İzmir'de Güzelbahçe Belediye Başkan Aday Adayı ve eski İlçe Başkanı Cem Kavur, İstanbul'da Millet İttifakı Adayı CHP'li İmamoğlu'nun ikinci kez seçilmesiyle, dikkat çeken bir açıklamada bulunarak AKP'den istifa etti.
YSK'nın kararıyla 23 Haziran'da tekrarı yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri Millet İttifakı'nın Adayı Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Ekrem İmamoğlu'nun zaferiyle sonuçlanırken, rakibi Cumhur İttifakı Adayı Binali Yıldırım'ın 9 puan farkla kaybetmesi sonrası AKP'den tepki istifası geldi.
2014 yerel seçim sürecinde Güzelbahçe Belediye Başkan Adayı olan eski İlçe Başkanı Cem Kavur sosyal medya hesabından dikkat çeken bir açıklama yaparak partisinden istifa etti.
Cem Kavur, "Bu kadrolar ile daha fazla siyaset yapmanın mümkün olmadığını gördüğümden AK Parti de siyaseti bırakma kararı aldım" diye belirtti.
“BENDEN BU KADAR.."
Cem Kavur'un açıklaması şu şekilde:
"Daha fazla susmamak için AK Parti’den istifa edip. Siyaseti bırakıyorum.
Dava adamlığı ile girdiğim siyasi zeminde gördüm ki şehrimizdeki temsil makamında olanlarda ne yazık ki dava adamlığı kalmamış. Davanın adamı olmaktansa birilerinin adamı olanlar bize yön çizmeye kalkıyor. Bu kadrolar ile daha fazla siyaset yapmanın mümkün olmadığını gördüğümden AK Parti de siyaseti bırakma kararı aldım...
“İZMİR'DE SİYASET UMDUĞUMUZ GİBİ GİTMİYOR"
Siyaset insana sorumluluk yükler. Umduğumuz gibi gitmezse de bunun ceremesini size inanan herkes çeker. Maalesef İzmir’de siyaset umduğumuz gibi gitmiyor. Biz bu dava için çalıştıkça birileri bu davanın üstüne binip dava ile birlikte kendilerini taşıtıyor. Davanın gölgesini kendi gölgesi sananlar teşkilatın inançlı insanlarına gölge etmeye başladılar. Biz davayı güçlendirdikçe bu gücü kendi menfaatleri için kullanmaya başladılar. Gördüğümüz haksızlıkları içimize atmaktan bıktık artık...
"KİMSEYE KIRGIN DEĞİLİM"
Yanlış kişiler ile doğru yola çıkılamayacağı için benim nezdimde bu şehirde siyaset yapılamaz hale geldi. Eskiler önce yoldaş sonra yol demişler. Yani önce yola çıkacağın adamlara bak demişler. Şu anki kadrolar ne yazık ki beraber yol yürümekten çok uzaklar. Güven vermiyorlar. Bu sebepten artık AK Parti’de siyasetin içinde yer almayacağım. Siyasetten uzak bir şekilde normal bir vatandaş gibi yaşamıma devam edeceğim. Kimseye kırgın ve dargın değilim. Bana inanan, güvenen benim yanımda olan herkese hakkımı helal ediyorum.
''SİYASİ PARTİLERE GELENLER ORAYI DA KİRLETİYOR''
Herkes bilsin ki dava arkadaşlarımız ile bağımız kolay kolay kopmaz. Onlara kapım her zaman açık. Elimden geldiğince, herkesin derdine derman bulmaya çalışacağım. Siyasete sivil toplum örgütleri üzerinden başlamıştım. Sivil toplum kuruluşları, hakka ve halka daha yakınlardır. Orada menfaat yoktur. Ama maalesef siyasi partilere gelenler, çeşitli konularla geliyorlar ve orayı da kirletiyorlar. Bende bu yapıyla kirlenmemek için bu kararı aldım. Davanın cefakar tertemiz insanlarına asla sözüm yok. Onlar hala başımın tacıdır. Allah’a emanet olun.”