Yüksek girdi maliyetleri nedeniyle üretim yapamaz hale gelen çiftçiler için durum kritik bir noktaya ulaştı. Zarar eden tarlalar üretimden koparken, Türkiye tarım alanında dışa bağımlı bir ülke olma yolunda ilerliyor. CHP Niğde milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, kamuoyunu çiftçilerin yanında olmaya davet etti.
Gürer, artan maliyetler nedeniyle üreticilerin zorlandığını, bu durumun tüketicileri yüksek fiyatlarla ürün almak zorunda bıraktığını belirtti. Farklı ürünlerde üretim artışının bazı ürünlerdeki düşüşle birleşmesi, sorunların daha da büyümesine yol açtı. Tarım arazilerinin daralması ve çiftçi sayısındaki azalma ile kırsaldaki göç sorunlarına dikkat çeken Gürer, mazot desteği gibi geçici çözümler yerine çiftçilerin kullandığı mazottan alınan ÖTV ve KDV'nin kaldırılması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, yem ve gübre gibi ürünlerin sübvanse edilmesinin zorunlu olduğunu belirtti.
İTHALATA BAĞIMLILIK: KENDİ KENDİNE YETERLİLİKTEN UZAKLAŞMA
Gürer, AKP döneminde tarım politikalarının plansız ve öngörüsüz bir şekilde yürütüldüğünü vurgulayarak, "2001 yılından bu yana Türkiye'de tarım sayımı yapılmamaktadır. Bu durum, sağlıklı verilerin oluşmasını engellemektedir." dedi. Türkiye'de tarımın yerli ürün üretimini destekleyecek şekilde yeniden ele alındığını, ancak AKP iktidarları döneminde özelleştirmelerin tarım politikalarını olumsuz etkilediğini belirtti. Yüksek üretim maliyetleri bahane edilerek tarımın ithalata bağımlı hale getirilmesi, üreticiyi tüccarların insafına bıraktı. Girdi maliyetlerinin sürekli artması, üreticilerin ürünlerinin değer bulmamasına ve tüketicilerin yüksek fiyatlarla karşılaşmasına yol açtı.
ÜRETİCİ TÜCCARA MAHKÛM
Ömer Fethi Gürer, kamu alım fiyatlarının düşük tutulmasının üreticiyi zor durumda bıraktığını ve çiftçilerin tüccara mahkûm edildiğini ifade etti. TMO'nun çiftçilere yeterli destek sağlamadığını, alım şartlarının ağırlaştığını ve ödeme süreçlerinin uzun sürdüğünü belirtti. Türkiye'nin yıllık ortalama 20 milyon ton buğday üretmesine rağmen, 10 milyon ton buğday ithal ettiğini vurgulayarak, bu durumun sorgulanması gerektiğini söyledi.
TARIM ARAZİLERİ VE ÇİFTÇİ SAYISI AZALIYOR
Gürer, Türkiye'nin tarım arazilerinin 1980 yılında 28 milyon hektar iken, günümüzde 23 milyon 100 bin hektara düştüğünü ve ziraat odasına kayıtlı çiftçi sayısının 5 milyondan 2 milyon 100 bine gerilediğini açıkladı. Kırsalda yaşamı zorlaştıran politikaların, tarım alanındaki boşalmaya neden olduğunu ve çiftçilerin çocuklarının bile çiftçilik yapma isteğinin azaldığını belirtti.
MAZOTTAN ALINAN VERGİ, VERİLEN DESTEĞİN ÜÇ KATI
Gürer, 2024 yılında çiftçilere 16 milyar lira mazot desteği sağlanacağının açıklandığını ancak bu miktarın, çiftçilerin yıllık 3 milyar litre mazot kullanımı göz önüne alındığında yetersiz kaldığını ifade etti. Kullanılan mazottan alınan KDV ve ÖTV'nin toplamda 43 milyar liraya ulaştığını belirterek, verilen desteğin etkili olabilmesi için bu vergilerin kaldırılması gerektiğini savundu. Maliyet artışlarının %54 olduğu bir ortamda buğday fiyatlarına yalnızca %12’lik bir artış yapılmasının, üreticilerin üretimden uzaklaşmasına neden olduğunu vurguladı. Sebze ve meyve fiyatlarının tarlada üretici tarafından yeterince değer bulmaması, bu ürünlerin fahiş fiyatlarla satılmasına yol açmaktadır.