Stanford Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Ali Yaycıoğlu, 5 Kasım'da gerçekleşecek ABD başkanlık seçimleri öncesinde, ABD'nin ve dünyanın kritik bir dönemeçte olduğunu vurguladı. Yaycıoğlu, bu tarihi kaderin "ABD'nin orta taşrasında yaşayan birkaç bin Amerikalının tayin edeceğini" belirterek durumu "tuhaf bir trajedi ya da komedi" olarak nitelendirdi. Ayrıca, yükselen sağ otoriterliğe karşı güçlü bir alternatifin gerekliliğine dikkat çekti.
Gazete Oksijen’de yayımlanan "ABD taşrasında yaşayan birkaç bin Amerikalı kaderimizi tayin edecek" başlıklı yazısında, Kamala Harris ile Donald Trump arasındaki mücadelenin başa baş gittiğini ve sonuçların birkaç eyalette yalnızca birkaç bin oy farkıyla belirleneceğini ifade etti. ABD’nin karmaşık seçim sistemi ve eyaletlere özgü kurallar nedeniyle sonuçların açıklanmasındaki gecikmenin sürpriz olmayacağını belirtti.
Yaycıoğlu, "Modern ABD tarihinde bu kadar gerilimli bir seçim süreci yaşanmadı" diyerek, Trump'ın Beyaz Saray Genel Sekreterliği yapmış emekli general John Kelly'nin "Faşist temayülleri olan bir lider" sözlerini hatırlattı. Trump’ın ideolojik olarak faşist olup olmadığını sorgularken, Harris’in çevresindeki faşizan eğilimleri de gözler önüne serdi.
Yaycıoğlu, Trump’ın Beyaz Amerikalıların üstünlüğüne inandığını ve göçmenleri hedef alan ırkçı söylemlerini eleştirerek, "ABD’nin gerçek sahiplerinin beyaz Amerikalılar olduğuna inanıyor ve göçmenleri şiddet kullanarak Amerika’dan tehcir edeceğini açıkça ifade ediyor" dedi. Hatta, Hitler’in bazı "olumlu şeyler" yaptığını dile getirdiğini de ekledi.
Yaycıoğlu, Trump için "faşist" tanımlaması yapılırken Kamala Harris için de "komünist" denilmesinin tuhaf olduğunu belirtti. Harris'in, ABD standartlarına göre solda bir konumda olsa da bu durumun seçim sürecinde çok öne çıkmadığını ve sağa hitap eden söylemler geliştirmek zorunda kaldığını ifade etti. Bu durumun Harris’in inandırıcılığını azalttığını vurguladı.
Seçimin ana aktörünün Trump olduğunu belirten Yaycıoğlu, Demokrat Parti için en büyük meselenin "bu tuhaf, otoriter, öngörülemez figürün başkanlığını engellemek" olduğunu ifade etti. Harris’in son dönemdeki performansını eleştiren Yaycıoğlu, kendisini yeterince ayrıştıramadığını ve bazı hatalar yaptığını belirtti.
Son olarak, ABD’nin ve dünyanın yol ayrımında olduğunu vurgulayan Yaycıoğlu, "Böyle bir tarihi kaderi, ABD’nin orta taşrasında yaşayan birkaç bin Amerikalının tayin etmesi, dünya ve ABD için tuhaf bir trajedi ya da komedi. Yükselen sağ otoriterliğe karşı güçlü, sosyal tabanı olan, uluslararası bir harekete dönüşebilecek bir alternatife ne kadar ihtiyaç duyduğumuzu not ederek bitireyim" ifadeleriyle yazısını sonlandırdı.