DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, milli günlerde dindar vatandaşların sınava çekildiğini ve yine dindar vatandaşlara göndermelerde bulunulduğunu iddia ederek "Millî günlerimiz üzerinden, bu ülkenin dindar vatandaşlarına göndermeler yapılmasına izin vermeyiz. Bu zihniyete pabuç bırakmayız. Kimse boşuna heveslenmesin," şeklinde çıkışta bulundu.
Sosyal medyada birçok kişi, Babacan'ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 30 Ağustos Zafer Bayramı töreni için düzenlediği vals gösterisi için bu ifadeleri kullandığını iddia etti.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin Avcılar ilçe binasının açılışındaki konuşması şöyle:
"Türkiye bir yol ayrımına geldi. Artık dönülmez akşamın ufkundayız. İktidar ortakları seçim matematiği işine başladı. Ne zaman ki mevcut kurallarla seçimi artık kazanamayacaklarını anlarlar, o zaman kanunlarla oynamaya başlarlar," diyen Babacan, "Hangi iktidar seçim mühendisliğine başladıysa, halkımız bunun çarpmasını da bölmesini de toplamasını da sandıkta onlara öğretti. Yine öğretir. En kısa zamanda iktidarın büyük ve küçük ortaklarıyla vedalaşacağız. Direksiyona geçip Türkiye’yi hızla huzura, barışa ve adalete götüreceğiz," ifadelerini kullandı.
Babacan "19 yıldır yıpranmış, yönetme kapasitesini yitirmiş, günübirlik hesapların içinde kaybolmuş bu iktidarı, önümüzdeki ilk seçimde millet olarak değiştireceğiz. Ancak ülkemizi intikamdan, rövanştan beslenen azgın bir azınlığa bırakmamakta da kararlıyız," dedi.
Babacan, milli günlerde dindarların adeta sınava çekildiklerini ileri sürerek şunları söyledi:
"Neredeyse her millî bayramımızda Türkiye’nin dindar insanları adeta bir sınava çekiliyor. Gözümüzden kaçmıyor. Laiklik ilkesini yıllarca çarpıtan zihniyet hak ve özgürlükler üzerinde kurduğu baskıyla, laiklik kavramını bir süre lekeledi. Temel hak ve özgürlükleri kısıtlayanlar, yanlış anladıkları laiklik kavramının arkasına yıllarca sığındılar. Aynı zihniyet, arada sırada inançlı vatandaşlarımıza da göndermeler yapıyor. Millî günlerimiz üzerinden, bu ülkenin dindar vatandaşlarına göndermeler yapılmasına izin vermeyiz. Bu zihniyete pabuç bırakmayız. Kimse boşuna heveslenmesin. Devletin her kademesini her kimlikten vatandaşımıza açacağız. Bu sabah Alevi vatandaşlarımızın derneğine uğradık. ‘Türkiye’de 900 küsur kaymakam var, bir tane Alevi kaymakam olmaz mı?’ dediler. Bu ayrıştırıcı yönetim zihniyetini tarihe gömeceğiz. Liyakati esas alacağız, tek tipçi zihniyete son vereceğiz.
AK Parti’nin, Sayın Erdoğan’ın artık yazacak yeni bir hikayesinin kalmadığını en iyi sizler biliyorsunuz. Ben de sizlerin tertemiz duygularınızın hiçbir zaman eksilmediğini, eksilmeyeceğini biliyorum. İktidarın bu ağır yükünü sineye çekmekten usandığınızın farkındayım. Artık işler değişiyor; gelin, yepyeni bir birliktelikle umut olalım; Türkiye’ye deva olalım. Senelerce mücadele ederek kazandığımız hakların hepsinin teminatı biziz. Kazanılmış haklardan tek bir gram dahi eksilmesine müsaade etmeyiz ancak gasp edilen hakların iadesi için sonuna kadar çalışırız. Bu yolda gönül gönüle yürüyeceğimize canı gönülden inanıyorum.”