Bozulan fiyatlama davranışını maliyet artışlarıyla izah edebilmenin olanağının kalmadığını söyleyen Aktaş, "Çıplak maliyeti 2 lira olan bir ürün 25-30 katına satılıyorsa bunun izahı pek yok. Hani mümkün olsa da 60 liraya satılan bir fincan kahvede, 30 liraya satılan bir bardak çayda hangi maliyet ne kadar yer tutuyor, bir döküm görebilsek... Tabii ki mesele yalnızca kahve ve çay değil. Hem bunların daha ucuza satıldığı yerler de vardır. Vurgulamak istediğim, fiyatlama davranışının inanılmaz derecede bozulmuş olması. Kim ne fiyat tutturabilirse... Öyle bir duruma geldik" dedi.
Herkesin birbirine bakarak, ’O zam yapıyorsa ben niye yapmayayım’ diye düşündüğünü söyleyen Aktaş, şunları söyledi: "Fiyatların devamlı artması ve artacağına olan beklentinin kemikleşmesi zam yapmayı da neredeyse haklı kılıyor. Daha kötüsü zamlara muhatap olanlar da artık bu duruma pek şaşırmıyor. Hatta onlar da bu zamları yapanları destekler şekilde ’Neye zam gelmiyor ki’ yaklaşımı sergilemeye başlıyor. Zam masum, zam yapan masum; fakat ortada ‘suçlu’ yok!"