İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Lüleburgaz'da yaptığı konuşmada, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kullandığı dilin toplumu bir birine düşman ettiğini ve kendilerinin bu dili reddettiğini söyledi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Babaeski ilçesini ziyaretinin ardından Lüleburgaz’a geçti. Akşener, Lüleburgaz’da yaptığı konuşmada “İzmir, Bursa, Edirne, Kırklareli kan ağlıyorsa Anadolu nasıldır kim bilir?” dedi ve şöyle devam etti: "Atatürk üzerinden politika yaparak, cumhuriyet değerleri üzerinden politika yaparak ve dini değerler üzerinden politika yaparak daha enteresanı milli değerlerimiz üzerinden politika yaparak Sayın Erdoğan’ın dili babayı oğula, anayı kıza düşman etti, komşuyu komşuya düşman etti, kardeş kardeşin karşısına geçti. Biz bu kutuplaştırma dilini reddediyoruz"dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Babaeski ilçesini ziyaretinin ardından Lüleburgaz’a geçti.
"BİZ BU KUTUPLAŞMA DİLİNİ REDDEDİYORUZ"
Akşener, Lüleburgaz’da yaptığı konuşmada “İzmir, Bursa, Edirne, Kırklareli kan ağlıyorsa Anadolu nasıldır kim bilir?” dedi ve şöyle devam etti:
“EYT ne demek? emeklilikte yaşa takılan, halbuki siz saraya takıldınız. Seçim olmayan bir dönemde yapmaya çalıştığımız şey; yukarıdaki horoz dövüşünü bitirip sizin gözünüzün içine bakılmasını sağlamak. Atatürk üzerinden politika yaparak, cumhuriyet değerleri üzerinden politika yaparak ve dini değerler üzerinden politika yaparak daha enteresanı milli değerlerimiz üzerinden politika yaparak Sayın Erdoğan’ın dili babayı oğula, anayı kıza düşman etti, komşuyu komşuya düşman etti, kardeş kardeşin karşısına geçti. Biz bu kutuplaştırma dilini reddediyoruz.”
"O AYAKKABI ESKİYECEK"
Ülkenin vatandaşlarının iş bulup ülkeyi terk etmeyi istemesinin, ülkesinden umudunu kesmenin en büyük beka sorunu olduğunu söyleyen Akşener, “Ekonominin konuşulacağı bir Türkiye’nin seçime kadar oluşması için ne gerekiyorsa yapacağım? Görürsünüz bunu ağalar da kamuoyu da fark edecek. Rahata alıştılar, onların o rahatını bozacağım nasıl ben ayakkabı eskitiyorsam, koltuk eskitenler de gelecek bu seçmenin gözünün içine bakacak. O ayakkabı eskiyecek. O ayakkabı eskimiyorsa siz onları eskiteceksiniz. Seçmen konuşmaz seçmenin konuşması sandıktaki oyudur. Siyasetçi konuşur seçmen için. Sizin için konuşmaya geldim, burada öğreniyorum Ankara’ya gidip sinirlerini bozuyorum” sözleriyle hem seçmene söz verdi, hem de iktidarı uyardı.