Akit yazarı Ali Karahasanoğlu: AK Parti’ye üye iken hain, rüşvetçi istifa edince evliya mı oluyor?

"Erdoğan da AK Parti’den istifa etse, Cumhurbaşkanı adayınız olur mu?"

Karahasanoğlu, CHP ve Saadet Partisi’ne AKP’de siyaset yaparken eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, CHP Milletvekili Abdüllatif Şener, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile ilgili yaptıkları açıklamaları hatırlatarak “AK Parti’ye üye iken, yolsuz, çapsız, hain, rüşvetçi… İstifa edince evliya mı oluyor?” dedi.

AK Parti’den istifa ettikten sonra CHP’ye katılan Şener’in el üstünde tutulduğunu yazan Kaharasanoğlu, “Halk TV’ye çıkarıp, Erdoğan’a saldırtıyorlar. “Ay sen ne büyük adammışsın da, bizim haberimiz yokmuş” deyip, Erdoğan aleyhinde konuşturuyorlar. Hani kendisinde birazcık kapasite görseler Cumhurbaşkanı adayı yapacaklar.” dedi.

Saadet Partililerin, Milli Görüş’ü terk etti diyerek, AK Parti kurucularının tamamını hain ilan ettiğini, Şener’in AKP’den ayrıldıktan sonra “yıkayıp yağlıyorlandığını” yazdı.

Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı adaylığı sürecinde yapılan açıklamaları hatırlatan Karahasanoğlu, “Merak ediyorum, AK Parti’de iken solcuların, SP’lilerin sövüp saydıkları kişiler.

Gerçekten sövülüp sayılacak insanlar ise, AK Parti’den istifa eder etmez, pir-ü pak insanlar haline mi geliyorlar?” diye sordu.

Eski Cumhurbaşkanı Gül’ün Cumhurbaşkanlığı görev süresi bitince, AK Parti’ye tekrar üye olmayınca sol çevrede ve Saadet Partililer nezdinde, birden bire “Büyük adam” oluverdiğini yazan Karahasanoğlu, “Öyle ki 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, az kalsın Tayyip Erdoğan’ın karşısına, CHP’nin, SP’nin ortak adayı olarak çıkacaktı. Kıl payı bir zamanlama ile bu gerçekleşmedi” dedi.

CHP ve Saadet Partisi’nin AKP’de siyaset yaptıkları dönem Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan ile ilgili yaptıkları açıklamalara yer veren Karahasanoğlu, iki ismin AKP’den ayırılmasının ardından iki muhalefet partisi nezdinde kıymete bindiğini ifade etti. Karahasanoğlu özetle yazısına şöyle devam etti:

Şimdi benim kafama takılan soru şu:

AK Parti içinde iken, CHP’lilerin ve SP’lilerin sabah akşam küfür ettikleri, çapsız gördükleri, hainlikle suçladıkları bu isimler..

Yani, CHP’nin eleştirdiği Abdüllatif Şener, 2007’ye kadarki AK Parti’nin.

CHP’nin eleştirdiği Abdullah Gül 2010’lu yıllara kadar..

Ahmet Davutoğlu 2016’ya kadar.

Ali Babacan, 2017’ye kadar…

AK Parti’nin çok doğru işler yaptığını…

2007’den sonra, 2010’lardan sonra, 2016 ve 2017’den sonra AK Parti’nin bozulduğunu söylemelerine rağmen..

CHP ve SP’liler…

“Siz AK Parti’nin 2007’ye kadarki peşkeşlerini 2010’lardaki, 2016’lara kadarki hukuksuzluklarını savunuyorsunuz. bizim sizinle işimiz olmaz” demeleri gerekir iken…

Gayet güzel, kanka olmuşlar, yol arkadaşlığı yapıyorlar…

Benim de aklıma şu soru geliyor…

Acaba bir kişiyi çapsız, hain, peşkeşçi, yolsuzluk yapan adam olarak görmek için, AK Parti’ye üye olması mı gerekiyor.

AK Parti’ye üye iken, yolsuz, çapsız, hain, rüşvetçi… İstifa edince evliya mı oluyor?

Ve şöyle bir teklif…

Tayyip Erdoğan da…

AK Parti’den istifa etse…

Acaba, CHP ve SP’nin ortak adayı olur mu?”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.