Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ısrarıyla hayata geçirilen 'düşük faiz' politikası sebebiyle Türkiye'de ortalama iki senedir resmi otoritelerce adı konulmamış bir ekonomik kriz yaşanıyor. Enflasyon, cari açık ve döviz kurları rekorlar kırarken, uzmanlar bu dönemde devreye alınan kur korumalı mevduat gibi kimi önlemler için 'saatli bomba' benzetmesi yapıyor. Rezervler, 'dost ülkelerin' desteğine rağmen eksilerde seyrediyor.
Hayat pahalılığı her geçen gün daha da artarken, AKP'ye yakınlığıyla bilinen Yeni Akit yazarı Sinan Burhan dikkati çeken bir yazı kaleme aldı.
Burhan, işçi ve memurların istedikleri zammı abartılı bularak "Öncelikle toplumsal farkındalık gerekir. Toplumsal ve siyasal bir ahlak kurmak gerekir. Şimdilerde memurlar gene zam istiyor. İşçiler zam istiyor. İstedikleri zamlar çok abartılı. Zam elbette yapılacak ama insaflı olmalıdır. Esnaf vergi veriyor. Yanında çalışacak eleman bulamıyor. Kendi sigortasını kendisi ödüyor. Vergiyi onlar veriyor. Onların bir garantisi yok. Günlük kazanıp günlük yiyor. Sırtını devlete dayamıyor" ifadesini kullandı.
Sinan Burhan'ın 'Emekliye zam şart mı?' başlıklı yazısının ilgili bölümü şu şekilde:
"(...) EYT ile birlikte 2,5 milyon genç emekli oldu. Bu kadar insan emekli olmasaydı, bu emeklilere verilen para onlar yerine daha önce emekli olanlara verilecekti. Hem daha az emekli olacak hem de daha fazla maaş alacaklardı. Daha çok emekli daha az maaş demektir.
Siyasetin de özeleştiri yapması gerekir. Ülkemizi düze çıkarmak için hepimiz fedakârlık yapmalıyız. Buradan peşinen belirteyim öyle oldu böyle oldu sonuçta emeklinin durumu sıkıntılı. Suçlu aramaya gerek yok. Hepimiz suçluyuz. Siyasetçiyi zorlayarak emekli olmak isteyen de biziz. Biz zorlamasak siyaset mekanizması harekete geçmezdi.
'ZAM ELBETTE YAPILACAK AMA İNSAFLI OLMALI'
Öncelikle toplumsal farkındalık gerekir. Toplumsal ve siyasal bir ahlak kurmak gerekir. Şimdilerde memurlar gene zam istiyor. İşçiler zam istiyor. İstedikleri zamlar çok abartılı. Zam elbet yapılacak fakat insaflı olmalıdır. Esnaf vergi veriyor. Yanında çalışacak eleman bulamıyor. Kendi sigortasını kendisi ödüyor. Vergiyi onlar veriyor. Onların bir garantisi yok. Günlük kazanıp günlük yiyor. Sırtını devlete dayamıyor.
Devlet ve millet olarak hep birlikte kemer sıkmamız gerekiyor. Siyasetçi de realiteye dönmelidir. Kamuda tasarruf başlamalıdır. Ne zaman bu konuyu yazsam yurttaş diyor ki araç saltanatı bitsin. Kamuda israf dursun diyor.
'DEVLETİ NASIL AYAKTA TUTACAĞIZ?'
İşçi ve memura verin demek en kolay yoldur. Ben de derim verin. İyi de devleti nasıl ayakta tutacağız. Yeri geldiği zaman hepimiz vatan-millet-bayrak diyoruz. İş fedakârlığa gelince yokuz. İşçi ve memur da bizim. Emekli de bizim. Ancak şu ara emekli çok sıkıntı çekiyor. Aldıkları maaş kesinlikle yetersizdir. Emekliye zam yapılmalıdır.
Ancak bir başka sorun da paranın alım gücünün düşük olmasıdır. Bazı emekliler “bize zam gelmesin ama çaya şekere ekmeğe de zam gelmesin” diyorlar. Bazı fırsatçılar var onlar da emekliye zam gelince tüm ürünlere zam yapıyorlar. Kiraya zam yapıyorlar. Devlet zam yapınca özel sektör de, marketler de, beyaz eşyacılar da zam yapıyor. Devletin verdiği iki günde eriyor. O nedenle paranın alım gücü artırılmalıdır."