"Bir şey değişecek her şey değişecek" şeklindeki sözü hatırlatan Akşener, "Matematik problemlerinde, denklemlerinde de vardır. Bir sayı değiştirirsiniz bütün sonuçlar değişir. Bir harfi değiştirirsiniz o denklemdeki bütün sonuçlar değişir. Bizim partimizin kuruluşu da böyle bir şey oldu." dedi.
Ucube sistem dedikleri, partili cumhurbaşkanlığı sistemi anlatmak için kendi imkanlarıyla Anadolu'yu dolaştıklarını hatırlatan Akşener, "Bugünleri anlattık. 'Bu sistem yanlış bir sistemdir. Bu sistem önce sahiplerini vuracak' dedik. Nitekim vurmuştur. Ekonominin patronu güvendir diyorsunuz. Sizden öğrendik. Ekonominin patronu güvense eğer o güveni sağlayacak şey hukukun üstünlüğüdür, yargının tarafsızlığıdır ve tam anlamıyla uygulanan bir demokrasidir. Yatırım yapılmasını sağlayan bu saydığım meseledir." şeklinde konuştu.
Ekonomiye dair bir problem çıktığında yargıya ve hukukun üstünlüğüne ilişkin bir inanç yoksa yatırım yapılmayacağını ifade eden Akşener, "Sıcak para girer, çıkar. Para kazanır, gider ya da çeşitli şekillerde kara paranın aklandığı, sürekli varlık barışını ilan ettiğiniz, nereden geldiği belli olmayan paraların bu ülkeye geldiği ama yatırıma gitmediği, uçucu para denilen bir sistemle karşı karşıya kalırsınız." değerlendirmesini yaptı.
Bütün bunların gerçekleştiğini dile getiren Akşener, "Keşke biz haksız çıksaydık." vurgusunu yaptı.
2017'nin kendileri için mihenk taşı olduğunu belirten Akşener, partili cumhurbaşkanlığı sistemi denilen yapının dışına çıkılamayacağı yönünde bir kanaatin bulunduğu ve havlu atıldığı bir dönemde İYİ Parti'yi kurduklarını hatırlattı.
"İYİ Parti'nin en büyük özelliği bu sistemin seçmen eliyle değiştirilmesini sağlamaktır." diyen Akşener şunları söyledi:
"Hiç vazgeçmeyeceğimiz bir ilkemiz budur. İkincisi, İYİ Parti zor şartlar içinde kuruldu. İYİ Parti çözüm üreten bir siyasi parti. Tam seçime gideceğiz, bütün teşkilatlanmamız yapılmasına rağmen 'seçime giremezsiniz' dediler. Ben gittim, arkadaşlarımın onayıyla Cumhuriyet Halk Partisi'nden 15 milletvekili talep ettim. Bu Türk siyasetinde demokrasiye dair atılmış önemli bir adım ama Sayın Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının buna verdiği cevap da bir diğer çok önemli adım. Bu neyi getirdi biliyor musunuz? İstanbul ve Ankara gibi belediye başkanlıklarının alınmasını getirdi. 'Cumhurbaşkanı adayınız kimdir' diye tepinen ağabeylerin feryadını getirdi."
15 milletvekili ile başladı
“15 milletvekiliyle başlayan hikaye nereyi getirdi, 11 büyükşehrin alınmasını getirdi. 1946-47'lerden başlayıp zaman zaman devam eden farklı bir mücadelenin getirdiği algıların dökülmesini getirdi. Farklılıklara saygı duyan müşterekler üzerinden yan yana gelen, partileri birbirine benzetmeye çalışmayan bir başka anlayışın doğuşuna sebep oldu. Bu da 21. yüzyıl demokrasi anlayışıdır. O nedenle bu ülkenin kilit taşının İYİ Parti olduğuna inanıyorum. O nedenle İYİ Parti'nin üzerine bu kadar çok gidiliyor. Onun için İYİ Parti sürekli olarak, bizzat Sayın Cumhurbaşkanı başta olmak üzere, Cumhur İttifakı'nın mensupları tarafından dürtülüyor. Zaman zaman bizi inciten, hakarete varan tariflerle de karşılaşıyoruz. Gelinen noktada şöyle bir durum var. İYİ Parti'nin denklemin içinde bulunmadığı hiçbir bileşen bir şey yapamıyor. Onun için arada bir yerli ve milli olarak ilan ediliyoruz.”