İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Akşener, ABD ile varılan anlaşma sonrası ara verilen Barış Pınarı Harekat'ına ilişkin "Mutabakat metnindeki belirsizliklerin yeni bir oyalama sürecinin habercisi olmasından da endişe ediyoruz. Bazı sorular havada duruyor. Güvenli bölgeyi kim nasıl yönetecek. Şam yönetimi ile nasıl bir temas yapılacak" şeklinde konuştu.
"ABD Başkanı'nın mektubunda bir tek gülücük emojisi eksik" diyerek AKP'ye göndermede bulunan Akşener'in konuşmasından satır başları şöyle:
"Türkiye ilk kez sınır ötesi operasyonu yapmıyor. Tarih 1997, Irak'ın kuzeyine çekiç harekâtı başladı. Altında benim de imzam vardır. O harekât 4 ay sürdü. PKK'ya çok ağır bir darbe indirildi. Ne ABD'den misafir ağırladık ne de dönemin ABD Başkanı ağzını açabildi. Çünkü kararlılığımızı biliyorlardı. Nasıl oldu da ABD Başkanı her türlü tehdit ve hakareti kendine hak görüyor. Nasıl oldu da PKK ile Türkiye eş tutulabiliyor. Bu küstahlık cevapsız bırakılamaz, yenilip yutulamaz, üstü örtülemez,bunu yapanlara dostum denilemez Sayın Erdoğan. Senin dostun sana hayal bile edemeyeceğin imkanları veren milletindir. Senin milletine hakaret edenlerle dost olamazsın, olamazsın. Yeri ve zamanı geldiğinde cevabı verilecektir diyerek milletimizi oyalayamazsın. Teröristin üzerine yürürken yürüdüğün yola kilit vuruyorlarsa sen de İncirlik'in kapısına kilit vur."
'BU HAREKAT SAYESİNDE DOSTU, DÜŞMANI GÖRDÜK'
"Bu harekât sayesinde millî birlik ve beraberliğimizin ne kadar önemli olduğunu, dostu, düşmanı gördük. Filistin ve İsrail'in bize karşı saf tutmasını içimiz yana yana izledik. Amerikan senatosunda Türk dostu sandığımız bazı grupların bir anda nasıl kendilerini Türkiye düşmanı olduğunu gördük. Yere göğe sığdıramadığın Arap ülkeleri birinci dünya savaşına dönüş yaptılar. Bizi arkamızdan bıçaklayan hançerin ellerinde hâlâ durduğunu hatırladık. Atilla'nın torunu Macar ülkesine selam olsun. Can Azerbaycan'a, Orta Asya bozkırlarının milletlerine selam olsun. Babür, Türk devletinin mirasçısı Pakistanlı kardeşlerimize selam olsun. Turan illerinin has evlatları sizlere selam olsun. Demek ki neymiş Sayın Erdoğan, kime dost kime düşman dediğine dikkat etmek lazımmış. Kimin için ağladığına, kimin için yas tutup bayrakları yarıya indirdiğine özen göstermek lazımmış. Umarım sahada kazandığımızı masada da kazanırız."
"Mutabakat metnindeki belirsizliklerin yeni bir oyalama sürecinin habercisi olmasından da endişe ediyoruz. Bazı sorular havada duruyor. Güvenli bölgeyi kim nasıl yönetecek. Şam yönetimi ile nasıl bir temas yapılacak. Teröristlerin silahlarını kim toplayacak? Güvenli bölge esasen Suriye'nin tamamıdır. Gerekeni yapmak durumundayız."
"Süleyman Şah Türbesi'nin de durumunu hatırlatalım. Barış Pınarı Harekâtı sınırımızın ötesinde bir güvenli bölgeyi hedef aldığına göre bu tarihi mirasın devir alındığı bölgeye dönmesi gerekiyor. İktidar beklentimiz odur ki, harekâtı durdurduğunuza göre bölge artık güvende. Buyurun Süleyman Şah'ın incinen yüreğini tamir edin."
"CHS'ne geçtiğimiz günden bu güne işsizlikteki artık ortada. Bir milyon 100 bin üniversiteli olmak üzere 8 milyonu aşkın insanımız işsiz. Şehirlerimizde işsizlik üst üste 16 aydır artmaya devam ediyor. Son iki ayda 2 milyon vatandaşımız daha işsiz kaldı. Adana'nın nüfusu 2 milyon 200 bin. Son iki ayda Adana'nın nüfusuna yakın işsizimiz var demek. Sakarya'nın nüfusunun iki katı kadar vatandaşımızı işsiz kaldı demek. Sayın Erdoğan ve damadı için bunlar birer rakamdan ibaret."
HAYDARPAŞA GARI
"Haydarpaşa Garı aynı zamanda eski filmlerde iş bulmak umuduyla İstanbul'a gelenlerin ayak bastıkları yerdir. İhaleye İBB de girmek istedi. Önce sen girme dediler. İmamoğlu ısrar etti, ihaleye girildi. İhaleyi İBB değil onun 3 bin maaşlı çalışanı kazandı. Şaşırtıcı ama gerçek. İhaleyi kazanan kişi iki yıl öncesine kadar İBB'nin maaşlı çalışanı. Bu arkadaş aynı zamanda Okçuluk Vakfı yöneticisi. Hani şu İBB'den yıllık 17 milyon lira destek alan vakıf, hani şu Malazgirt Savaşı'nda atılandan fazla ok atılan vakıf. Sermayesini katına çıkarmış. İhaleyi yapan demir yolları işletmesinin bağlı olduğu bakan Cahit Turhan kendisi önce Karayolları Genel Müdürlüğü yaptı, sonra gitti mütaahhitlerin genel müdürü oldu. İhaleyi alan kişiye nereden bu para diye sormadı. Birilerinin gözü yine rantta, fakirin, fukaranın ekmeğinde. Haram olsun, zıkkım olsun!"