Ekonomim yazarı Alaattin Aktaş, yazısında şunları belirtti:
"Kur korumalı mevduat hesaplarında ekim ayı ortasında başlayan yavaşlama 4-11 Kasım haftasında somut bir hal aldı. KKM bakiyesi söz konusu hafta içinde yalnızca 981 milyon lira arttı. 4 Kasım’da 1 trilyon 473 milyar lira olan KKM büyüklüğü 11 Kasım’da 1 trilyon 474 milyara çıktı.
Bir haftadaki artış 1 milyar lira bile değil! Bu, KKM uygulamasının başladığı geçen yılın aralık ayından bu yana kaydedilen en düşük haftalık artış.
Aslında bu tutarın yeni hesap açılışlarıyla değil, mevcut hesapların yenilenmesi sırasındaki dönüşlerle gerçekleştiği de ortada. KKM'den elde ettiği getiriyi anaparaya ekleyenler sayesinde bu artış ortaya çıkıyor. Dolayısıyla hesap tutarı gerçekte belki azalıyor bile...
Mevcut koşullarda kur korumalı hesapta durmanın pek getirisi kalmadı. Hatta hiç kalmadı.
KKM hesabını dövizden dönüşüm yoluyla açtırmanın gerçek kişiler için aslında hiç mi hiç avantajlı bir yönü zaten yoktu. Hep söylüyoruz; şirketler bir dizi vergi avantajı için bu hesabı tercih etti. Ama elinde dövizi olanın kendini kur artışına endeksleyip bu hesaba girmesi zaten anlamsızdı. Onlar, yalnızca kur artışı faizden düşük kalırsa aradaki faiz farkını alabileceklerdi. Bu da hiç gerçekleşmedi.
TL ile hesap açtıranlar ise bir dönem çok iyi getiri elde etti. Dün de yazdım; TL cinsinden hesap açtıranlara mart-ekim döneminde, yani sekiz ayda bütçeden 91.6 milyar lira kur farkı ödendi."