlikle tüm dünyada tabii afet bölgelerinde, insani yardıma ihtiyaç duyan her yerde görev üstlenebilir. Bu yapı içinde asker, polis, jandarma, özel kuvvet elemanları, zabıtalar yanında gönüllüler de görev üstlenebilir. İslam ülkelerindeki bütün Kızılay ve insani yardım kuruluşları sisteme entegre edilebilir.”