AKP'li Ali İhsan Yavuz YSK'ye yaptıkları olağanüstü itiraz başvurusu konusunda yaptığı açıklamada, "Sandık başkanları üzerinden yürütülen usulsüzlük var" diye konuştu. AKP'den gelen açıklamalara, CHP YSK Temsilcisi Mehmet Hadimi Yakupoğlu 5 madde ile yanıt verdi.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz YSK'ye yaptıkları olağanüstü itiraz başvurusu ile ilgili yaptığı açıklamada, "Sandık başkanlarından kamu görevlisi olmayan toplam sayı 19 bin 623. 62 bin 560 kamu görevlisi görevlendirmemiz gerekirdi. Bunların 19 bin 623'ü kamu görevlisi değil. İçinde engeli olan kişiler var. Kamudan ihraç edilen var 12 kişi. Görevden uzaklaştırılanlar var. Askeri personel var. 32 kişi tespit ettik. Asker değil. İşsiz olanlar var çalışma kaydı hiç yok. Belediye şirketinde işçi olanlar var. Bu seçimlerin temelini sandık sayım döküm cetvelleri oluşturur. Seçim günü torbalar sandık başkanları tarafından teslim alınır. O torbaları ne yapıyor güvenilir değilse ne yapıyor kimsenin bildiği yok. Diyor ki mevzuatımız 2 üye eline sayım döküm cetvelini alır sandık başkanı okur üyeler tık atmaya başlar aynı anda. Sonra bunlar karşılaştırılır çelişki varsa tekrar okunur aynı işlem yapılır. Sandık sonuç tutanaklarına gelmedim. Sayım döküm cetvelinde usulsüzlükler var. Bunlar kasıtlı bir şekilde yapılmıştır. Sandık başkanları üzerinden yürütülen usulsüzlük var. Sayım döküm cetvelinde fazla miktarda hatalar var.'' ifadelerini kullandı.
Yavuz'un açıklamalarını boşa düşüren açıklama CHP YSK Temsilcisi Mehmet Hadimi Yakupoğlu'dan geldi.
Yakupoğlu, AKP’nin İstanbul seçimlerinin yenilenmesi için yaptığı olağanüstü itiraz başvurusunu 5 maddede değerlendirdi. Yakupoğlu, "Biz tüm olağanüstü AK Parti itiraz gerekçeleri ve daha fazlasını, 2014 yılında YSK'ya yaptık, ancak reddedildi. YSK, sandık kurulunun kanuna aykırı oluşması halinde; yapılmış olan iş ve işlemlerin usulüne uygun olmaları halinde sandık sonucunun iptaline karar vermedi" dedi.
Yakupoğlu’nun değerlendirmeleri şöyle:
1- YSK bugüne kadar 298 Sayılı Kanunun 7. ve 8. maddelerinde sayılan oy kullanamayacak veya seçmen olamayacak kişilerin,seçim sonuçlarını etkileyecek sayıda oy kullanmaları ve bu sayının seçim sonucundan fazla olması dışında, seçmen listelerine müdahale ederek,seçim iptal kararı vermedi ve an itibariyle vermiyor. Bunlar,silah altındaki erler ve erbaşlar,askeri öğrenciler,hükümlüler, kısıtlılar ve kamu hizmetlerinden yasaklılar. YSK, kanun koyucu yerine geçerek, bunlara tutukluları ekleyemez.
2- YSK, sandık kurulunun Kanuna aykırı oluşması halinde; yapılmış olan iş ve işlemlerin usulüne uygun olmaları halinde sandık sonucunun iptaline karar vermedi.
3- Tutuklular ve taksirli suçlardan hükümlülerin oy kullanmalarını YSK tarihinde ilk kez bu seçimde yasakladı. Şimdi bu yasaklama kararına dayanarak cezaevi listesinde yer alan kimi kişilerin, kendi adreslerindeki seçmen listelerinde de isimlerinin yer aldığını ileri sürmek, Adalet Bakanlığı ve YSK Seçmen Kütüğü Genel Müdürlüğü’nü suçlamaktır. Zira cezaevi seçmen listeleri, siyasi partilerle paylaşılmaz ve itiraz hakkı yoktur. Bu sebeple oy verme gününden üç gün öncesine kadar seçim takvimine göre 28 Mart 2019 tarihinde YSK, tüm cezaevi seçmen listelerini Adalet Bakanlığı verileriyle yeniledi. 28 Mart 2019 tarihindeki cezaevi seçmen listeleri, Adalet Bakanlığı tarafından Yüksek Seçim Kurulu’na verilen listelerdir. Cumhuriyet Halk Partisi’ne bu fatura kesilemez.
4- Ölen seçmenler, en son 23 Mart 2019 tarihinde seçmen listesinden düşürüldü. Bu tarihten oy verme gününe kadar ölenler seçmen listesinde doğal olarak yer aldılar. Son bir haftada ölenler yerine oy kullanıldıysa AK Parti sandık kurulu üyesi veya müşahidinin, bir tane dahi itirazı var mı ki, seçimin iptali gerekçesi gösteriyorlar.
5- YSK, tutuklulara oy kullandırmama kararını, tarihinde ilk kez 298 Sayılı Kanunun 7. maddesine aykırı olarak 8 kabul, 3 ret oyla kabul etti. Bunun anlamı, AK Parti’nin , yasama organı yerine YSK’yı koymak isteyerek, tutukluların seçmen olmadıklarını ve tıpkı kısıtlılar veya hükümlüler gibi oy kullanmaları ve seçim sonucunu etkilemeleri durumunda seçimi iptal ettirmek. Bunu ilk kez Keskin itirazı üzerinden getirdiler. YSK bu konuda karar vermedi. Ama ısrarla tekrar getiriyorlar.
Biz tüm olağanüstü AK Parti itiraz gerekçeleri ve daha fazlasını, 2014 yılında YSK’ya yaptık ve iddiaları bizzat ben Yüksek Kurula ben sundum.