Ali Babacan: Cumhurbaşkanlığı sisteminde tek haneli enflasyon hayal

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin ilçe kongresinde açıklamalarda bulundu. Babacan, “Sayın Erdoğan, Sayın Bahçeli sokağa çıksınlar ve ‘Hayatımdan memnunum’ diyen vatandaşı bulsunlar. Neredeymiş onlar, biz de merak ediyoruz” diye konuştu.

DEVA Partisi lideri Ali Babacan, İstanbul’da partisinin Küçükçekmece ilçe kongresinde konuştu. Babacan’ın gündeminde ekonomi ve olası İstanbul depremi vardı. Babacan, “Ekonomiyi düzeltmenin yolu güvendir. Güveni oluşturmanın en önemli ve ilk adımı hukuktur. Eğer hukuk zeminini yok ettiyseniz, ülkede adaleti ayaklar altına aldıysanız, insan hakları, özgürlükler ve demokrasi konusunda ülkeyi sürekli geriye götürürseniz siz bu ülkenin ekonomisini ancak rüyanızda düzeltirsiniz. Ancak uydurulmuş gerçeklikle vatandaşlarımızı aldatmaya çalışırsınız lakin artık kimse yutmuyor” dedi.

“Ne sayın Erdoğan ne de Bahçeli eskisi gibi sokağa çıkmıyorlar” diyen Babacan, ziyaretleri sırasında vatandaşların kendisine dert yandığını söyledi. Babacan, “Sayın Erdoğan, Sayın Bahçeli sokağa çıksınlar ve ‘Hayatımdan memnunum’ diyen vatandaşı bulsunlar. Neredeymiş onlar, biz de merak ediyoruz” dedi.

Babacan konuşmasının devamında şunları kaydetti:

“Temmuz 2018’den Eylül 2021’e kadarki 3 yıl 3 aylık süre içinde; en düşük emekli maaşı toplam yüzde 52 artmış, en düşük memur maaşı toplam yüzde 56 artmış. Aynı dönemde TÜFE’deki artış yüzde 59, gıda enflasyonundaki artış ise yüzde 73. Partili cumhurbaşkanının göreve gelmesinden bugüne gerçek tablo bu. TÜİK’in kendi açıkladığı rakamlara göre dahi hem memurun hem de işçinin reel anlamda geliri düşmüş.

2002’den önce 34 yıl boyunca enflasyon iki, üç haneli seyretti. Ben ve arkadaşlarımın görevde olduğu dönemde, sadece iki senede tek haneye düşürdük. Bizler ayrıldıktan sonra ipin ucu kaçtı. Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemine bakın; resmî rakamlara göre bile enflasyon artık hep çift hanelerde. Tek hane artık bir hayal. Enflasyon sürekli yukarı doğru gidiyor. Üretici fiyat enflasyonu ise 2002 krizindeki seviyenin bile üstünde.

Merkez Bankası faizi yüzde 19’dan yüzde 18’e indirdi. Bu, Merkez Bankası’nın gecelik ya da haftalık piyasaya borç verip aldığı faiz. Fakat bu karar zamansız olduğu için, henüz vakti gelmediği için neye sebep oldu? Dolar kurunun ta 9’lara kadar artmasına sebep oldu. İlave olarak da Hazine’nin borçlanma faizlerinin tam 1,5 puan artmasına sebep oldu. Bir taşla iki kuş vurdu. Yanlış faiz kararını dayattı. Bir doları bir de Hazine’nin borçlanma faizini fırlattı.

Faiz sebep, enflasyon sonuçsa sebebi indir aşağıya, enflasyon da düşsün. Yok eğer ‘Yanılmışım, doğru değilmiş’ diyorsa bu millete bir özür borcu var. Sayın Erdoğan’ın iddiası doğruysa, o zaman Merkez Bankası’nın bir puan faiz indirmesi yetmez; indirsin yüzde 5’e, yüzde 3’e. Bunu eğer itikadî bir mesele olarak istemiyorsa, o zaman sıfıra indirip yok etsin. Kötü bir şeyin azı çoğu yok. Kötüyse 19 da kötü, 15 de kötü, 10 da kötü… İndirsin sıfıra, kurtulalım şundan.

Eğer ülkenin cumhurbaşkanı çıkıp da ‘Benim vatandaşım hayatından memnun, enflasyon yüzde 20’nin altında’ diyorsa, artık o cumhurbaşkanının bu ülkenin sorunlarını çözme kapasitesi bitmiş demektir. Çünkü sorunu inkâr ediyor. Yok dediği sorunu çözmesi için gayret etmesini bekleyebilir misiniz? İş başında olduğu sürece bu ülkenin hiçbir sorunu çözülmeyecek.

Çok kısa zamanda ülkemizde ‘DEVA Ekonomisi’ni yürürlüğe sokacağız. DEVA ekonomisi; her bir vatandaşımızın insan onuruna yaraşır iş, gelir ve refah içinde olması demektir. Bu ülkenin insanlarının yatağa aç gitmediği, yarınlarından endişe etmediği bir refaha ulaşmasıdır. Esnafın kepenk kapatmadığı, faturalarını ödeyebildiği, emeklilerin saygın bir gelir elde ettiği bir ülkenin anahtarıdır. Bu milletin daha fazla fakirleşmesine müsaade etmeyeceğiz. Döviz kurlarında ve faizlerde istikrarı elde edeceğiz. Hayat pahalılığını önleyeceğiz. Vatandaşımızın satın alım gücünü yükselteceğiz.

Projenin adına Kanal İstanbul değil, Rant İstanbul diyoruz. Mevcut iktidarın görev süresinde asla tamamlanamayacak bir projeden bahsediyoruz. Artık bir kere bunlar rant gözlüğünü takınca Allah korusun. Durdurmak zor, durdurana aşk olsun. İstanbul’un şu anda rant projesine ihtiyacı yok. Bütün etki analizleri bağımsız ve tarafsız bir şekilde yapılır; bilim insanları ‘Bu proje gerçekten gerekli, mahsurları çözeriz’ diye raporları koyarsa o zaman bakılır. İktidara çağrı yapıyorum. Milyarlarca dolar kaynağı bu rant projesine aktaracağınıza, bu kaynağı binaları güçlendirmeye ve İstanbul’u bir sonraki depreme hazırlamaya ayırın. İnsanların güvenli konutlarda yaşamasını sağlayın. Kentsel yenilenmeyi yerinde uygulayın. Yeter artık. İstanbul’a ihanet etmeyi bırakın. Devletin görevi, rant lobisi oluşturup az sayıda kişinin paylaşacağı zenginlik üretmek değildir. İnsanların, onurlu, haysiyetli ve güvenli bir şekilde yaşamasını sağlamaktır.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.