Almanya'da Federal Meclis 1915 olayları için "Ermeni soykırımı" iddialarını tanıyan bir tasarıya onay verdi. AKP'nin 'at pazarlığı' ile başladığı dış politikada, 'monşerler' diyerek tasfiye ettiği diplomatların yerine tek özelliği 'yandaş' olan kendi kadroları ile dış politika yapmaya karar verince, gelinen son nokta Avrupa ile mülteciler için 'Kayseri pazarlığı' oldu.
Alman Meclisi'nin aldığı kararın ardından Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu Ankara'ya çağrıldı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım ile hüküet üyeleri karara tepki gösterdi. Tepkilerin ortak noktası ise 'Karar bizim için yok hükmündedir' mesajıydı.
KUZU VE TAYYAR DİPLOMASİSİ
Alman Federal Meclisi'ne karar için verilen tepkilerden en çarpıcı olanları ise AKP'li Şamil Tayyar ve Burhan Kuzu'dan gelen tepkilerdi. Burhan Kuzu "Gavur yine yaptı yapacağını" derken, Şamil Tayyar ise aradaki ilişkinin ne olduğu pek anlaşılmada da 'Biz de Ayasofya'yı cami yapalım' diyerek tartışmada 'cehaletin' boyutunu bir adım daha derinleştirdi.
VE HAVUZ CEHALETİ DE DEVREYE GİRDİ
Almanya'ya karşı AKP'nin en etkili silahı da devreye girmekte gecikmedi: Havuz medyası ve ürküten cehaleti! İç politikayı yalan manşetler ve kara propaganda haberleri ile dizayn eden AKP, dıiplomasiyi de yine havuz medyası cehaletine havale edince, ortaya bir birinden ilginç manşetler çıktı. Akşam gazetesi "Dummkopf" (Aptal) manşeti atarken, Güneş gazetesi ise kapıların açılıp mültecilerin Avrupa'ya gönderilmesini istedi. Sabah gazetesi ise "Mehmetçik Almanya için boşuna can vermiş" diyerek, Çanakkale Savaşı ve Birinci Dünya Savaşı'nda Almanya ile müttefik olan Osmanlı askerlerinin vatan için değil Almanya için öldüklerini dile getirerek, Türkiye tarihinin en görkemli zaferi olarak yıllardır anılan Çanakkale Savaşı'nın 'Almanlar için verilen canlar' olduğu iddia edildi.
Medyada aydın kıyımı yaparak 'mutlak itaat' kriteri ile bir havuz medyası inşa eden AKP, yarattığı bu medya ile dünyaya mesaj vermeye kalkınca ortaya işte bu manşetler çıktı: